GÜVENMEK…

HÜR DÜŞÜNCE                                                                       ZEKERİYYA İLLEEZ

Zekeriyya_illeez@mynet.com                                        Em.Uz.Sosyal Bil.(Tarih)Öğretmeni

                                                         GÜVENMEK…

          Güvenmek,olumlu bir eylemdir. Yani niyet olarak olumlu bir eylemdir.

          Güvenmek,karşı tarafın söz,hal ve hareketlerinin iyiliğine,güzelliğine,doğruluğuna inanmaktır.

          Güven duygusu,insanlara cesaret verir.

          Güven duygusu,insanları birbirine yaklaştırır.

          Güven duygusu,iyi ve kötü zamanda her şertta;insanlara sadakat,bağlılık,mücadele gücü ve sorumluluğu verir.

          Güvenmek,insanı rahatlatır. Azim ve iradeyi güçlendirir.

          Düven veren insanlar emin,inanılan insanlardır.

          Güven duygusu,riya ve takiyye içinde olan hiçbir insana yakışmaz.

          Güven duygusunu söz ve davranışlarla en güzel ve örnek şekliyle yaşayanlar başta peygamber efendimiz olmak üzere bütün peygamberlerdir.

          Söz ve özü uyumlu insanlar topumda emin olunan ve güven veren insanlardır.

          İnsanların birbirine olan güven duygusu azaldıkça o toplumda menfaat,yalan,talan ön plana çıkar. Cehalet etkili olur. Dürüst ve alim insanlar garip kalır.

          Güven duygusununa güçlü olmadığı insan ve toplumlarda huzur,rahatlık,mutluluk olmaz. Yalan,talan,kandırma kıral olur. Böyle toplumlarda adalet olmaz.Yöneticisi tıpkı kendine benzer ve diktatör olur. Halk köle olur.Garipler her yükün sahibi olur.

          Güvensizlik;umutsuzluğun kaynağı,ayrışmanın,bölünmenin,kin ve husumetin sebebidir.

          Güvensizlik başarısılığın başlangıcıdır.

          Mustafa Kemal Samsun’a çıktığında,Mondros Ateşkes antlaşmasının hükümleri uygulanmakta,halk yeise düşmekte,halka manda ve himaye telkin edilmekte idi. Halk emperyalizme teslim ve mahkum edilmekte idi.

          Bu psikolojik ortam içinde Mustafa Kemal mensubu oladuğu Türk Milletini tanıyan biri olarak;”Türk Milletinin her şey bitti dendiği zamanda hürriyet ve istiklal aşkının kıvılcımlarının ateş olup ısıttığı,ışık olup karanlıkları aydınlattığı kendine olan güven duygusunun-azim ve iaradesinin güçlendirdiğini,tarihte ki bir çok olaylarla örnekleriyle  sabit olduğu bir gerçektir.” Her zaman ve her şartta Türk Milletine güvenini ifade etmiştir.

          Yeise içine düşmüş halka yeniden umut veren Mustafa Kemal,arkadaşlarıyla birlikte Türk Milletine güvenerek,Milli Mücadele hareketine girmiştir.

          Halk Mustafa Kemal ve arkdaşlarına güvenmiş,Milli mücadele başarıya ulaşmıştır.. Sevr antlaşması,manda ve himaye reddedilmiştir. Lozan antlaşmasıyla birlikte Sevr’in reddi tescil edilmiş,hürriyet ve istiklaline sahip Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulmuştur.

          Güven olmayan insanlarda ahlaksızlık,edepsizlik olur. Bunlar toplumun çirkin,karanlık yüzleridir.

          Güven olmayan mekanlarda siyasi,sosyal,kültürel,ekonomik alanda huzur ve mutluluk veren gelişmeler olmaz.

          Lider ve devlet adamı olduğunu iddia edenlerde güven veren davranışlar olmalıdır. Şayet güven duygusunu istismar edip,kurnazlık yaptığını zannedip yalan söylüyorsa,ülke ve millet için musibet aramaya gerek yoktur.

          Güven duygusu konusunda iki yüzlü hareket edenleri muhakkak sahtekarlığı ortaya çıkacaktır.

          İnsanların yaşadığı yerde siyasi ve hukuki otorite yok ise;o yerde başka otoritelerin hükümranlığı vardır.

          Güven duygusundan mahrum olan yöneticiler,sadece kendini ve çevresini düşünür. Kurallar hakka göre değil güce göre işler. Adalet yerine zalimlik,yalan,talan,rantiyeciler hükümdar olur.

          Milletin otoritesi devletin otoritesi,devletin otoritesi milletin otoritesi yerine; kişi ve gurup otoritesi hükmeder.

          Güven duygularının yaşandığı toplumlar,refah toplumlarıdır. İşbirliği içinde her türlü zorluğu yenen toplumdur.