SİLAH,KALEM,GÜÇ…!

HÜR DÜŞÜNCE                                                                       ZEKERİYYA İLLEEZ

Zekeriyya_illeez@mynet.com                                        Em.Uz.Sosyal Bil.(Tarih)Öğretmeni

                                                          SİLAH,KALEM,GÜÇ…!

          İnsanlık tarihinde silah,kalem,güç her zaman var olmuştur.

          İnsan önceleri vahşi hayvanlara karşı silahını yapıp kullanırken;daha sonra kendi gibi insan olan varlıklarada kullanmıştır.

          İnsanlar yanyana gelmek zorunda kalmış çoğalmıştır. Karşılıklı ilişkiler içinde söylem ve davranışlar geliştirmişlerdir. Daha sonra bu söylem ve davranışlar kural haline gelmiştir. Bu kurallarla insan,söz ve davranışlarına bir seviye,sınırlama,sorumluluk getirmiştir.

          Allah’ın diğer canlılardan farklı ve üstün nitelik arz eden akıl ve düşünceyi (Cüz’i Hazine) insanlara vermiştir. İnsan akıl ve düşüncesiyle karar vermiş,yaşamış ve yaşamaya devam etmektedir.

          Gerçek ilmin kaynağı olan,yüce yaradan Allah,Cüz’i hazine vererek,insanlığın ilimde ilerlemesini sağlamıştır.

           Kur’an’ı Kerimde ilk gelen vahiy “ikra,ikra” oku oku Allah’ın adıyla oku’dur.

          İnsanlar ilim ve teknolojide gelişmiş,büyük güçlü toplumlar haline gelmiştir. Kurmuş oldukları devletleriyle kültür ve medeniyetlerini oluşturmuşlardır. Bunlardan biri de Türk Milleti ve oluşturduğu kültür ve medeniyetidir.

          Tarihe baktığımız zaman en çok devlet kuran millet Türklerdir. Ne zaman Türkler güçlü hale gelmiş ise;dünya,emperyalizmin zalimliğinden büyük ölçüde kurtulmuş,mazlum toplumlar Türk Milletini kendileri için güvence görmüştür.

          Türk devletlerinde temel esas adalettir. Ne zaman adalet terazisi bozulmuş ise devletler hile,entrika,kardeşi kardeşe düşürme yollarıyla ya parçalanmış yada yıkılmışlardır.

           Güzel ahlaktan uzaklaşıp,zalimliğe tevessül edenler gücü adalet ve insanlığın mutluluğu yerine,kendi ve avanesini kurtarmak ve yaşatmak için kullanmış ise; onlar ya Firavun olmuş yada zalim kırallar olarak anılmışlardır.

          İnsanlar öncelikle kalem adamı mı,yoksa silah adamı mı olmak ister? Tabi ki öncelikle kalem adamı olmak esastır. Kalem adamı demek;okuyan,bilen,düşünen,sorgulayan,ukala olmayan,ilim ve irfan sahibi,dürüst insandır. Kalem adamı karanlığı aydınlatan kandil gibidir. Kalem adamı iyiliksever,hoşgörülü,saygı ve sevgi duygularını yaşayandır.

          Kalem adamı bir konuyu öncelikle fikir temelinde ele alır.

          Kalem adamı boş söz söylemez. Muhakkak temeli ve kaynağı vardır.

          Kalem adamı maceraperest değildir. Olaylara geniş pencereden bakar,olgundur.

          Kalem adamı kırıcı,kaba,zalim değildir.

          Kalem adamı projecidir.

          Kalem adamı eleştirir,eleştirilmekten korkmaz.

          Kalem adamı sorun çözer,çözüm üretir.

          Kalem adamı öncelikle iyi,güzel,doğru olmak zorundadır.

          Hani toplumda bir söz vardır. “Hayrın olduğu kadar,yerinde şer’in de olacaktır” diye. Kalem adamı olacaksın,hayrını korumak için yerinde silah adamı olacaksın. Tabi bu silah adamı olma mafya,terörist,anarşist anlamında değildir.

           Bir toplumda kalem adamı etkin değilse orada karışıklıklar ve sorunlar çok olur. Kalem adamının etkin olduğu yerde güç değil hak esas olur. Adalet olur.

          Kalem adamı,silah adamının birlikteliği demirin çeliğe dönüşmesi gibidir.

          Kalem adamı ile silah adamı birlikteliği güç olur. Bu güç adaleti gerçekleştiren irade olur. İşte böyle toplumda adalet esas olur. Adaletin olduğu yerde kötülük,yalan,talan yok olur. Dürüstlük sultan olur.

          Akıl ve bilim,kalem adamının ilham kaynağıdır.Allah’ın indindedir.

          Kalem adamı doğruyu ve gerçeği bulur,yaşar. Ne oldum delisi olmaz. Onun için kalem adamının yol “Sırat-ı Müstakim’dir.”

          Türk tarihine baktığımız zaman;Alp’lik-Cihad anlayışıyla İslam’ın kılıcı olunmuş,yeri gelmiş İslam’ın yayıcısı,adaletin timsali,ilim ve irfanın önderi olmuşlardır.

          Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça;kalem adamı,silah adamı ve güç değerlerini daha iyi tanıyıp,anlayacak ve yaşayacaktır.

          Hangi makam ve yerde olursak olalım. Önce kalem adamı olmayı becermeliyiz. Silahı zaten kullanan kişi ve kurumları vardır.

          Eğer yöneticiysen;mafya,kabadayı ağzı ve tavrı değil,akıl ve ilmin sahibi kalem adamı tavrında olmamız gerekir.