HÜR DÜŞÜNCE                                                                       ZEKERİYYA İLLEEZ

Zekeriyya_illeez@mynet.com                                        Em.Uz.Sosyal Bil.(Tarih)Öğretmeni

                                              HZ.MUHAMMED VE ATATÜRK’E KARŞI…!

          Sosyolojik olarak millet olma özelliğine ve şuuruna sahip Türkler,yapı olarakta demokrattırlar. Demokrat ve hoşgörülü yapılarıyla dünya coğrafyasında çok geniş alanlarda varlıklarını hissettirmişlerdir.Etkilemiş,etkilenmişlerdir.

          Türklerin Gök Terngri inancı,Alp’lik duygusu,yalan söylememe,emanete ihanet etmeme,büyüklere saygı ve küçüklere sevgi,hoşgörü ve merhamet duyguları,yardımlaşma ve birliktelik tavırları,hem İslamiyet’in kolayca kabul edilmesine,hemde İslamiyet’in kılıcı ve bayraktarlığı durumuna gelmesiyle birlikte, kültür ve medeniyet bakımından zenginleşmiştir.

          Büyük Selçuklu Sultanı Tuğrul Bey’e derler “Halifenin kızını aldın,Halifeliği de alsan!” Tuğrul Bey;” Ben devlet işi ile uğraşırım,Halife din işi ile!”

          İmam-ı Azam-ı Ebu Hanife’ye Kadılık teklif ederler,kabul etmez. Ben din adamıyım,din işi ile devlet işini karıştırmam !” der.

          Dünya toplumunda ve bizde; Hz. Muhammed ve Atatürk’e karşı olanlar,Hz.Muhammed’e karşı Atatürk yanlısı gözükenler,,Atatürk’e karşı olkup Hz. Muhammed yanlısı olanlar vardır. Birde  Hz Muhammed ve Atatürk’ün karşısında değil hep yanında olanlar vardır. Birde Hz. Muhammed ve Atatürk’ün yanında zahiri olarak görünenler vardır.

          Hz. Muhammed ve Atatürk’e yada her ikisine de karşı olanlar iyi incelendiği zaman;sosyolojik temelleri,siyasi görüşleri,ekonomik durumları,kültürel yapılarıyla İslam’a ve Türklüğe düşman olan unsurlardır.

          Sosyolojik olarak ele alındığı zaman;-Hz. Muhammed’i-İslamiyet’i,Atatürk’ü  kendi amaçlarına engel gören uluslar arası (Haç+Siyon) güç odakları,emperyalistler.

          -Bu emperyalist güçlerin dünyada ki ülkelerin etkin kişileri,yöneticileri,aktörleri…

          -Bu emperyalistlerin ele geçirdikleri fundamendalist,radikal,çeteleşmiş,uluslar arası güçlerin ele geçirdiği şıhlar,din tüccarları ve müritleri… Misal mi;İslam ülkelerinde yaşanan olaylar.

          -Bu emperyalist güçlerin maddi ve manevi destekleriyle başta Ararplar,Filistin gibi güya Müslüman geçinen-gözüken insanlar…

          -Ayrıca Müslüman olmayan Yahudiler,İngilizler ve diğer İslam olmayan Ermeniler,Rumlar,Sırplar ve diğer değişik etnik guruplar…

          Bu konuda sosyolojik olarak yetişmiş Lawrens,Hempher gibi misyonerlerin dünyada ki faaliyetleri…

          Siyasi olarak baktığımızda demokrasi dışı rejimleri kendilerine amaç edinenler; Monarşik(tek kişi),Oligarşik (gurup),Teokratik (din) nitelikte ki totaliter devlet şekilleri ve yapılanmalaıdır. Faşizm,Komunizm,Teokratik-Fundamentalist yapılanmalar, rejimler ve yöneticileridir.

          Ekonomik gücü elinde bulunduranlar,kendi dışındakilere sömürge ve köle gözüyle bakanlarda Hz. Muhammed ve Atatürk’e karşıdırlar.

          Başka kültüre saygı duymayan,kültür emperyalizmi ile ülke ve halkını ele geçirmeye çalışanlarda, Hz: Muhammed ve Atatürk’e karşıdırlar.

          Dünya ülkelerinde ki hakim güçler; siyasi,ticari,dinci(Cemaaler+tarikatlar..)-yani dini yaşamayan ama kullananlar,şıhlar-ağalar Hz. Muhammed ve Atatürk’e karşıdırlar.

          Bu hakim güçler Hz. Muhammed ve Atatürk’ün iyi tanınmasını istemezler. Çünkü;tanıdıkça seveceklerinden korkarlar. Takiyye içinde olmadan,istismar etmeden yaşayacaklarından korktukları için.

          Bu hakim güçler amaçlarına göre Hz. Muhammed ve Atatürk’ü birbirine karşı gibi göstermek isterler. Bunlar genelde din tüccarları,münafıklar ve ataistlerdir.

          Oysa Hz. Muhammed ve Atatürk’ü karşı karşıya değil,birlikte olduğunu kabul etmek İslam’ın-Türklüğün güçlenmesi demektir.Bu da İslam’a –Türklüğe düşman olanların,İslam’ı yaşamayan araç olarak kullananların işine gelmez!

          Oysa Hz. Muhammed ve Atatürk bütün insanlığı aydınlatıp,yol gösteriyor.