Polis OLMAK….

Hiçbir fedakârlıktan kaçınmadan, mesai mefhumu gözetmeksizin, önemli ve zor bir görevi ifa eden Emniyet Teşkilatımız, başarılarla dolu 169 yılı geride bırakmanın haklı gururunu yaşamaktadır. Halkın can ve mal güvenliğini huzur ve sükûnunu sağlamak amacıyla kurulan polis teşkilatımız, milletiyle kucaklaşmış, en zor ve sıkıntılı anlarında onlara kucak açmış, bu uğurda can vermiş, şehit düşmüş, ailelerinden ayrı kalmış, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin birlik ve beraberliği için görevini aksatmadan üstün gayret ve başarı içerisinde mesleğine devam etmiştir.

Son dönemlerde yaşanılan devlet kurumlarının top yekün itibarsızlaştırma çalışmalarının son halkalarından biride malasef emniyet teşkilatı olmuştur. Siyasi ikbal uğruna kurumların, toplum nezdinde yapılan itibarsızlaştırma hareketleri devlet ve millet kavramlarının içi boşaltılarak toplum mühendisliğine gidilmiştir.

Her dönemde suni düşmanlar çıkararak millet ve devlet dizaynı çalışmaları, kaos çıkararak kaosdan beslenme çabaları devletimizin ve milletimizin bekası açısından en büyük tehlikeyi oluşturmaktadır.

Ülkemizin geleceği açısından çok önemli olan huzur ve sükûnun sağlanmasını, hür ve serbest ortamın sürdürülmesini temin etmek polisimizin görevleri arasındadır. Unutulmamalıdır ki, demokrasinin yaşaması diğer özgürlüklerin yanında ancak toplumda huzur ve güvenliğin sağlanmasıyla mümkündür.

Polis Haftası’nı bu duygu ve düşüncelerle kutluyor, ilimizde ve ülkemizde görev yapan Emniyet Teşkilatımızın her kademesindeki fedakar ve cefakar mensuplarını takdirle selamlıyor, görevlerini yerine getirirken şehit olan polislerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize de sağlık diliyorum; tüm emniyet mensuplarımıza aile fertleri ve sevdikleriyle beraber sağlıklı, mutlu ve başarı dolu bir hayat diliyorum.

Bu vesile ile ÖZLÜK hakları açısından yıllardır beklentide olan TÜRK POLİS TEŞKİLATININ bu 10 Nisan’da haklarını alma temennisi ile….

Saygılarımla Doç. Dr. Özden TAŞĞIN