İLİM VE TEKNOLOJİ GELİŞİRKEN..

HÜR DÜŞÜNCE                                                                       ZEKERİYYA İLLEEZ

Zekeriyya_illeez@mynet.com                                        Em.Uz.Sosyal Bil.(Tarih)Öğretmeni

                                 İLİM VE TEKNOLOJİ GELİŞİRKEN..

          İlmin esas kaynağı Allah’ın iradesindedir.İlimde ilerledikç,Allah’a daha çok yaklaşılır. Çünkü;her buluşta Allah’ın varlığını,her şeye kadir ve hakim olmasını ve de hikmetini görürsün….Tabi bu durum imana ulaşmış alimler içindir.

          Allah,insanlara diğer canlılardan farklı olan ve üstün özelliğini ihtiva eden akıl ve düşünce vermiştir. İnsan bu akıl ve düşüncesiyle nefis ve ruh dünyasını yaşar. Akıl ve düşüncesiyle karar verir,araştırır,inceler. Merak duygusunun ivmesi ile amaçladığı şeyi öğrenmek ve ona ulaşmak ister.

          İşte insanlarda ki merak duygusu,öğrenme arzusu,araştırmaya ve incelemeye yöneltmiştir. Akıl ve düşüncesiyle araştıran,inceleyn,sorgulayan,sebep-sonuç ilişkilerini kuran insan;kendi faydasına toplumun faydasına derken;ilimde ilerlemiş buluşlar gerçekleştirmiştir.

          Yunus’un “İlim ilim demektir,ilim kendini bilmektir”,Hacı Bektaş-ı Veli’nin “İlimsiz yolun sonu karanlıktır”,Atatürk “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” sözleriyle ilmin ne kadar önemli olduğunu ifade etmişlerdir.

          İlmi çalışmaların getirdiği gelişim ve değişimler,teknolojiyide oluşturmuştur. Her ülke-millet ilimde belirli bir seviyededir. İlimde geliştiği kadar teknolojidede gelişmiştir.

          Geçmişten günümüze milletler ve devletlerin varlığı;etkinliği,devamlılığı,hakimiyet alanı hep ilim ilim ve teknolojik gelişmelerle olmuştur. Milli ve manevi durumu (Kültürün manevi boyutu) güçlü olan toplumlar daha güçlü ve etkin olmuşlar,daha az olumsuz olarak etkilenmişlerdir.

          Madde ve mana bütünleşmesi olmayan toplumlarda gelişme ve değişme fırsatı az,etkilenme riski fazladır.

           Dünyadaki güç odakları sahip oldukları ilim ve teknolojik seviyelerini hep kendi güçlerinin devamı için madde ve özellikle manevi alanda güçlü olmayan toplumnları sömürge haline getirmişlerdir.

          İlim ve teknoloji zamanla yarışan,insanlığın refah ve mutluluğu için bir araçtır. Tabi sen ilim ve teknolojiyehükmeder,kullanabilirsen. İnsan kendi yaptığının esiri durumuna düşerse,ilim ve teknolojiye muktedir olanlar hükmederler.

          Dünyaya baktığımız zaman evrensel nitelikte bilim,kimi odakların hakimiyeti için güçlü bir silah haline gelmiştir.Bu toplumlar hangi yönetim biçiminde olurlarsa olsun;kendi hükümranlıkları hedefinde nefsine köle olmuş,manevi dünyası zayıflamış toplumları ele geçirip,yer altı ve yer üstü kaynaklarını kullanırlar. Bu sömürge toplumları düşünmeyen,sorgulamayan,hazırcı,kolaycı,okumayan toplumlardır.

          Dünyamıza baktığımız zaman mesela trende,metroda,otobüste,uçakta giderken bile bir Japon (Bilgisyarlı telefonu geliştiren ve bilinçli kullanan) kitap okurken,yanındaki kişi devamlı o Japon’un yapmış olduğu bilgisayarlı telefonla oynamaktadır. Ondan sonra sorulur.2. Dünya Savaş’ından sonra harabeye dönmüş Japonya ve Japonlar kısa zamanda ilim ve teknolojide nasıl gelişti,ilerledi?

          Dünyada ;-İlim ve teknolojiyi elinde bulunduran güçler ve sömürgecilik. –İlim ve teknolojide geri kalmış,manevi dünyası zayıflamış toplumlar ve ülkeler. –Gelişmekte olan ilim ve teknolji düklerine karşı mücadele eden toplumlar ve ülkeler. –İlim ve teknolji gücü dengesizce,fütursuzca kullanmaya kalkabilecek yöneticilerin olabilmesi dünya manzarasını arz etmektedir.

          İlim ve teknoloji evrenseldir. Her ülkenin seviyesi kendinin milli durumunu belirtir.

          İlim ve teknoljiyle birlikte diğer evrensel değerler (hürriyet,eşitlik,kardeşlik,barış,huzur,refah vb.) bütünlük içinde huzurlu ve mutlu yaşama var iken;kötü,çirkin,yanlış yaşayış niye?

          Niye sorusuna cevap verip,çözüm üretemediğimziz sürece kan,gözyaşı,savaşlar,zalimler olacaktır.

          Tabi imanı olanlar içinde hesap Lehvi Mahfuz da olacaktır. İşte o insanlar ilimin kaynağı olan akıl ve düşünceyi veren Allah’a döneceklerdir. Çünkü; en son dönüş O’nadır.