HAİNLİK-İDAM

HAİNLİK-İDAM

HÜR DÜŞÜNCE                                                                                 ZEKERİYYA İLLEEZ

                                                                         HAİNLİK-İDAM

          Hainlik ve idam sözcükleri günümüze kadar  ve çoğunlukla birlikte kullanılır.

          Hainlik; olumsuz ve insanların nefret ettiği bir tavırdır.. Ancak insanlar için  ve hele günümüzde kolayca kullanılan bir sıfat.  Hangi kriterlere göre hain ve hainlik ifade ediliyor?

          Geçmişe baktığımız zaman fİravunlar,kırallar,diktatörler kendilerine karşı gördükleri kişileri hemen hainlikle suçlayıp,öldürmüşlerdir.

         Geçmişten günümüze bir çok öldürme ve idamla cezalandırmalar,kültür ve medeniyeti zayıf olan toplumlarda görülmektedir. Özellikle kendine karşı olanları hainlikle suçlama yoluyla kendi muktedirlikleri için devam ettirmeye çalışan yönetim  anlayış ve uygulamaya sahip olan toplumlar,hür ve demokratik olgunluğa ulaşmamış toplumlardır. Genellikle bu toplumlar esareti ve köleliği kabul etmiş,sadakattan çok öte biat toplumlarıdır.

          Hainlik ve idam sosyal davranış kurallarını oluşturan hukuk kuralları içinde davranış ve müeyyideyi(yaptırımı) ifade eder.

          Geçmişe baktığımız zaman 2. Abdulhamit’in “Bab-ı Alinin eşiğine bile yaklaştırmayın,eğer saraya girerse,Osmanlı devleti bölünür ve parçalanır” diye belirttiği Ferit Paşa (Damat Ferit Paşa)nın,Mustafa Kemal ve Milli Mücadele arkadaşlarını vatan haini ilan etmesi ve karşılığında M.Rıfat Börekçi’nin asıl Milli Mücadeleye karşı çıkanları vatan haini ilan etmesi; hangisinin hainlik içinde olduğu sorusunu akla getiriyor. Tabii ki Milli Mücadelenin kazanılması sonucu gerçek hainler ortaya çıkmıştır.

          Ülkelerin yönetimlerinde hep sonuçlarla ilgilenildiği için sebepleri sorgulayıp çözüm üretme yerine, hemen idam yaptırımına yönelinir. Aslında idam,hukukun bir ceza hükmüdür. Her konuda idam sözü ve yaptırımı,birazda o toplumun ve yöneticlerinin acizliğini ifade eder. Diyorum ki; idam hükmüne gerek kalmadan bir toplum,suç ve ceza konusunu çözümleyemez mi?

           Sosyal davranış kuralları yaşanırken; uyarma,kınama,ardından yazılı hukuk yaptırımları gelir.

          İnsanın sağlıklı olması demek vücuttakı zararlı mikroplara karşı faydalı mikropların daha etkili halde olması demektir. Toplumlarda kendini oluşturan temel değerlerle birlikte okumuş,kültürlü,aydınlık nitelikte olması önemlidir. Bunun gerçekleşmesinin yolu eğitimdir.

          Eğitim düzeyi düşük,cehaletin karanlığında kalmış toplumlar başka beyinlere ipotekli olurlar. Cehalet toplumlarının genelde yöneticileri diktatör ruhlu ama hürriyetlerden korkan niteliktedir. Baskı,korku,dehşet saçarak,biat kültürünü yaygınlaştırarak hakimiyetlerine devam ederler. Diktatörlerin gelmesi,diktatörlerin maharetinden ziyade,halkın sorumsuz ve duyarsız olmasından dolayıdır.

          Geçmişte ABD’de ki Rossenberg’lerin davası,Adnan Menderes ve arkadaşlarının idamları,,Derniz Gezmiş ve arkdaşlarının ve de ülkücü ve vatansever gençlerin idamları geçmişin insanlara ibret olarak sunulduğu talihsiz olaylardır. Çayırın biçilmesi ama daha sonra daha güçlü bir şekilde gelmesi gibi bir gelişme süreci yaşatır.Bu süreç,toplum içinde kin,nefret,dar kalıplar içinde bölünmelere sebep olmuştur.

          İdamların en az veya hiç olmadığı yönetim biçimleri ve eğitim düzeylerine göre “hür düşünce,hür fikir,hür irade” içinde,demokratik olgunluğa erişmiş toplumlar-ülkelerdir.

          Her olayın bir sebebi ve ortaya koyduğu sonuçları vardır. Sebep-sonuç ilşikisi kurmayan toplumlar,sonuçlar üzerinde oyalanır. İnsanlık tarihi bu konularla ilgili çokça ders alınacak birikime sahiptir.

          Sadece değişen değil,sağlam eğitimle gelişerek değişen toplumlar önceden tedbir üretir.  Tedbirini alır ve uygular.

          İnsanları korkutarak ve öldürme yoluyla değil. Eğitimle insanı yaşatki düsturunu gerçekleştirmek önemlidir.Eğitimle insanı yaşatanlar devletide yaşatır. İnsan iyi-kötü,doğru-yanlış,güzel-çirkini ayırt ederek olumlu davranışlar içinde yaşamayı gerçekleştirir.  Böyle toplumlar için,meşruiyet içinde çareler tükenmez.

         “Hürriyet olmayan yerde; sefalet,rezalet,cehalet,esaret vardır.” Zİ

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ