HAZAR ŞİİR AKŞAMLARI YENİDEN…

HAZAR ŞİİR AKŞAMLARI YENİDEN…

Mehmet Ai TALAYHAN

 

Dünyada şiir ile bütünleşmek adına halkı ile birlikte destek veren bir yer var mıdır? Kültür ve edebiyat meraklılarının araştırmaları hâlinde varacakları yegâne yerin Harput/Elâzığ olduğunu göreceklerdir. Hazar Şiir Akşamları adı ile yıllarca yapılan etkinliğin burada yapılmış olması sanat ve edebiyat camiasında çok ses getirmesi Harput/Elâzığ’ı Türkiye’de konuşulur hâle getirmiştir. Uzun zamandan beri ara verilen bu etkinliğe yeniden başlanacak olması haberinin bile şiir sevenler ve edebiyat çevrelerinde büyük heyecan uyandırdığı söylenebilir.

Hazar Şiir Akşamları 1992 yılında Fırat Şiir Akşamları adı ile başlamıştı. Bir müddet sonra Hazar Şiir Akşamları adı ile Türk dünyasında haklı bir şöhret ve sevince sebep olup uzun yıllar emsali az olan ve uzun süre devam eden sanat ve kültür şöleni olmuştur. Şairleri, yazarları, sanatçıları ile zengin bir geçmişi olan Harput/Elâzığ’ın uzun yıllar bu faaliyete sahip çıkması da sebepsiz değildir. Büyümenin, medeni olmanın kültür değerleri ile sağlanabileceğini şuurlu bilenlerin yerlerinden biri de Elâzığ’dır. Şair, yazar, sanatkârların bir araya gelerek yeteneklerini sergiledikleri derneklerin olmasının Hazar Şiir Akşamları gibi marka olmuş bir sonucun ortaya çıkmasına vesile olduğunu söylemek zor değildir.

Sonradan anlamsız kaprisler neticesinde bu faaliyete ara verildiğini veya iptal edildiğini de ilgili herkes bilmektedir. Türk dünyasının hemen her yerinden ve Anadolu’nun dört bir yanından gelen sanatçıların değişik salonlarda kendi seslerinden okudukları şiirlerin kime ne zararı olduğunu anlamak çok zor olsa da olan şehrin kültür hayatına, gençlerin sanat ziyafetlerinden mahrum olmasına ve sanat etkinliğinin bir süreliğine akamete uğramasına sebep olmuştur. Şiir sevdası ile hemhal olan MANAS bu geleneği kendi bünyesinde devam ettirmiştir. Şiir ve kültür meraklılarının devam ettiği bu mekânın daha geniş sahalarda sanatlarını icra edecekleri şüphesizdir. Gönüllü bir kuruluş olarak yaktığı kıvılcımla şehrin bütün katmanlarını dahil etmiştir.

Kültür, turizm gelirleri içinde büyük paya sahiptir. Kültürünüz ne kadar eski ise değeri katlanarak o denli artar. Uzun vadeli turizm pazarlaması kısa vadeli günü birlik pazarlamalardan daha etkilidir. Ancak, günümüzde cari olan da kısa vadeli pazarlamadır. İleri ülkelerin bu konularda hayli mesafe aldıklarını tanıyanlar bilmektedir. Gelişmiş ülkelerdeki müze ziyareti yapanlar da buna şahittirler. Dünya’da bütün turizm merkezlerinin kendi kültürlerine ait değerleri teşhir ederek büyük gelirler elde ettiklerini biliyoruz. Harput ve çevresi bu zengin kültür değerleri bakımından ileri ülkelerden çok daha ilerde ve daha çok zengindir. Pazarlama konusunda aynı şeyleri söylemek ise çok zordur.

Aynı soydan olan toplumlarla yakınlık kurmanın tek yolu kültürdür. Hazar Şiir Akşamları’nın faaliyetinin durdurulmasının, ertelenmesinin sebebi bu yakınlığı akamete uğratmak için miydi? Demekten kendimizi alamıyoruz. Böyle bir kasıt yoksa bile bunun akılla bağdaştıracak bir tarafı da yoktur. Uzun yıllar bu işe öncülük eden gönüllü kahramanların varlığına rağmen durdurulmasının veya ertelenmesinin akılla izah edilecek bir yanı var mıdır? Şimdi bu faaliyeti durduranlar yanlışlıklarını anlamış olacaklar ki, yeniden başlatılması için karar vermişlerdir herhalde “zararın neresinden dönersek kârdır” diye düşünmüş olmalılar.

Türk dünyası ve Anadolu’ nun çeşitli yerlerinden gelecek olan sanatçıları caddelerde halkla birlikte yürüyüş yaptırmak, okullara yapacakları ziyaretleri sağlamak, halka açık mekânlarda sanatlarının ürünü olan şiirlerini kendilerinden dinlemek bulunmaz bir fırsattır. Gençleri bu etkinliklerde görevlendirerek onlara hayatları boyunca unutamayacakları müstesna zamanlar geçirmiş olmanın hazzını yaşatmak doğru olandır. Ayrıca her sanatçıya rehberlik edecek bir genci görevlendirmek bu faaliyetin hatıralarda iz bırakmasını sağlayacaktır. Resmî protokol dışında görev alacak olan gençlerin sanat ve edebiyat merakları da böylece geliştirilmiş olur.

Ayrıca Türk kültürünün Anadolu’daki en eski merkezlerinden olan Harput ve çevresindeki tarihî yapıları bu vesile ile gündeme getirerek bu değerlerimizin unutulmuş olmaktan kurtarılması için çabalar harcanmalıdır. Palu, Maden, Keban, Ağın, Baskil’ deki tarihî mekânlar ziyaret programına dahil edilerek bu mekanlar sanatçılar için değerli olacağı gibi bu mekânların gündeme gelmesi de sağlanmış olacaktır.

Tarihî mekânların gündeme getirilmesi kadar önemli ve değerli olan bir başka husus da mahalli mutfak kültürünün de bu vesile ile gündeme getirilmesine gayret edilmesi olacaktır. Bir milletin dilinden sonraki en büyük kültür hazinelerinden biri de o milletin mutfağıdır. Günümüzde tarih boyunca yediğimiz yemeğin sadece et ve et ürünlerini kapsamadığını hatırlatmalıyız. Et tüketen bir milletiz. Buna kimsenin itirazı olamaz. Sadece döner, kebap, lahmacun gibi yemeklerin bizim yemek kültürümüzde yeri yoktur. Binlerce yılın mirası yemek çeşitlerimiz nerede kaldı? Köfteciler Sokak’ta Harput’ un hangi yemeği ikrâm edilmektedir.

Bir zamanlar öz Türkçe bahanesiyle geçmişimizle bağlarımızı koparmak gibi bir sevdaya kapıldık. Türkçe olmadığı iddia edilen kelimeleri tasfiye hareketi dilimizi zayıflatmaktan başka bir işe yaramadı. Hâlâ bu sevdada olanlar varsa da itibar görmemektedirler. Yemediğimiz, yapmadığımız yemeklerimiz de bizleri terk etmektedir. Türkiye’nin en zengin mutfak kültürü Harput/Elâzığ’a aittir. Türk kültürü içinde yer alan yemeklerimizi bırakın yemeyi adlarını bile unuttuk. Harput/Elâzığ yemek çeşitlerimizi Hazar Şiir Akşamları’nı vesile ederek gündeme taşımalıyız.

Sanatçıların misafir edilecekleri mekânlar arasında uygun görülen gönüllü aileler bulunarak misafir edilmeleri Harput kültürünün tanıtımı için büyük bir fırsattır. Bunun için gönüllü ailelerin çok olacağını biliyorum. Misafirhanelerin veya otellerin soğuk ve ruhsuz odaları insanlar üzerinde hiçbir tesir ve hatıra bırakmaz. Dünyanın her yerinde aynı standart ve özelliklere sahiptirler.

Sanatçıların kültür faaliyeti yürüten dernekler arasında bulunan MANAS, AHDE VEFA DERNEĞİ VE MUSİKİ CEMİYETİ ve diğerlerinin faaliyetleri yerinde gösterilmeli, bu derneklerin çalışmalarına destek verilmelidir.

Karar vericiler ivazsız verecekleri kararlarla gelecekte hayırlarla anılacaklardır. Günlük çıkarlar karşılığında yapılan faaliyetlerin geleceğinin olmayacağı açıktır. Bunu yapmak isteyenlere de hayrı dokunmaz. Hazar Şiir Akşamları sadece Elâzığ’ın olmayıp Büyük Hazar’dan Küçük Hazar’a kadar bütün Türk dünyasını kapsamaktadır. Balkanlar ve Avrupa Türklüğü sanatçıları unutulmamalıdır. Rusya içindeki özerk Türk Cumhuriyetleri’ndeki sanatçılar da davet edilmelidir.

Macaristan’da yapılan Turan Kurultayı’na akraba topluluklar da davet edilmektedirler. Bu kurultayın kurumsal bir kimliğe büründüğünü büyük bir mutlulukla ifade etmemiz gerekir. Türk dünyası katılımcıları ile birlikte Ural-Altay dil grubuna mensup milletler de bu kurultaya ilgi duymakta ve bu kurultaya katılmaktadırlar. Bunlara Kore ve Japonya da dahildir.

Hazar Şiir Akşamları’nın da kurumsal bir kimliğe bürüneceğine kalpten inanıyorum. Bunun tohumlarının yıllar evvel atıldığını da biliyoruz. Harput kültürünün ve Elâzığ halkının bu hizmete gönüllü olarak katılacağından şüphe edilmemelidir.

Hazar Şiir Akşamları yeniden hoş geldin.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ