AYASOFYA DERKEN…!

AYASOFYA DERKEN…!

zekerriya

HÜR DÜŞÜNCE                                                                                ZEKERİYYA İLLEEZ

                                                      AYASOFYA DERKEN…!

           Ayasofya,Hıristiyanlık aleminin,Doğu Roma’nın önemli yapılarından biridir.. İmparator Justinyanus tarafından yaptırılmıştır..

           29 Mayıs 1453’te Fatih Sultan Mehmet döneminde fethedilmesiyle birlikte Cuma namazı burada kılınmıştır.

          Fatih Ayasofya dışında Gayr-ı Müslimlerin bütün kültür değerleri ve yaşayışına,hoşgörü ve saygı göstermiştir. Dil,din,ibadet ve yaşayışlarında serbest bırakmıştır..

          Fatih,Ayasofya’nın camiye çevrilmesi ile birlikte “Ayasofya Cami Kebir Vakfiyesi” hazırlatmıştır. Vakfiyede,Ayasofya’nın camiye çevrildiğini ve değiştirilemeyeceğini,satılamayacağını ifade ederek,yanlış hareket yapanlara da ikaz ve beddualarda bulunmuştur.

          Ayasofya, Osmanlı devletinde ‘Cami Kebir’ olarak hüviyetini devam ettirmiştir.

          1.Dünya Savaşı sırasında ve sonrası gelişmelerde;İstanbul Mondros Ateşkes Antlaşması (30 Ekim 1918) Mustafa Kemal’in 13 Kasım 1918 de İstanbul’a geldiğinde,İşgal devletlerinin (İtilaf Devletlerinin ) gemilerini görünce “Geldikleri gibi giderler” demiştir.

          Misak-ı Milli Kararı(1920) bahane edilerek,Meclis-i Mebusan dağıtılarak,İstanbul işgal edilmiştir. Meclis-i Mebusan da Misak- Milli kararını aldıran “Felah-ı Vatan,Milli Müdafa Gurubu mensupları” daha sonra Anadolu’ya geçip TBMM’ne katılmışlardır.

          Gazi Mustafa Kemal Atatürk liderliğinde yapılan Milli Mücadele sonunda ,işgal devletleri 8-23 Ekimde  1923 te İstanbul’u tamamen terk etmişlerdir. Yani Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u fethetmiştir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk de Milli Mücadele ile İstanbul’u işgalden kurtarmıştır..

          İstanbul önceleri Konstantinapolis diye anılırken,1930’da Posta Pulları marifetiyle ve Atatürk’ün İstanbul adının kullanılması ısrarı ile ,bundan sonra adı İstanbul olarak kabul edilmiştir.

          24 Kasım 1934 yılında Soyadı Kanunu çıkartılmış,Mustafa Kemal’e “ Atatürk” soyadı TBMM’si tarafından verilmiştir. Soyadı Kanunu ile birlikte Ayasofya’nın Müzeye çevrilmesi,dönüştürülmesi,Bakanlar kurulu kararı ile gerçekleşmiştir.

          24.11.1934’te bu karar 3(üç) gün sonra 27.11.1934’de Resmi Gazete de yayınlanmasıyla yürürlüğe girmiştir. Yani kabul edilen kanunlar,Resmi Gazete de yayınlandıktan sonra yürülüğe girdiği için Atatürk’ün Ayasofya’nın Müze olması konusunda ki kararda imzası tartışma konusudur.Çünkü;imzanın atıldığı tarih 24.11.1934.Oysa Resmi Gazete de yayınlanması 27.11.1934 de imzalaması gerekir diye ifade edilirken; Atatürk’ün adına imza mı atıldı,taklit mi edildi? İmza onun olmayabilir tartışmaları başlamıştır. Hatta kimi çevrelerde zamanlama ile birlikte;Mason-Siyon Locaları veya Siyasi İslamcılar’ın devlette ki kripto adamları vasıtasıyla imzası taklit mi edildi iddiaları olmuştur. Aslında bu tartışmaları çözecek iş; Atatürk’ün attığı imzanın gerçek ve kendisine ait olup olmadığı Kriminal inceleme sonucu ortaya çıkar!

          İlginç olan şey 19 Aralık 1936 da Atatürk “Ayasofya-i Kebir Cami Şerifi tapuya tescilettiriyor.Ebulfeth Sultan Vakfına veriliyor.

          İki yıl önce 24.11.1934 de Müze kararına imza attığı ifade edilirken,19 Aralık 1936’da Ayasofya-ı Kebir Cami tapuya tescillettirilip,Ebulfeth Sultan Mehmet Vakfına verilmesi bizleri daha da düşündürmeye sevk etimiştir. Her iki belge de doğru ise,yanlış Atatürk’ün imzasında mı!

          2.Dünya Savaşı şartlarında Rüştü Saraçoğlu (Milli Şeflik Dönemi) var iken; Saraçoğlu’na,’ Ayasofya ibadete açılacak mı,hazırlanacak mı? sorusu üzerine;Saraçoğlu” iç düzenleme  ve yerleşme yapıldıktan sonra elbette açılacaktır.” Der. Buradan da anlıyoruz ki cami olarak,ibadet yeri olarak devam ediyor.

          Aradan geçen zaman diliminde,ne oldu ise sürekli 1990’lı yıllarda,özellikle Cuma namazlarından sonra hep’Ayasofya Cami olmalı,ibadete açılmalı’ denmiştir.

          1976 ve 8 Ağustos 1980’de Süleyman Demirel döneminde Ayasofya’da ezan okunmuş,Cuma namazları kılınmıştır.İbadete açılmıştır. 12 Eylül 1980 darbesi ardından refarendumla siyasi yasakların kalkması akabinde 1991 de Ayasofya’nın Topkapı giriş-çıkış kapısı yönünde mescit-cami açılarak ibadete başlanmıştır. 2018 de İstanbul’da iken burada öğle namazını kılmıştık. O sırada Ayasofya’nın bazı yerlerinde tadilatlar vardı.

          Ayasofya ve karşısında ki Sultan Ahmet camileri ikisi de muhteşem kültür abideleridir. Her ikisinde de namaz kılmak nasip oldu..

          Zannediyorum 2002-2008-2012 yıllarında Ayasofya’nın müze durumu,Atatürk’ün imzası meselesi Danıştay 10.Dairesi ve Daireler Kurulu Kararları Atatürk’ün imzasının kriminal incelemeye gerek duymadan,Ayasofya’nın müze kararında ki gerçek olduğu ifade edilmiştir.

          Tartışmalı Atatürk’ün imza konusu olmasına rağmen 24.11.1934 de kabul edilen müzeye dönüştürme kararı 86 yıl sonra Danıştay 10.Dairesi 02.07.2020 tarih itibarıyla ; 24.11.1934 te ki Bakanlar Kurulu Kararını iptaline karar vermiştir. Bu tıpkı Andımızın okunması,TC İbarelerinin aldırılamasının iptali gibidir.

          Danıştay 10.Dairesi 02.07.2020 deki 24.11.1934 Ayasofya’nın müzeye dönüştürme kararının iptaline (10.07.2020)Cumhurbaşkanlığı bir kararname ile Ayasofya’nın Diyanet İşleri Başkanlığına devredilmesini belirterek,Danıştay 10.Dairesinin kararına uymuştur.

          Ayasofya hem ibadet hemde ziyaret yeri olmalıdır.

          Ayasofya siyaset yeri ve malzemesi olmamalıdır.

          Demirel’in deyimi “Kışlaya,camiye,okula siyaseti sokmayalım”

          Ayasofya ve Sultan Ahmet Camileri ezanla İslam’ın sesinin yankılandığı,ibadetlerle İslam’ın nurunun gönülleri aydınlattığı,her ikisinde ziyarete açık olmasıyla;kültürlere saygı,kaynaşma,hoşgörünün çoğalarak İslam’ın evrensel niteliği ile bütün insanlığa sunulduğu kültür abideleridir.

          Danıştay 10.Dairesinin 02.07.2020 de almış olduğu kararla,Ayasofya’nın 1934 öncesi yani cami hüviyetine kavuşması başta İslam alemi olak üzere,insanlığa hayırlı olsun.

          Allah TC Devletimizi,Türk Milletini,ülkemizi bütün musibetlerden kurtarsın,korusun ve yüceltsin. Amin.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ