ÇAP HASAN – MUHARREM GÜRDAL

ÇAP HASAN – MUHARREM GÜRDAL

Çap Hasan ne manaya gelir bilmiyorum. Ama herkes onu bu lakapla tanırdı. Bu çaplık; oğlu İsmailede geçmiş. Belki de torunun torununada çap diye sesleniyorlar. Umarım kötü bir manası yoktur. Çap Hasan çocukken Avanos’un Ayhan Köyünden gelmiş çalışmak üzere. Mustafa dedemle çalışıp ona yardım etmesi için. Dedem at arabasıyla nakliyecilik yaparmış. En çok Himmetdede Nevşehir arası çalışırmış. Yeni T.B.M.M yapıldığı zaman at arabasıyla Ankara’ya gider, inşaata yük taşırmış. Dedemin epey bir tarlası varmış. Ama o nakliyeciliği daha çok severmiş. Ölümüde araba kazasından olmuş. Çap Hasan askerlik görevine gidince ona at arabası vermişler. Çap Hasan eskilerin dediği gibi “babayiğit” bir adammış. Ben Çap Hasanı tanıdığım zaman iki sarı öküzü, birde kağnısı vardı. Elindeki uzun sopayla öküzlere ulaşır işaretini verince öküzler anlarlardı. Sanırım dayılarımın ona verdikleri bir tarlaya buğday ekerdi. Çap Hasan ayrıca gözü boş arazilerde olurdu. Çap Hasan’ın karısı birlikte çalıştığı aynı köyden Emsal aba idi. O da çocukken gelmiş. Bu meşakkatli işlerin ucundan tutmuştu. Cömert sevecen bir kadındı bana yumurtlayan bir tavuk hediye etmiş, tavuk sevgisini aşılamıştı. İlkokula başladığım an. Çap Hasan ve karısı Emsal ikisi benzer hastalıktan ölmüştü. Kızılöz çiftliğinde ve Avanos Alaeddin Mahallesi’ndeki toplama taş ve çamurla yapılmış barınakları yıllarca bir anıt gibi durmuştu. Çap Hasan ve eşini unutmadık.

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 1 YORUM
  1. Mustafa Şibik dedi ki:

    Sevgili,değerli Atatürk gençi,öğretmen Gürdalı,ilk kez 1960 yılında görmüştüm.
    Babası ile birlikte,pantolon diktirmek için,merhum Yaşar Önal ve Osman Duru’nın terzi dükkanına gelmişlerdi.
    Sakin,sevecen,uslu bir çocuktu.
    Babasının Ast Subay olduğunu,Dedeler’e akraba olduğunu ima etmişlerdi.
    Ustam Yaşar Önal’ın Ablasıda ,Dedeler’e gelin gitmişti ya!Merhum Ahmet ağabeyimle yuva kurup,
    Üç evlat yetiştirmişlerdi.
    Dedeler’in Ahmet ağabeyi;cuma günleri Kızılöz den (harman kaldırıp)pazar görmek için geldiğinde, ceketinin sağ cebinde Ulus Gazetesi,başında kasketi ile rahmetle anımsarım.”Sosyal Demokrat işte böyle olur.” Dedirtsesincene…
    Sonraları,Kızılırmak’a bot veya kayık indirdiklerini anımsıyorum.Bu girişim bizler için çok yeni,merak salıcı idi.
    Tulumla balık avlandığını görmüştük fakat,kayık bir başka şey olmalıydı.
    Muharrem’e karşı hep sempati duymuştum.
    Zaman geldi,çocuklarım ile iş yerini ziyaret edip;Keykubat ve Kaan’ı tanıtıp,Avanos’umuzda güzel işlerin yapıldığını sergilemiştim.Muharrem onlara minyatür bardaklar hediye etmişti.Deriden bağları olan.
    Avanos’umuza Almanya dan her gelişimizde,Muharremin,el emeği,göz nuru,Şairler sokağının başındaki turistik yerinin kapısını aralarız.Kendisinin zaman,zaman uğramadığını oğlundan öğreniriz.Olduğunda mutlaka çayını,kahvesini geri çevirmeyiz.
    Muharrem hep örnek bir eğitici olmuştur.
    Zamanını,yaşadığı topluma adayan.Paylaşan.
    Ulu Önder Gazi,Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ümüz,gençliği tarif ederken;”Bilgi birikimini yaşadığı toplumla paylaşan kişidir.”Dememişmiydi?
    Örnek bir öğretmen olarak zihnime kazıdığım,sevgili Muharrem’e Freiburg’dan sevgi dolu selamlarımızla,esenlikler dileriz.

BİR YORUM YAZ