Her 5 hamilelikten biri düşükle sonuçlanıyor

Her 5 hamilelikten biri düşükle sonuçlanıyor

bebek

Her 5 hamilelikten biri düşükle sonuçlanıyor…

TEKRARLAYAN DÜŞÜKLERİN 5 ÖNEMLİ NEDENİ

Hamileliğin 20. haftasından önce veya 500 gr’ın altında meydana gelen 2 veya daha fazla hamilelik kayıpları ‘tekrarlayan düşük’ olarak tanımlanıyor. Tüm hamilelerin beşte birini oluşturan bu düşüklerin çok büyük kısmı ilk 12 haftada gerçekleşiyor. Buradaki en önemli noktanın düşük sayısıyla sağlıklı hamilelik arasındaki ilişki olduğuna işaret eden Acıbadem Kayseri Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Murat Tandoğan, bir kez düşük yapan kadının diğer hamileliğinde canlı doğum yapabilme oranının yüzde 76 iken, iki kez düşükte bu oranın yüzde 70’e, üç kez düşükte yüzde 65’e, dört kez düşükte ise yüzde 60’a kadar indiğini söylüyor. Dr. Murat Tandoğan, bu nedenle tekrarlayan hamilelik kayıpları yaşayan çiftlere yaklaşımın da farklılaştığını belirtiyor. Pıhtılaşma bozukluklarından, sigara kullanımına kadar bebeğin oluşum ve gelişimini etkileyerek bu duruma zemin hazırlayan birçok etken olduğunu belirten Acıbadem Kayseri Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Murat Tandoğan, tekrarlayan hamilelik kayıplarının altında yatan 5 önemli nedeni anlattı…

1- Pıhtılaşma bozuklukları

Hamileliğin ilk oluşumu, yani sperm ile yumurtanın buluşması tüplerde gerçekleşiyor ve yaklaşık 1 hafta-10 gün sonra oluşan embriyo anne rahmine yerleşiyor. Bu sırada embriyonun beslenmesi için anne rahmi ile embriyo arasında mikro düzeyde kan alışverişini sağlayan damar yapıları da gelişiyor. Ancak, Antifosfolipit antkor sendromu (AFAS), Sistemik Lupus Eritomatozus, Trombofililer gibi immünolojik nedenler ile trombofililer olarak tanımlanan pıhtılaşmaya sebep olan bir grup hastalık varsa damarlarda kan alışverişi engelleniyor. Buna bağlı olarak da embriyonun beslenmesi sağlanamıyor ve düşük gelişiyor. Bu tür problemleri yaşayan hastaların tedavilerinde, hamilelikten hemen önce başlanan ve hamilelik boyunca devam eden pıhtılaşmayı engelleyen ilaçlar kullanılıyor. Ancak, ilaç tedavileri oluşmuş pıhtılar üzerinde yeterli etki gösteremediği için tedaviye hamilelikten önce başlanması ve düşüklerin önüne geçebilmek için planlı hamileliklerin yapılması öneriliyor.

2- Endokrin hastalıkları

Tekrarlayan düşüklerin ikinci en sık nedenini hipotiroidi, diyabet ve PKOS gibi yaygın olan bazı endokrin hastalıklar oluşturuyor. Bu sorunlardan bir ya da birkaçına sahip olan ve tekrarlayan hamilelik kayıpları yaşayan kadınların hamilelik öncesinde mutlaka hormonal açıdan değerlendirilmeleri, gerekli tedavilerin yapılması ve hastalıkların kontrol altına alınması gerekiyor. Endokrin bozukluklar kontrol edilebilir sorunlar olduğu için, tedavi edildikten sonra sağlıklı bir hamilelik elde edilebiliyor.

3- Rahimdeki anatomik şekil bozukluklar

Rahimdeki şekil bozuklukları, rahim hacmini azaltarak hamileliğin devamını imkansız kıldığını ve düşüklerin ortaya çıkmasına neden olduğunu belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Murat Tandoğan, rahim içinde perde yani septum varlığının tekrarlayan düşük yaşanmasındaki en yaygın anatomik bozukluk olduğunu belirtiyor. Ultrasonografi sonucunda anatomik bir bozukluktan şüphelenilirse rahim filmi, histereskopi ve MR’la tanı kesinleştirildikten sonra basit bir operasyonla yüzde 100’e yakın başarı elde edilen yüz güldürücü sonuçlara ulaşılabiliyor.

4-Genetik faktörler

Anne ve baba adayında var olan bir genetik bozukluğa bağlı olarak sağlıklı bir embriyo oluşamaması düşük yaşanmasındaki en önemli faktörlerden birini oluşturuyor. Bu nedenle tekrarlayan düşük yaşayan çiftlerin hamilelik öncesinde genetik yapılarının incelenmesi yarar sağlıyor. Bu tür genetik hastalıklar tespit edilirse, bu çiftlere IVF (tüp bebek) planlayıp daha sonra oluşan embriyoları genetik olarak incelenebilen PGD (preimplantasyon genetik tanı) yöntemi ile elde edilen sağlıklı embriyoların transferini sağladıktan sonra sağlıklı hamilelik elde edilebiliyor.

5-Yaşam tarzı

Tekrarlayan düşüklerin ortaya çıkmasında yapısal ve bazı hastalıklara bağlı etkenlerin dışında anne adayının yaşam tarzı ve alışkanlıklarının da etkili olduğu biliniyor. Bunların başında da zehirli kimyasallara maruz kalmak geliyor. Bununla birlikte günde 10 adet sigara kullanımı düşük riskini 2 kat, günde 5 kupa kafeinli kahve tüketimi de 2 kat artırıyor. Bu nedenle hamilelik boyunca sigaradan ve sigaranın bulunduğu ortamlardan uzak durması gerektiğini söyleyen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Murat Tandoğan, “Ayrıca, bazı enfeksiyonların da tekrarlayan hamilelik kayıplarına etken olabildiği biliniyor. Özellikle idrar yolu enfeksiyonları hem düşük hem de erken doğum riskini ciddi oranda artırdığı için, öncelikle gerekli tedavilerle enfeksiyonun kontrol altına alınması gerekiyor” diyor.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ