TEHLİKELERDEN BİRİ!(x)

TEHLİKELERDEN BİRİ!(x)

zekerriya

HÜR DÜŞÜNCE                                                                       ZEKERİYYA İLLEEZ

Zekeriyya_illeez@mynet.com                                        Em.Uz.Sosyal Bil.(Tarih)Öğretmeni

                                               TEHLİKELERDEN BİRİ!(x)

          Tarihte 16’sı büyük 57,kimine göre 112-125 Türk devleti kurulduğu belirtilir.

          Devletler zaman içinde farklı rejimlerle yönetimişlerdir. İnsanlık tarihi içinde Monarşik,Oligarşik,Teokratik rejimler ardından insan iradesini-millet iradesini en üst düzeyde tutan,hürriyet ve eşitlik içinde yaşamayı hedefleyen demokrasi- Hürriyetçi Demokratik Parlamenter Sisteme geçilmiştir.

          Osmanlı devleti yıkıldıktan sonra verilen İstiklal savaşı sonucunda,Lozan antlaşmasıyla hür  ve bağımsız devlet olarak tanınmışızdır.

          29 Ekim 1923’te Cumhuriyetin ilanı ile birlikte çağdaş-modern yapıda;başta İslam alemine olmak üzere bütün dünya milletlerine örnek bir devlet teşekkül etmiştir.

          Ülkemiz ve komşu ülkeler,oluşan dünya şartları içinde ki dengelere göre,diplomasiyi öne alan “Yurtta barış,dünyada barış” temelinde siyaset tercih edilmiştir. O günlerin şartları ve günümüzün şartlarına baktığımızda bu barış ve dünya siyasetinin ne kadar doğru olduğu görülür.

          Dünyada dün yaşanmış,bugün yaşanan ve yarında yaşanmaya devam eden;siyasi,ekonomik,sosyal-kültürel çalışmalar bu günkü dünya mazarasını gösteriyor Yani ya cennet ya cehennem yada ne cennet nede cehennem durumu yaşanıyor.

          Dünyada millet ve devletlere etkili olan ve yön veren güç (CFR) Uluslar arası Yüksek konseydir. Bu konsey aktörleri (ABD,Rusya,AB,Çin vb) vasıtasıyla bölgeler ve ülkeleri kendi amaçları doğrultusunda oluşturmaya çalışmakta,Kudüs merkezli tek kutuplu dünya düzeni gerçekleştirmek arzusundadırlar. Bunun içinde kendi amacına uygun (ülkelerin özelliklerine göre) plan ve projeler (zaman zaman ismi değişse de) geliştirmişlerdir. Aktörleri tarafından bu projeler uygulanmaktadırlar.

          BOP çerçevesinde ülkemizde bu projelerin içindedir. Ülkemizin jeopolitik ve stratejik durumu,ülkemizle birlikte bu projeyi daha da önemli kılmaktadır. Çünkü nihai hedef ülkemiz Türkiye’dir.

          Tarihe baktığımız zaman,bu güçlerin senaryolarının atıl kalması,başarıya ulaşamamasının sebebi;Türk Milletinin oluşturduğu kültür ve medeniyetidir.

          Ne zaman Türklük (Türk+İslam) dünyada güçlü ve etkin hale geldiyse;uluslar arası güçlerin planları geçersiz ve etkisizi olmuştur. Ne zaman Türklük zayıflamış ise emperyal güçler etkili olmuştur.

          25.06.2017 Pazar günü itibariyle ülkemiz Türkiye referandum ardından Başkanlık Sistemine geçiş aşamasındadır. BOP çerçevesinde ARAP BAHARI vb. derken; Tunus’ta başlayan hareket şu andan Suriye,Yemen,Irak da yoğunlaşmış ve Müslüman Müslümanı öldürmektedir. Burada bir sonra ki aşama İran ve Türkiye’dir.

          Büyük Atatürk,Milli Mücadele akabinde BALKAN ANTANTI,CENTO (Türkiye+İran+Pakistan Paktı) gibi uluslar arası nitelikte olan işbirlikler oluşturmuştur.

          Ülke içinde dengeleri kurar,kaynaşma ve barışı sağlarken komşuları ve diğer dünya ülkeleriyle “Yurtta barış,dünyada barış” ilkesini uygulamıştır. Oynanan oyunlara düşmemiş,bataklıklara girmemiştir.

          Böylece içeride ve dışarıda diplomasiyle barışı sağlayan Türkiye bir çok yatırımlara girmiş,GAP gibi devasa projeler uygulanmıştır. Hem madde hem mana olarak karanlıktan her şeyi aydınlanan bir Türkiye manzarası ortaya çıkmıştır.

          Hedefi ilk ona daha sonra ilk beşe girme idealinde olan Türkiye,2000’li yılların başlarında kendi kendini besleyebilen;buğday,hayva,sanayi ürünleri ihraç eden 16. Büyük ekonomi haline gelmiştir.

          Genç,çağdaş,modern Türkiye;Atatürk,Menderes,Demirel dönemlerinde ülkenin şaha kalkması emperyal güç ve ülke içi işbirlikçilerin işine gelmemiştir.

          İngiltere’inin 1. Dünya Savaşında Deniz ve Savaş Bakanı,2. Dünya Savaşında Başbakan olan Winston Chorcille “Türkleri savaşla yenemeyiz.Anadoludan atamayız. Ancak dini önderleri ele geçirip,onları devlet yönetiminde etkin hale getirirsek;o zaman birbirlerini bititirler” ifadesi ile 2006 yılında ABD’nin CIA bölge sorumlusu,Türkiye Masası Şefi Bernarde Henze “Türkiye’ye  Başkanlık Sistemini getirebilirsek,eyaletlerde oluşur. Hükümet,Meclis,Yargı ve Ordu ile uğraşma yerine bize tabi olanları yönetime getirir,ülkeyi(Türkiye’yi) daha iyi kontrol ederiz.” İfadesi emperyallerin,BOP hamilerinin düşüncelerinin ülkemiz için felaket senaryosu olduğunu görürüz..

          Bu durumu ABD Eski Dış İşleri Bakanı Condellezza Rice’ın “Orta Doğu da Türkiye dahil 22 devletin sınırlarının değişeceği “ ifadesi konuyu daha somut şekilde belirtmektedir.

          Ülkemiz ve çevresinde cereyean eden olaylar,ülkemizinde bu projelerin oyun alanı haline geldiğini ve doğrudan etkilediğini göstermektedir.

          Şu anda aklıma Yaser Arafat’ın;Demirel’in kendilerine her türlü desteği vereceklerini söylemesi üzerine “Abi sakın Türkiye’yi bu bataklığa sokmayın. Biz sana danışırız ama buraları karıştıranlar Türkiye’nin bu bataklığa girmesini istiyorlar.” İfadesi,ülkemizin hangi halde olduğunu gösteriyor!

          Ülkemizi çok tuzaklar ve tehlikeler beklemektedir. Hamaset içinde,maceracı, içe mağdur dışa diklenen değil,akıl ve bilime dayalı,daha gerçekçi bir diplomasi hareketi ile zengin devlet geleneğimizin itibarlı  birikiminde siyaset oluşturulması elzemdir. Atatürk bunu “Yurtta Sulh,Cihanda Sulh” ilkesi ile belirtmiştir.

          Başkanlık Sistemine,”Yeni Osmanlı zehirli Cıncık şekerini yemiş olarak” eyalet sistemine geçişle,görüyoruz ki Barzani Erbil de bağımsızlık için referanduma gitmesi ile ülkemizde Diyarbakır merkezli bir otonom-özerk yönetimi söz konusu olabilir.

          Şu anda kendilerine 25-30 milyar dolar harcandığı ifade edilen Suriyeliler hızla çoğalmaktadırlar. Diyarbakır merkezli otonom-özerk yönetime ek olarak Suriye’den gelenlerle Gaziantep veya Hatay merkezli Arap otonom-özerk bölge oluşabilecektir!

          Bu aşamada Arap otonom-özerk yönetimi PKK ve diğer Kürt guruplarının oluşturmak istedikleri Büyük Kürdistan haritası-amaçlarına uygun olmayacaktır!

          Bu sefer ülkemizde Kürt-Arap çekişmesi derken;Misak-ı Milli sınırlarımız içinde olan bu yerler uluslar arası güçlerin ve kuruluşların müdahalesine açık hale gelecektir.

          Bu noktadan sonra Türkiye çok zor durumda kalacak,ülkenin doğu ve güney doğu toprakları kopma ve bölünme durumuna gelecektir.

          Ülkemizde ve bölgemizde cereyan edecek Arap-Kürt çekişmesinde,İran  Şii olmasına rağmen Araplara karşı Kürtleri destekleyecektir!

          Bu durumda kendi telaşına düşen Türkiye,kendi içindeki kavgayı bastırmakta zorlanacaktır. Çünkü;uluslar arası müdahale ortaya çıkacaktır! Tıpkı Irak,Suriye de olduğu gibi!

          Dikkat edersek bu durumda ölen ve zayıflayan Müslümanlar olacaktır.

          Mezhep kışkırtmaları ile birlikte oyunun finali;iki destinin birbirine vurulması gibi  Türkiye-İran karşı karşıya gelecektir.

          Bu durum kimlerin işine gelecektir? Senaryoyu yazan,aktörleri ile oyunu oynayan emperyal güçlerin işine gelecektir.

          Atatürk “Yurtta Sulh,Cihanda Sulh” diye boşuna dememiş!

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ