TARİHTE İKİ OLAY VE DEVLET ADAMLIĞI

TARİHTE İKİ OLAY VE DEVLET ADAMLIĞI

zekerriya

HÜR DÜŞÜNCE                                                                             ZEKERİYYA İLLEEZ

Zekeriyya_illeez@mynet.com                                           Em.Uz.Sosyal Bil.(Tarih)Öğretmeni

                                       TARİHTE İKİ OLAY VE DEVLET ADAMLIĞI

          Geçmiş,geleceğe ışık tutar. Şayet geçmişten ders alırsan ona göre hayatını düzenlersin.

          Tarihi bilmek,öğrenmek,anlamak geriye gitmek değildir. Aksine  geçmişte ki doğruları,yanlışları anlamaktır.

          Tarihte ki olaylara,o günün şartları ile tarafsız bir anlayışla bakılması,doğru anlaşılması ve yorumlanmasını sağlar.

          Tarih,bilgi hazinesidir. Bilgi öğrenmek,o konu ile ilgili bir şey söylendiği ve yazıldığı zaman doğru ve yanlışlığını mukayese edersin.

          Okumayan,bilgi sahibi olmayan toplumlar,çabuk etkilenen ve yönlendirilen toplumlardır.

          Okumayan,bilgi sahibi olmayanlar,cehalet çukuruna düşerler. Cehalet her kötülüğün,belanın kaynağıdır.

          Okumayan kişi ve toplumlar;düşünmeyen,fikir üretmeyen,sorunlara çare bulamayan nitelikte olurlar.

          Okuyanlar ve bilgi sahibi olanlar;yazılı ve görsel medyada ifade edilen konuların doğruluğunu ve yanlışlığını yorumlar,mukayese ile sağlıklı tespit ve sonuca ulaşırlar.

          Geçmişte ve günümüzde olan iki olay,bize ışık tutması açısından önemlidir.

          10 Mayıs 2019 itibarıyla ülkemde meydana gelen bir takım olaylar bizi geçmişede götürmektedir.

          Bir ülkede hür düşünce,hür fikir ve hür irade yok ise; o yerlerde sefalet,rezalet,cehalet ve esaret vardır.

          Demokrasi,halkın halk tarafından yönetilmesidir. Milli hakimiyet,hürriyet (siyasi+kamu),eşitlik temel ilkeleridir.

          Siyasi partiler,demokrasinin vazgeçilmez unsurlarıdır. Kişi,siyasi partilerden ve adaylarından  birini tercih ve seçim hakkına sahiptir. Bu çoğulculuğu ifade eder.

          TC Devletimizde çok partili siyasi hayata geçiş 1946 seçimleriyle olmuştur. İsmet İnönün Şeflik Döneminde,açık oy gizli tasnif usulüyle seçim gerçekleşmiştir. Ancak açık oylama sonuçları ile gizli sayım sonuçları birbirine uymayınca bu da ülke genelinde olunca,1946 seçimleri demokrasi ve seçimler açısından “kara bir leke” olarak geçmiştir. Ancak 14 Mayıs 1950’ de yapılan genel seçimler;gizli oy,halka açık sayım ile milli irade daha gerçekçi şekilde gerçekleşmiştir.

          2002 ve sonrası seçimlere baktığımız zaman,ilçe seçim kurulları,YSK kararaları ve uygulamaları,seçim kanununa aykırı kararlarla 1946 seçiminden daha ağır tahribat yapan,olumsuz sonuçları doğuran vahim durumlar ortaya çıkarmıştır. YSK sanki tek kişi ve bir gurubun hakimiyeti,baskısı ve talimatıyla iş yapar konuma gelmiştir. Bu durum; yani YSK’nın  bağımsız ve seçim kanunları ve kurallarına uygun kararlar alıp uygulaması gerekirken;milli iradeyi hiçe sayarak,kanunlara uygun kararlar almayarak,halkın güvenini sarsmış,dünyaya ve ülkesinede rezil olmuştur.

          Demokrasi ve nimetleri kullanılmaz,yaşanır. Demokrasi, bir araç değil amaçtır.

          Tarihten başka bir olay Zannediyorum 1970 yıllarda CHP’den Ahmet İsvan (Nurettin Sözen de olabilir) Belediye Başkanı. Ahmet İsvan belediye olarak halka hizmet etme yerine;belediyenin parasıyla CHP’li ve solcu gençlere sağlam sopalar yaptırıp verirler. Halk sokaklarda yürüyemez olur. O zaman ki CHP’li Belediye Başkanı Belediyeye yardım ve destek için Başbakan’ın (Demirel’in) huzuruna gelir. İstanbul Belediyesinin borcundan ve paraaya ihtiyacı olduğundan bahseder. Demirel,halka hizmet etmek isteyene para hazır ancak gençlere,sopa yapılıp verilmesi yerine,gençlere iş sahaları açılması,halka hizmet için projeler getirmesini ister. Para hazır der.

          Günümüzde seçimler oluyor.Belediye Başkanı seçiliyor. Kaybetmeye tahammülü olmayanlar ve bir çok şeyin ortaya çıkacak korkusuyla tavır takınıyor. ‘Kadın kocam onlara hizmet edemez’  diyor. Partili Cumhurbaşkanı da;’ zaten onlar topal.Çoğunluk bizde Meclisi çalıştıramazlar. Zaten borçları yüzündende bankalar haciz koymaya gelirler.’ Der!

          Araştırıldığında  kadının kocası hiç işe gitmeyen,Bankamatikçi çıkar! Bu bir değil binlerce kişidir.

          Seçilmiş olan Belediye Başkanıyla,Partili Cumhurbaşkanı karşılaştığında  onun elini sıkmaz,muhataba almaz!

          Herkes siyasetçi olabilir.Hatta siyasette en üst makamlara kadar yükselebilir. Ama lider ve devlet adamı olmak ayrı bir meziyettir.

          Yukarıda ifade ettiğimiz her iki olaydanda ders almamız gerekir. Dikkat edersek;rakibi olduğu halde Süleyman demirel’in tavrı ve devlet adamlığı Diğerinde ise;demokratik olgunluk içinde olmama tavırları!

          Herkes siyasetçi olabilir ama lider ve devlet adamı olmak ayrı bir iştir,başkadır. Kimler gibi başta Atatürk olmak üzere Demirel,Ecevit,Erbakan,Türkeş gibi…

          Kin,hırs,şartlanmışlıktan uzak;gülen yüz,tatlı söz,nezaket,tevazu,,sabır,saygı ve sevgi ile halkını kucaklayan,ona hizmeti Allah’a ibadet gibi kabul eden ve Allah rızası için çalışan siyaset ve siyasetçilerin ülkede etkin olması;iyiliğin,güzelliğin,doğruluğun,barış ve kardeşliğin gerçekleşmesini sağlayacaktır.

          Allah necip Türk Milletini,TC Devletini ve ülkemizi bütün musibetlerden kurtarsın,korusun ve yüceltsin.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ