ANA/ANNE

ANA/ANNE

Mehmet Ali Talayhan

 

Tarih öncesi çağlardan yazılı ve yazısız kaynaklardan günümüze kadar süren en eski kutlama günü ‘Anneler Günüdür’. Son yüzyıla kadar çeşitli ülkelerin ve milletlerin farklı tarih ve şekillerde kutladıkları bir gün olmuştur. Eski devrilerde bazı cemiyetler inanışları icabı olarak adaklar adayarak kutlamışlardır. Antik Yunan gelenekleri ve Roma dönemindeki kutlamalar Tanrıça kabul ettikleri Rhea ve Kibele adına kutlamışlardır. Her iki mitolojik tanrıça için ne kadar adak adandığını bilmiyoruz. Tarih öncesi devirlere ait kutlama ve anmaların trajik sonuçları olduğu hakkında kaynaklar zengin bir bilgi sunmaktadırlar. Neyse ki günümüzde trajik kutlama yapılmadığını biliyoruz.
Anneler günü anneleri onurlandırıyor mu? Bu sorunun cevabını herkes kendine göre verebilir. Dar gelirli bir ailede anneyi mutlu edecek yegâne armağan çocuklarının birleşerek aldıkları bir mutfak gereci veya bir ev eşyasıdır. Çok varlıklı ancak annesi olmayan birinin hiç armağan alamamanın burukluğunu hiçbir şey karşılayamaz. Hepimizin hatıraları vardır. Göçüp giden annelerimizin hatırları ile hayallerimizi süsleriz. Her kişinin hikâyesi ayrı ancak benzer olduğunu düşünüyorum. Bahtiyar Vahapzade ’nin Ana şiirinde dediği gibi.
Meni boya başa getirdin ana
Bize borçlu bildik her zaman seni
Sen beni dünyaya getirdin ana,
Mense yola saldım dünyadan seni.
Anneler hep verir. Hiç almazlar. Doğurur, büyütür sonra da çekip gider. Giderken arada yıllar uzayıp gider. Gider ve bir daha gelmez. Giderken dağınızın arkanızdan alındığını bir zaman sonra anlarsınız. Her hak ödenir. Ana hakkı ödenmez. Bu hakkı ödemek isteyen var mıdır? Ödenirse ana kavramının bir manası kalır mı? Hangi ana hakkının ödenmesini ister? Güzel olmayan anne var mıdır?
Her derdin ilacı olan Anne şair Yusuf Hayaloğlu’nun şiirinde kanayan yurdun yarasını sarar umudu olduğunu dizelerinde göstermektedir.
Anne ben senin oğlunum
Kanayan bir yurdum var
Anne ben senin oğlunum
Sönmeyen bir umudum var
Yakan yıkan bir ateşi ancak ana söndürür. Asrın şairi Arif Nihat Asya’ da
‘Nerde kaldı o anlar ki,
Analar kurt doğururdu
Hilkat insan çamurunu
Destanlarla yoğururdu.
Diyerek geçmişte doğurdukları evlatlarını vatan ve millet fedaisi olarak yetiştirmesi anaların en başta gelen işi olduğunu ifade etmeye çalışmıştır. Kimsenin aklına gelmeyen dizelerde şairimiz Serhat Kabaklı ‘Asker Uğurlama Halayında Marş’ isimli şiirinde dile getirmiştir.

Şırnağın sıcağına
Peygamber ocağına
Tezkereyle döneceğim
Anamın kucağına
Acaba ana kucağından daha sıcak kucak var mıdır? Ana hasreti çekenlerin hasretlerini dindirecekleri sıcaklığı bulacakları hiçbir kucak yoktur. Anne kucağının sıcaklığını hissedebileceğimiz yer bu dünyada yoktur.
Anneler güzeldir anne oldukları için. Ünlü mevlidhan, gazelhan, mesnevîhan Türk musikisinin gelmiş geçmiş en büyük sesi Hâfız Kâni Karaca annesinden uzakta ömrünü geçirdi. Talihsiz bir annesizlik macerası yaşadı. Annesinin vefat haberini alınca İstanbul camilerinden Kâni Karaca’nın annesi vefat etmiştir diyerek bütün İstanbul camilerinden sela vermesi anne kucağına hasret olduğunu bütün dünyaya ilanı gibidir.
Beşikteki yavrusunu uyutmak için eve uğramayı ihmal eden hayırsız babası üzerinden ninni söyleyerek uyutmaya çalışan Diyarbakırlı annenin dilinde kim bilir kaç zamandır söylenmektedir.
Babası deve
Hiç gelmez eve
Yıkılası kahve
Tez gele eve
Dıngıda dınk
Dıngıda dınk
Şimdilerde elektronik aletlerdeki mekanik seslerin çıkardığı ninni seslerinin anne sıcaklığından uzak olduğunu söylemeye gerek var mı? Ninni söyleyen anneler azalsa da geleneği devam ettiren annelerin vardıkları manevi hazzı ne verebilir?
Rus devriminin (1917) en usta kalemi hiç şüphesiz Maksim Gorki’ dir. Ölümsüz eserinde (ANA) yoksul bir ailede bir ana üzerinden koca bir devrimin heyecanını yaratmıştır. Maksim romanı ile kapitalizme karşı işçi, köylü ve gençleri bilinçlendirirken devrim heyecanının anası olacağını biliyor muydu? Yoldaşları daha sonra kendilerine fazla geliyor diye Maksim’i ortadan kaldırdıklarını da biliyoruz. Maksim’in hayatını anlatan ‘Bir Devin Düşüşü adlı’ romanı bizim nesilden okumayan yok gibidir.
Ana bize göre varlıkların en şereflisi. Cennet anaların ayakları altındadır diyen bir peygamberin ümmetiyiz. Şartlar her evde ya da her ailede aynı olmamaktadır. İlahi kanun bu karşı çıkamayız. Anamız başımızın tacıdır.
Tüketim toplumunun bir unsuru haline getirilen fert daha fazla tüketmekten haz almanın aracı haline getirildiğini söylesek yanlış olmaz. Günümüzde hemen her faaliyet bu amaçla planlanmaktadır. Tıpkı ‘Anneler Günü’ gibi. Anna Jarvis, on üç çocuklu bir ailenin onuncu çocuğudur. Savaş karşıtı bir aktivist olarak hayatını sürdürdü. Annesinin ölümü üzerine ‘Anneler Günü’ kutlanması için mücadele verdi. Anna Jarvis hiç evlenmemişti. Annesinin ölümünden sonra savaş karşıtlığı aktivistliğini bu sefer Anneler Günü kutlaması için harcadı. Anneler Günü kutlama günü için verdiği mücadelede istediğini elde etmişti. 1914 yılında Amerikan kongresi tarafından ABD çapında ‘Anneler Günü’ kutlanmasına karar verdi. Sonraki zamanlarda bütün dünyada her mayıs ayının ikinci pazar günü ‘Anneler Günü’ olarak kutlanmaya başlandı.
Anna Jarvis, mücadelesinde başarı kazanmasından sonra önce Avrupa sonra bütün dünyada tedricen ‘Anneler Günü’ kutlanmaya başlandı.
Ana başa taç imiş
Her derde ilaç imiş
Bir evlat pir olsa da
Anaya muhtaç imiş
Ne zamandan beri söylendiği bilemediğimiz bu dörtlüğün ne kadar mana dolu olduğunu söylemeye gerek var mı?
Rus Devriminin roman kahramanı bir annenin yaptıklarının sonuçlarını kestirebilseydi eğer devrim için mücadele eder miydi? Devrim sonrasında acı çeken milyonlarca insanın var olacağını elbette düşünmemişti. Bir hayal peşinde Gorki’nin kalemi ile koştu. Sonuçta Gorki yarattığı kahramandan evvel öldürüldü.
Dünyadaki en küçük devlet ailedir. Ama en güçlü imparatorluk da ailedir. Ailenin başında ana varsa o imparatorluğu kimse yıkamaz. Türk milletinde de tarih boyunca ana büyük bir yer tutar. Ailenin direği olarak kabul edilmiştir. Güçlü aile güçlü ana ile güçlüdür. Aile güçlü ise devlet de güçlüdür. Herkesin ihtiyacı olan sevgi, merhamet ve şefkatin tek temsilcisi hiç şüphesiz ‘Anne’ dir.
Anne için ne kadar çok yazılsa yetmez. Bir gün ‘Anneler Günü’ olmaz olamaz. Hergün anneler günü olsun. ‘Anneler Günü’ kutlu olsun. 14.05.2023 İstanbul

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ