10 BİN METRE KARE- 10 YIL…!

10 BİN METRE KARE- 10 YIL…!

HÜR DÜŞÜNCE                                                                       ZEKERİYYA İLLEEZ

                                         10 BİN METRE KARE- 10 YIL…!

          İnsan Allah tarafından yaratılmış,vermiş olduğu akıl ve düşüncesiyle diğer canlılardan üstün özellikler ve nitelikler taşıyan üstün bir varlıktır.

          İnsanın dünyaya gelmesiyle ölüme,ahirete koşuş başlamıştır. İnsanın dünyaya gelmesi bir imtihan süresini yaşamak içindir.

          Allah insana akıl ve düşünce verdiği için söz,davranış kısaca yaşadıklarından sorumludur. Çünkü; insan Allah’ın vermiş olduğu akıl ve düşüncesiyle yaşamaktadır.

          İnsan akıl ve düşüncesiyle rahmani veya şeytani yolu seçer. Seçim kendi iradesindedir. Tabi aklını ve düşüncesini ipoteğe vermediyse!

          Birde insanın akıl ve düşüncesinden doğan,beynin çalışma ve gelişkinliğini ifade eden zekasını kullanmasıda önemlidir.Kimi insan zekasını kurnazlıkla şeytani, kimi insanda dürüstlükle rahmani kullanır.Zekası kurnazlıkla şeytani kullananlar ben (ego-egoizm)- bencillik duygusu içinde insanları kandırdığını, helal-haram,kul hakkı demeden,dünyalık olarak benim olsunda nasıl olursa olsun önemli değil tarzında yaşar. Bu dünyalıklar tıpkı vücudun zararlı mikropları gibidir.

          Bunlar toplumda; kurnaz,uyanık,sinsi,güvenilmez tipler olarak tanınır. Davranışlarında ki öncelik; bencillik,menfaattır. Haram,helal,kul hakkı hiç önemli değildir. Bunların toplumda çoğalması,o toplumun psikolojik yapısının bozulması ve hastalanması demektir. Çünkü; bunlar kuralları ve (müeyyide) yaptırımı tanımazlar. Her şey ‘ çıkar’ için düşüncesindedir.

          Böyle bencil,çıkarcı ve sahtekar insanlar toplumda yer edinmek için her kılığa girip davranış sergilerler. Hep benim olsun kurnazlığı ile başkalarına zarar vermekten çekinmezler. Her işi kılıfına uydurmaya çalışırlar. Kanunlarda ki eksik yönleri,hile yoluyla ve art niyetle kullanarak amacına ulaşmaya çalışırlar.

          Böyle sahtekarlara adaletli ortam hiç hoşuna gitmez. İşi,gücü hile ile iş görmektir. Menfaatine olsun,kardeşine bile acımaz. Çevremize baktığımız zaman bu tip insanları görmek mümkündür.

          Bu tip insanlar sistemde cevaz veriyorsa; hile ve çeşitli oyunlarla dünya malını elde etmeye çalışır. Yalanla talanla işini götürür. Lafa gelince çarpma,çırpma,hırsızlık ve haram işlere karşı olduğunu belirtirken dürüstlüktende dem vurur. Bu tipler kulu kandırır ama Allah’ı asla!

          Çevremize baktığımız zaman; sahiplerinden habersiz arsa niteliğinde ki yerleri ekip dikenleri mi,vereselerden habersiz dam yaptırıp ( burası bizim yalanıyla) bağ- bahçeyi sahiplenmeye kalkarlar. Mesela; adam eşi hasta. Elinde avucunda biriktirdiğini harcıyor. Paraya ihtiyaç duyunca 100 bin metre karelik sahip olduğu yerin  10 bin metre karesini satmak istiyor. Ama 10 bin metre kareden fazlasını satabilirsin deniyor. Adam bakıyor,malını satamıyor. Birisi ile anlaşmalı 100 bin metre karesini satıyor. Sonrada 90 bin metre karesini satın alıyor. Böylece 10 bin metre karesini satmış oluyor. Sistem küçük arazi sahiplerini büyük arazi sahiplerine(ortaklarına) mahküm ediyor. Ekip dikme yok ama hükmetmeye gelince var.

          Öbür taraftan bakıyorsunuz 8-10 kardeşi ortak olduğu,hala babalarının üzerinde tapusu olan yeri varislerine sormadan dam yapıyor. Ekiyor,dikiyor,zaten cüz’i olan emlak vergisini ödüyor. Zat-ı sahtekar  bu senaryosunu 10 yıl devam ettirirse,o yerin kendine ait olduğu şekliyle,10 senedir baktığı beyanıyla,o yeri mülkiyetine almak istiyor. Bu senaryonun içerisinde içerideki ve dışarıdaki verselerin haberleri yok! Öyle ki kendine düşen hisse- payıda değil tümüne sahip çıkmaya çalışıyor. Yani hedefide tümünü almak. Durumu farkeden vereseleri ikaz ve itiraz edince,durum ortaya çıkıyor. Yapılan damı yıkacağını beyanla güya hilebaz işten vazgeçtiğini belirtiyor. Bir müddet sonra tekrar haram-helal demeden usulsüz işe devam ediyor.

          İşte böyle yanlış işte olanlara, önce yakın çevresi ikaz ve telkinle gerekli tavrı göstermeliler.

          Kim ne yaparsa kendine yapar.  Kandırdım zanneder. Aslında kendini kandırmıştır.

          Allah Sırat-ı Müstakimden ayırmasın.  Helal-haram demeden,sahtekarlıkla kılıfına uydurup kul hakkı yiyerek iş yapanları da Allah ıslah etsin.

Not;Pandemin süreci devam etmektedir. Temizlik,kişisel mesafe,maske taköaya itina gösterelim.Önce sağlık!

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ