İSTANBUL -AVANOS

Avanos ilçemiz yaşanmaya elverişli  sakin verimli güzel mutlu bir ilçeye sahip, aynı zamanda çok şanslı olduğumuzu  hiç bir zaman unutmamamız gerekmektedir. İstanbul için söylenmiş bir sözü burada hatırlatıp memleketimiz Avanos  için karşılaştıralım ve sonucunda beraber değerlendirelim. ”İstanbul’un dağı taşı altındır,, Kızılırmak nasıl ki ilçemizi ikiye ayırmışsa İstanbul içinde aynıdır Marmara denizi İstanbulluda ikiye ayırmıştır. İstanbul yerleşim açısından arsa olarak kıymetlidir, bunun yanında  nüfusu 16 milyona yaklaşıp insanların yaşam açısından büyük zorluklar çektiği bir gerçektir. Aynı zamanda gürültü kirliliğinin insan psikolojisine kadar çok zarar verdiği de bilim adamları tarafından açıklanmaktadır. Avanos ilçemiz bu yönden ve değerlerden daha çok şanslı olduğuna inananlardanım çok nüfus yoğunluğu olmayan   yoğunluktan dolayı gürültü kirliliği olan bir ilçe de değiliz. En önemli olan dağı taşı altın olan bir ilçede yaşamaktayız toprağında insan eliyle şekiller verilen ve yaptığı her eserin altın değerinde para eden yaşam için kolaylık sağlayan, ekonomi katkısı çok olan çanak çömlek denince ilk hatırlanan bir güzel ilçeye sahip olduğumuzu da unutmamamız gerekmektedir. İlçemizi  oksijenini sağlayan köy bağı güzel manzaraya sahip tophane tepesi .Bayrak tepesi gibi güzel yerlere sahip olmamız ilçemiz için büyük bir avantajdır belediyemizde buraların yolunu yaparak ışıklandırma ve  oturma alanı olarak güzelleştirirse  ilçemize ekonomik katkısı olacağına inanmaktayım. İşsize iş sağlamak mahalli yönetimin işi olduğunu hiç bir zaman unutmamak gerekir diye düşünmekteyim.

    İstanbul çok kıymetli ve stratejik konuma sahip olmasıyla birlikte tarihi bir zenginliğinde önemli olduğunu bilmek gerekmektedir. Bundan dolayı bu günlerde çok tartışılan ve gündemimizde olan Ayasofya camimizin konumu. Atalarımız 1453 ten M. Kemal  Atatürk’e ve  bu gümümüze kadar bizlere  buraları büyük bedeller ödeyerek teslim eden her kese Allah razı olsun. Tartıştığımız konu bence çok boş bir misalle konuya açıklık getirmek isterim, misal dairede yaşayan kalabalık ailenin odasını tanımadığın birini bu aile ile yaşamaya mecbur etmek gibi bir şey atalarımız İstanbul’u alırken Ayasofya’yı ayırt etmemişti bizler neyi tartışıyoruz anlamakta zorluk çekmekteyim. Fatih Sultan Mehmet Han Ayasofya’yı cami olarak ibadete açarak ne amaçla kullanılacağını bizlere göstermiştir. Bu gün bu çalışmaları yaparak yıllardır gündemimizden düşmeyerek ekonomi, siyasi iç çatışma meselesi yaparak ülke kalkınmasına hiç katkı sağlamayan meseleye son noktayı koyan  her şahsa teşekkür ederek konuyu kapattığımız için çok mutlu oldum.

  Türkiye Cumhuriyeti  topraklarında İslam ülkesi olmamıza rağmen  onlarca kiliseleri restore ederek milyonlarca lira harcayarak ibadete açtık çıt yok ama Ayasofya olunca kıyamet kopuyor o ülkeleri anlamak mümkün değil.

    Osmanlı imparatorluğu toprakları iken yapılan camilerimiz acaba bu gün o ülkelerde ne halde hiç düşündüler mi….Bu konuları çabuk kapatıp ülkemizin ekonomisini ve geleceğimiz için ülke olarak  ne yapmamız lazım bunun çalışmasını acilen yapıp parti ayırt etmeksizin iyileri bir araya getirerek gönül seferberliği  çalışmasıyla  düşmanlarımıza karşı, ülke olarak birlik beraberlik yaparak ispat edelim.

                  Mehmet DİLARİ