FIRTÇI…

FIRTÇI…

zekerriya

HÜR DÜŞÜNCE                                                                       ZEKERİYYA İLLEEZ

Zekeriyya_illeez@mynet.com                                        Em.Uz.Sosyal Bil.(Tarih)Öğretmeni

                                                              FIRTÇI…

          İnsanların yaşayışında aile ile birlikte sokak,mahalle,okul,yazılı ve görsel medyanın etkisi güçlüdür.

          İlk söz,konuşma ve davranışları aile ve yakın çevresinden aian çocuk farklı söz ve davranışları zaman geçtikçe farklı çevrelerde kazanır. Bu kazandıkları söz ve davranışlar kişiliğini oluşturur.

          İnsan kişiliği ile toplumda yer edinir.

          Toplumun madde ve mana yapısı,o toplumu oluşturan bireylerin yaoısı ile ilgilidir.

          Bireylerin oluşturduğu aile hayatı,toplumun temel taşıdır. Aile hayatının yapısı,toplumun yapısını ifade eder.

          Madde ve maneviyatı güçlü olan toplumlarda sorunlar çabuk çözülür.

          Duygu olgunluğuna kavuşmuş,dengeli kişiliğe sahip toplumlar en az sorunlu toplumlardır. Bu da eğitimin ürünüdür.

          Milli,insani,ahlaki duyguları çöken,vatan-millet-bayrak-ezan sevgisini kendi çıkarı ve egosu için kullanan,duygu olgunluğundan yoksun,dengeli kişilikte olmayan,hür ve bilimsel düşünmeyen,üretmeyen ve tüketici,hazırcı,başkasının kararına göre yaşayan,hep dinleyen ama okumayan ve konuşmayan,beynini başkasının iradesine ipotek etmiş insanların çoğunlukta olduğu toplumlar; sürekli kargaşa içinde olan ve sorunlar yaşayan toplumlardır. Bu toplumlar kısaca yönetilmeye ve köle olmaya hazır toplumlardır. Çünkü; böyle toplumlar iyi incelendiği zaman eğitimsiz veya eğitim seviyesi düşük toplumlardır.

          Okumayan ve eğitimsiz olan toplumlar boş bardak gibidir. Boş bardağa ne koyarsan o dolar!

          Böyle toplumlar genelde kimyası ve psikolojisi bozulmuş toplumlardır.

          Böyle toplumlar dünyada ki hızlı gelişmelerin getirdiği değişim sürecinden çok etkilenir. Bu toplumlar millet ve devlet olarak medeniyet yarışında iddialı  aktör olma yerine aktörlerin piyonu olur. Yada o gelişim ve değişimi sağlayan güçlerin aktörü olur.

          Dünyada ki hızlı gelişen ve değişimin getirdiği süreçten olumsuz etkilenir. Böyle toplumlarda insanlar kolayca kullanılır.

          Yani Allah’ın vermiş olduğu akıl ve düşünce ile oluşan bilim ve tekonoloji insanı kullanmaya başlar. Oysa insan ilim ve teknolojiyi kullanması ve yaşaması gerekir.

          Gelişen ve değişen dünyada kendi toplumumuza baktığımızda olumsuz etkilenen durumda gözükmektedir. Bu da daha ziyade kültürel bozulma,milli benliğinin kaybolması şeklinde tezahür etmektedir. Bu durumda insanların davranışlarını sınırlandıran ve yönlendiren sosyal davranış kuralları  (örf-adetler,görgü,ahlak,din,hukuk) etkisiz hale gelmekte ve yaşanmamaktadır. Oluşan baı boşluktan faydalanan bir takım zararlı mikroplar misali bir takım güçler devreye girmektedir.

          Bunalan,dengesizleşen,çaresizleşen kişiler alkol ve özelliklede uyuşturucuya (esrar,eroin,kokain,Bonzai vb) yönelmekte,derdi ve tedaviyi onda görmektedir..

          Alkol ve uyuşturucuya yönelen ve bağımlı hale gelenler hem kendini,hem ailesini,hemde topluma çözülmesi gereken zor bir problem olarak ortaya çıkarlar.

          Devlet siyasi ve hukuki otoritesini ülkenin her köşesinde tesis etmek durumundadır.

          Devletin görevlerinden biri de kişinin yaşama hakkı ve güvenliğini sağlamaktır.

          Halkın ekonomik,sağlık ve  sosyal yönden huzurlu ve iyi olması için tedbirler alır.

          Uyuşturucu şebekeleri,uyuşturucudan beslenen mafya ve terör örgütleri;kadın-seks,kumar gibi maceraperest ortamlara gençleri çekme ve bu gençlerden kimisi zengin,kimisi,yakışıklı,kimisi çevre yapabilen şirin ve sempatik kişiler seçilerek;bunlar bir defadan bir şey olmaz,anandan babandan mı korkuyorsun,daha delikanlı olamadın mı,dünyaya bir daha mı geleceğiz sözleriyle duyguları okşanıp,kışkırtılır.

          Bunlar şebekenin elemanları olarak çalışırlar.Kısa ve kolay yoldan para kazanma olarak gören gençler  mafya ve teröre hizmet ettiklerini batağa saplandıklarını anladıkları anda belki de iş işten geçecektir.

          Uyuşturucu kullananlar ve satanlar bundan gelir elde eden küçük küçüklü büyüklü gurupların emniyet  güçleriyle çökertilmesi bir yoldur. Ama kafi değildir. Bu ayrık otu biçmeye benzer. Esas olan bataklığı kurutmak o yerleri verimli ve faydalı hale getirmektir.

          Çevremize baktığımızda acınacak halimize gülüyoruz.

          Çevremizde bir çok kişi bu olumsuzluğun acısını yaşıyor.

          Muhakkak ki emniyet güçleri görevlerini yapmaktadır Ancak esas olan başta okullar olmak üzere ve diğer kurumlarda psikolog,psikiyatsrist,Psikolojik Danışmanlar görev yapmalılar.

          Uyuşturucu,alkol,kumar gibi bataklıklara düşen ailelerle işbirliği yapılmalı,kurslar verilip insanımız bilinçlendirilmelidir.

          Hapishane ve gözetim altında olanlar; birlikte çalışıp,üretme ve iş alanları konusunda kurslar ve ardından görevlendirmelerle iş yapıp başarma-kazanma,kendine güvenme;iradesini güçlendirme,karar verme duygu ve düşünceler davranış halinde kendini gösterecektir.

          Toplumumuzun değerli ve güzel insanları bir takım güçlerin amaç ve kazançları uğruna heba edilmemelidir.

          Bu güzel ve değerli insanlarımız kendi aralarında ve toplumda “deli-fırtçı” sıfatlarla ifade edilirken;aman dokunma sözleriyle boş vermişlik içinde olunması aslında onların dışlanması ve sahiplenmemesi şekliyle tezahür eder ki; bu durum daha çok hata,yanlışlara ve şebekelere daha fazla rağbete sebep olur.

          Bu güzel ve değerli kardeşlerimiz eğitim,güvenlik,sağlık (psikolog,psikiyatrist…) tedbirleri organize bir şekilde çalışmasıyla bir çok insanımız ve ailelerin cehennem hayatı cennete dönüşecektir.

          İyi,güzel,doğru var iken; niçin kötü,çirkin,yanlış işlerle iştigal edelim.

          Her şeye rağmen hayat güzel. Sağlık huzur ve mutluluk içinde yaşamaya bakalım.

         Allah’ın vermiş olduğu akıl ve düşüncemizi iyi,güzel,doğru şeyler için kullanalım,yaşayalım.

          Aklımızı,irademizi güçlü tutalım. O zaman ve her zaman başarı ve mutluluk,iradesini güçlü tutanların olacaktır.

          İnsan nefsine köle olup vücuduna eziyet ederse;başkalarını düşman görmesine gerek yoktur.

          Sağlıklı,huzurlu,mutlu olmak için;iradeni güçlü kıl,nefsine hakim ol,ruhunu sultan yap!

 

          Allah Sırat-ı Müstakimde olanlarla beraberdir.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ