HİPERTANSİYONLA MÜCADALEDE 6 ÖNEMLİ ADIM

HİPERTANSİYONLA MÜCADALEDE 6 ÖNEMLİ ADIM

tansiyon

Bu hastalık dünyada yaklaşık 1 milyar kişiyi etkiliyor

HİPERTANSİYONLA MÜCADALEDE 6 ÖNEMLİ ADIM

Hipertansiyon; kalp hastalıkları, inme ve böbrek yetmezliği gibi dünyada ölüme neden olan hastalıkların ortaya çıkmasındaki en önemli risk faktörünü oluşturuyor. 20 yaş üstü kişilerde, yaklaşık yüzde 26 oranında hipertansiyona rastlanılıyor ve bu oranın 2025 yılında yüzde 29’a kadar yükseleceği tahmin ediliyor. Bunda en önemli etken olarak, sağlıksız beslenme alışkanlıkları, obezite ve azalan fiziksel aktivite gösteriliyor. Hipertansiyon dünyada yaklaşık 1 milyar kişiyi etkilerken, ülkemizde ise 12-15 milyon arasında hipertansiyon hastası olduğu biliniyor. “17 Mayıs Dünya Hipertansiyon Günü” dolayısıyla bilgi veren Acıbadem Kayseri Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ergün Seyfeli, yaşın ilerlemesiyle birlikte hipertansiyon görülme sıklığının yüzde 60’lara kadar ulaşılabildiğini belirterek, asıl dikkat çekici noktanın 20 yaş üstü genç popülasyondaki hipertansiyon oranlarındaki artış olduğunu belirtiyor. Hipertansiyonun sağlıklı yaşam tarzı değişiklikleri ve düzenli beslenme ile kontrol altında tutulabileceğini ve böylelikle neden olduğu hastalıkların riskinin azaltılabileceğine dikkat çeken Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ergün Seyfeli, hipertansiyonla mücadele etmedeki 6 önemli adımı anlattı.

Bu önlemleri alarak hipertansiyon riskinizi düşürün

1- Düzenli ve bol hareket edin

Hipertansiyon hastalarının büyük bir kısmında, fazla kilo veya obezite bulunmasına karşın hastaların fiziksel aktivite konusuna da önem vermediği biliniyor. Ancak, düzenli egzersiz yapmak ve aktif bir yaşam sürmek kalp damar sağlığını koruyarak kan basıncını düşürmeye yardımcı oluyor. Aynı zamanda egzersizle birlikte olası fazla kilolar da verilebileceği için hipertansiyondan korunma sağlanabildiği için, mutlaka hekim kontrolünde olmak üzere, yürüyüş, yüzme, bisiklete binme gibi aktivitelerden uygun olanlarını 45 dakika 1 saat süreyle yapmaya özen gösterin.

2- Tuz alımının azaltın

Kan basıncının yükselmesine neden olan tuz ne kadar çok tüketilirse tansiyon o kadar yükselebiliyor. Bunun önüne geçmek için günlük öğünlerde mümkün olduğunca tuz tüketmemeye özen göstermeye çalışarak, günde 1 çay kaşığında fazla tuz almamayı hedefleyin. Bazı tuza hassas kişilerin bu orandan daha az, mümkünse hiç tuz kullanmaması tavsiye ediliyor.

3- Düzenli ve dengeli beslenin

Kalp sağlığını koruyucu, yağdan fakir ve liften zengin Akdeniz tipi beslenme hipertansiyondan korunmak için de önem taşıdığı biliniyor. Buna rağmen, hipertansif hastaların yaklaşık yarısı sağlıksız besleniyor. Yağlı yiyeceklerin tüketimi fazla olmasına karşın, potasyum, kalsiyum, magnezyum ve sebze-meyve tüketiminin düşük olduğu görülüyor. Bu durumu düzeltmek ve sağlıklı bezlenmek için öğünlerinizde sebze ve meyve ağırlıklı beslenin, yeterli magnezyum, potasyum, kalsiyum alımına dikkat edin, düşük yağlı süt ve süt ürünleri tüketimini artırın.

4- Alkolü azaltın veya almayın

Kan basıncını yükselten faktörlerden birini oluşturan alkolün kalorisi de yüksek olduğu için fazla kullanıldığında kilo almaya neden olarak kan basıncını yükseltebiliyor. Tansiyon kontrolü sağlamak için alkol kullanıyorsanız sınırlandırın ya da hiç kullanmayın.

5- Sigarayı bırakın

Sigara, damarlarda vazakonstriksiyon yani spazm yapıcı etkisi, kalp hızı hız artışı ve damar sertliğini arıttırarak kan basıncının yükselmesine neden oluyor. Bu nedenle hipertansiyondan korunmak için sigara kullanıyorsanız en kıza zamanda bırakın, kullanmıyorsanız da sigara dumanına maruz kalacağınız ortamlarda bulunmayın.

6- Fazla kilodan kurtulun

Kilo vermede en önemli unsur şayet metabolik bir problem yoksa beslenme ve egzersizdir. Mevcut kilonun yüzde10’nunu vermekle hem obeziteye bağlı ölümlerden, hem de hipertansiyon, kolesterol yüksekliği ve diyabet gibi kardiyovasküler risk faktörlerinden önemli oranda korunma sağlayabilirsiniz.

Hipertansiyon kontrolüyle hastalıklar önlenebiliyor

Hipertansiyonun teşhisinin kolay olmasına rağmen hastaların büyük çoğunluğunun tansiyonunun farkında olmadığını söyleyen Prof. Dr. Ergün Seyfeli, “Tansiyon yüksekliğine bağlı oluşan baş ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı, eforla yorgunluk gibi şikayetlerin birçoğunun başka hastalıklara bağlandığı için teşhiste geç kalınıyor. Maalesef bu hastalarda geç dönemde, kalp krizi, kalp yetmezliği, beyin felci ve kronik böbrek yetmezliği gibi hipertansiyonun yıkıcı etkileri ile karşılaşılıyor” diyor. Ancak erken teşhis ve tedavi ile çok büyük oranda bu problemlerin önüne geçilebildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Ergün Seyfeli, kalp yetmezliğinde yüzde 50’nin üzerinde, felç riskini yüzde 40, kalp krizlerinde ise yüzde 20-25 azalma sağlanabildiğini ifade ediyor.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ