NEME LAZIM HOCAM…!

HÜR DÜŞÜNCE                                                                             ZEKERİYYA İLLEE  illeezzekeriyya@gmail.com                                          Em.Uz.Sosyal Bil.(Tarih)Öğretmeni

                                                       NEME LAZIM HOCAM…!

          Kanuni Sultan Sületman Sadrazamını devrin alimi Yahya Efendi’ye gönderir. Bir devlet ne zaman çöker,sonuçta ne olur?

          Yahya Efendi,Sadrazam’a “Neme Lazım” der. Kanuni Yahya Efendi’den “Neme Lazım” sözünün çok değişik şekillerde yorumlanabileği düşüncesiyle birlikte bir mektupla daha açık ve geniş izahını ister. Yahya Efendi de bir mektupla cevabını yazar. “Bir devlette zulüm yayılırsa,haksızlık sıradan bir hale gelirse,işitenlerde neme lazım deyip uzaklaşırsa,sonra koyunları kurtlar değil çobanlar yerse…Bilenler bunu söylemeyip susarsa ve gizlerse…Fakirlerin,muhtaçların,kimsezilerin feryatları göklere çıkarsa ve bunuda taşlardan başkası işitmezse.İşte o zaman devletin sonu görünür.

          Böyle durumlardan sora devletin hazinesi boşalır. Halkın güven ve saygısı sarsılır.Asayişe itaat kaybolur. Halkın umutları yok olur. Böylece devletin yıkılması mukadder ve kaçınılmaz hale gelir.” ( En az 450 yıl öncesi ifadeler.)

          Neme lazımcı olmak;boş vermişlik,vurdumduymazlık,güya kurnazlık,lakaytlık olarak belirtebilirz.

          Kanuni dönemi aslında Osmanlı devletinin üç kıtada hüküm sürdüğü,dünyaya meydan okuyan bir zaman dilimidir.

            Bu Muhteşem Süleyman döneminde Hürrem Sultan ile birlikte saray içi hile,entrikalar,ipleri ele geçirmek için verilen tavizler. Rüşvet,yolsuzluk,yalan ve israfın yaygınlaşması,ehliyet ve liyakatın azalması.

          Makam,mevki,işi için ‘görmedim,duymadım,bilmiyorumların’ çoğalması. Tıpkı sağlıklı bir vucüda  zararlı mikropların  vucüdu veya bir organını teslim alması,hastalandırması gibi…

          Eğer bir ülkeede toplum cehalet ve fakirlik içinde ise; o toplumu yönlendirmek,teslim almak,amacı için iradesini kullanmak kolay olur.

          Bana değmeyen yılan bin yaşasın,neme lazım diyen insanların çoğalması,duyarsız ve sorumsuz insanların çoğalmasıdır.

          Neme lazımcı  anlayış ve davranışta ben var ama biz yoktur. Böyle anlayışa sahip olan insanlar ;çıkar ve makam için kimlik ve kişiliklerini satarlar.

          Neme lazımcı insanlar iyi gün dostudurlar. Zor ve kötü günlerde onlar ortada yoktur.

          Neme lazımcı insanlar naylon tabak gibidir..Soğuk görünce kaskatı kesilir,sıcağı görünce hemen gevşer.Yani duruma göre şekil alır. Tıpkı Bukalemun gibi.

          Neme lazımcı insanlar Kur’anda da ifade edilen,her türlü renge giren münafıklardır.

          Neme lazımcıların toplumda;çaresizliğin,umutsuzluğun,hakka değil güce teslimin çoğalmasıdır.

          Neme lazımcılar dünyalıktır. Onu hiçbir şey ilgilendirmez,sadece çıkar ve günü birlik yaşayış ilgilendirir.

          Neme lzaımcı insan,gösterişi sever.Ama çalışmayı sevmez.Bedavacıdır.

          Neme lazımcı insan iyilik,güzellik,doğruluk için değil;kendini kurnaz zannederek şeytani işlerde kullanır!

          16.Yüzyıl alımlarınden Yahya Efendi’nin ifadesiyle kişiler,toplumlar,devletler neme lazımcılıkla yıkılır.

          Neme lazımcılıktan uzak toplum olma niyeti ve dileğiyle…!