CEMAATLER

Kemal ÇELİK

Kemal ÇELİK

zekerriya

HÜR DÜŞÜNCE                                                                       ZEKERİYYA İLLEEZ

Zekeriyya_illeez@mynet.com                                        Em.Uz.Sosyal Bil.(Tarih)Öğretmeni

                                                              CEMAATLER

          Belirli bir amaç için bir  araya gelen guruplardır.

          Cemaat sözcüğü dini içerikli ve motifli toplumsal yapılanmalardır.

          Ya savunduğu yada savunduğunu sandığı fikir,düşünce ve akım adını yada bir isim adı altında toplumsal hareketlerdir.

          Günümüze kadar gelen bu toplumsal hareketler kendi esas amacı dışında işler ve kurumlarla faaliyet göstermeye başlamışlardır. Kendi amacı dışına çıkmayan,cemaatler ve sivil toplum örgütleri saygınlığını muhafaza etmektedirler.

           Devletler siyasi ve hukuki otorite unsurları belli olan yerlerde kurulan teşkilatlanmalardır.

          Siyasi ve hukuki özelliklerine göre devletlerin anayasa,kanunlar,tüzükler,yönetmelikleri,dini ve yazılı olmayan örf-adetler,görgü ve ahlak kuralları vardır.

          Anayasada ifade edilen temel hak ve hürriyetler,görev ve yetkileri çerçevesinde kişi,kurum ve kuruluşlar faaliyetlerini sürdürürler.

          Dünyada ki ülkeler,milletler ve devletlere baktığımız zaman milli ve evrensel nitelikte çeşitli cemaatler ve teşkilatlanmaları görürüz.

          Bu teşkilatlanmaların ülke içi ve dışı yapılanmaları önemli olduğu kadar kimi ülkeler için bela,kimi ülkeler için rant aracı olabiliyor.

          Özellikle “kılıfına uydurup” bu teşkilatlar illegal(kanun dışı) yapılanma ve faaliyetlerini yasallık görünümü altında zararlı mikrop gibi sürdürür.

          Dünayada ki bir takım ülkeler oluşturdukları kurum ve kuruluşları vasıtasıyla o ülkelerdeki dernek,lokal,cemaatlere yerleşirler.. Amaç kendi hakimiyetlerini oluşturmak,kendi dışındakileri esarete,sefalete,rezalete sürüklemek ve böylece kendine bağlayarak;kendileri efendi olurken,o toplumları ve ülkeleri köle yapmaktır.

          Bir takım siyasi akımlar dernek,lokal,cematlere sızarak,illegal yapılanmaları kullanarak amaçlarına ulaşmak isterler.

          İllegal halde olan bu hareketler uyuşturcu,silah kaçakçılığı,kadın-fuhuş hadiselerini kendileri için maddi ve manevi kaynak ve destek olarak görürler.

          Bu dernek,lokal,vakıf ve ceamatler;hayır kurumları gibi faaliyet göstererek taban oluştururlar. Bu tabanı kendilerine bağlayan malum teşkilatlar,siyasi güçler hukuki otorite ile pazarlık gücünü artırırlar.

          Kimi dernek,lokal,cemaat ve vakıfların fakirlik edebiyatı,materyalist düşünce ve eylemleriyle kendini gösterirken,kendi amaçları doğruştusunda ki kurum ve kuruluışlara sızarlar.

          Kimi dernek,lokal,cemaat ve vakıflar dini istismar yoluyla,halkın manevi duygularını sömürerek taban oluştururken amaçları için kurum ve kurulışlara sızarlar.

          Gerek materyalist temelde oluşan,gerekse Vehhabilik anlayışı,fundemantalist yapılanma,radikal dincilik hareketleriyle,ortamını bulunca iç içe olurlar.

          Siyasi erkler kendileri için oy deposu olarak gördükleri bu kuruluş ve kurumlarlarla işbirliğine girerler.

          Siyasi erkin siyasi rant sarhoşluğu yasal olmayan faaliyetleri göz ardı eder. Yeter ki,rantını elde etsin!

          Bu kurum ve kuruluşlar vücuda yerleşen zararlı mikroplar gibi faaliyet gösterirler. Hücreleri,dokuları,organları ele geçirmeye çalışırlar.Zatende beyin teslim olmuşsa;tıpkı uyuşturcu ve alkol gibi…

          Devlet içinde yuvalanan bu kurum ve kuruluşlar siyasi erkelerle işbirliği yaparak,yani birbirini kullanarak,madde ve mana olarak ülkeyi paylaşırlar,talan ederler. Devletin temel organları (yasma-yürütme,yargı) nı ele geçirirler. Ortak amaçları rejim değişikliği,farklı bir devlet kurmak ise kurumlar ve kuruluşları tahrip ederler.

          Bu durumlara karşı olanları sindirmeye,hatta çeşitli oyunlar ve tezgahlarla bir çok mazlumu (asker-sivil) ve mağdurlar orataya çıksa da;hedefe ulaşmak için her şey mübah anlayışıyla,acımasızca yollarına devam ederler.

          Belirli bir süre birbirlerini kullanan bu hareketler;anlaşmazlığa düşünce birbirlerini hainlikle suçlarlar!

          Devlet gücünü kullanarak üstünlük sağlayan siyasi erkler; her an her olayı bahane ederek bir zaman birlikte yürüdükleri insanlara suçu yüklerler. Özellikle ele geçirdikleri yazılı ve görsel medya marifetiyle “Zeytin yağı gibi üste çıkıp” suni kahramanlar ve kahramanlıklar  üreterek kendilerini “Sütten çıkmış ak kaşık gibi” gösterirler.

          Dünyaya baktığımız zaman siyasi erklerin,cemaat,dernek,lokal,vakıf yapılanmalarının arkasında meşru devletler gibi görünen ama maddi ve manevi olarak destek verdiklerini görürüz.

           Başka devlet ve güçlerin kontrolünde olan bu yapılanmalar alan hakimiyetini oluşturduktan sonra fraksiyon çatışmaları,provokasyon ve oprtonist hareketlere girerler.

          Diğer yandan mesela;İsrail,İngiltere,ABD, Rusya,Fransa,Almanya,Çin gibi ülkelerin kendi amaçları doğrultusunda maddi ve manevi destek verdikleri bu yapılanmalar,efendilerine hizmet için aktörleri rollerini tiyatro artsitine taş çıkarttırcasına oynarlar. Militanları,müritleri amaçları için mücadele ettiklerini zannederler.

          Öyle ki uluslar arası güçlerin emrinde olan siyasi erkler ve aktörleri işbirliği yaptığı sonrada kendine engel gördüğü yapılanmaları tasfiye ederken,kurum ve kuruluşları tahrip edip,yerine kendi amacı doğrultusunda kurum ve kuruluşlar oluştururken;farklı gündemlerle halkı meşgul ederler. Olan o ülkenin halkına olur.

          Dünya ülkelerine baktığımız zaman;gaflet,dalalet ve ihanete düşmüş iktidar sahipleri işbirliği yaptığı efendileriyle birlikte,kullandıkları kurum ve kurulışları tasfiye ardından kendi dernek,lokal,cemaat yapılanmalarını oluştururlar. Dünya ülkelerine baktığımız zaman bunları görürüz. Bunlar genellikle Hürriyetçi Demokratik Parlamenter Sistemden  uzaklaşmış,otokrat yapıya kavuşan ve kavuşturulmak istenen devletlerdir.

          Uzaktan kumandalı tv gibi olan bu devletlerde iç ve dış güvenliği sağlayan (asker—emniyet) teşkilatları,yargı kurumları (Bağımsız Mahkemeler vb.),eğitim,sağlık vb. kurum ve kuruluşları ele geçirip,güya belirli bir zaman içinde temizlik yaparak,yeni kurulacak devletin dernek,lokal,cemaalarını muktadir hale getirirler!

          17 Ararlık 1927 de  Gazi Mustafa Kemal Atatürk;” Tekke ve zaviyeleri kapattık Selçuklunun,Osmanlının yıkılmasında bunların etkisi vardır. Bizden sonra daha yüz yıl dolmadan bizleri din düşmanı ilan edecekler.Cemaatler ve tarikatlar etkili hale gelecekler,daha sonra da biribirlerine düşecekler vb” demektedir.

          Elhamdulillah Müslümanım.Türk olmaktan;onur,gurur,mutluluk dıyarım.

          Cemaatler,tarikatler ne zaman sosyal hizmetlerden uzaklaşıp,siyasete girmişlerse,esas amaçlarından uzaklaşmışlardır.

          Dünyanın her tarafında tarikat ve cemaatler kendi amaçları doğrultusunda vardır.Maalesef bunlar emperyal güçler tarafından,bir takım kişiler parlatılarak,onların etrafında müritler oluşturarak ve hakimiyet alanları teşekkül ettirlerek,daha sonrada maddi ve manevi destekleriyle oluşturdukları bu yapılanmaları istedikleri gibi kullanırlar.! Mesela; Suriye,Afganistan gibi ülkelerde olduğu gibi.

          Cemaat ve tarikatları oluşturan ve destekleyen bu emperyal güçler;yaptıkları plan ve projelerde gürevlendirme yaparlar. Bunlar satranç oyunun piyonları gibidirler.

          Bir ülke içinde oluşturdukları siyasi güçler,ekonomik güçler,sosya( tarikatler,cemaatler,dinci guruplar) güçlerle birlikte,ele geçirtdikleri yazılı ve görsel basın marifetiyle beyinler ipotek altına alınır. Emperyal güçler böylece hedeflerine adım adım ilerler! Danışıklı bir şekilde olaylar meydana getirilerek kurunun yanında yaşıda yakarak,oluşan mazlum ve mağdurların sırtından,aktörleri ve ona bağlı olanları kahramanlaştırırlar.

          Emperyal güçlerin aktörleri kendi ülkesinde ki işbirliği yaptığı cemaatler ve tarikatların yerine kendi cemaat ve tarikatlarını oluştururlar!

          Emperyal güçlerin aktörleri  anlaşmalı olarak hamaset arz eden sözlerle halkı kandırmaya,oyalamaya çalışırlar. Böylece hedeflerine ulaşmak için hem zaman kazanmış olacak,hemde müstevlilerin siyasi emelleri için el altından işbirliğine devam edeceklerdir.

          Bugün dünyaya baktığımız zaman,bu oyunların oynandığı,projelerin ortaya konduğu yerler geri kalmış ülkeler,maalesef yoğunluklada  Müslüman ülkelerdir.

           Materyalist ve dinci olarak terörize ettikleri bu guruplar vasıtasıyla çoğu Müslüman topluluklar ve ülkeler ele geçirilmiş;sömürge köle durumuna  en hafif deyimi ile uzaktan kumandalı televizyon gibi manda ve himaye durumuna getirmişlerdir. Amaçlarına ulaşmada en önemli araçları,uyuşturucu,silah ve kadın ticaret ile beslenen materyalist,dinci-fundemantalis-radikal guruplar olmuştur.

          Bu emperyal güçler Müslüman topluluklar  içinde Türkleri ele geçirip boyun eğdirememişlerdir.Türkleri ve Türklüğü yok edemeyince de amaçlarına ulaşamayacaklarının bilinci içindedirler.Türk Milletinin karakterinde var olan; demokratlık,hürriyet ve istiklal aşkı,esaretin panzehiri olmuştur. Aynı zamanda İslamın kılıcı,bayraktarı olmuşlardır.

          Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin kuruluş temelleri,esasları,nitelikleri emperyallerin ve onun uşaklarının plan ve projelerini bozan değerlere sahiptir.

          Türk-Türklük,Türk Milletinin milli benliğini ifade eder. Milli benliğini kaybeden milletler başka milletlerin avı olur.

          Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk Milleti;cumhuriyetimizin demokratik,laik,sosyal bir hukuk devleti olması,emperyal güçlerin her zaman handikapı olmuştur. Olmayada devam edecektir.

          Türklüğün unutulmuş medeni kabiliyeti geleceğin yüksek medeniyet ufkunda bir güneş gibi doğacaktır.

 

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 1 YORUM
  1. Zekeriyya Illeez dedi ki:

    Yerel ve genel konularla ilgili bini (1000) geçkin makalem ve yazılarım var. Şu anda diye belirtilen makale sayısı 96 denmiş.Bu son son zamanlar içinde yazılanlar.Elde yazılmış ve yayınlanacak çok yazı ve dokümanlar var..Selamlar,saygılar, sevgiler.

BİR YORUM YAZ