ESRAR…!

HÜR DÜŞÜNCE                                                                       ZEKERİYYA İLLEEZ

Zekeriyya_illeez@mynet.com                                        Em.Uz.Sosyal Bil.(Tarih)Öğretmeni

                                                               ESRAR…!

          İnsan akıl ve düşüncesiyle,diğer canlılara göre üstün niteliği olan varlıktır.

          Düşünen,düşündükleriniş bilgi ve fikir olarak ortaya koyan,muhakeme ve mukayese yaparak bir sonuç elde etmeye çalışan,sebep-sonuç ilişkisi kuran,,merak-öğrenme ve istek duygularıyla inceleme ve araştırma ile cüz’i iradeyi oluşturur.

          İlmin gelişmesiyle teknloji yarışı,ardından zamanla yarış,dünyanın küçülmesi,her yer yakınlaşırken gönül dünyasının uzaklaşması, özün-kişiliğin kaybolması. Ego (benlik),egoizmin (bencillik) öne çıkması,ardından bir takım şeylerin kolayca elde edilmesi duygusunun,kolaycılığın revaçta olması…

          Kolaycılığın getirdiği kandırma,amaca ulaşmak içimn her şey mübah anlayışının gelişmesi…!

          Aile,okul,sokak,mahalle vb çevrenin olumlu olumsuz etkileriyle oluşan bilgi ve davranış olgusu. Üstüne üstlük yazılı ve görsel medyanın durumu…

          Maddi gücün verdiği konumla yükseklik duygusu,böbürlenme,gururlanma,tepeden bakma,yalnızlığa doğru gidiş…!

          Maddi dünyanın verdiği gücün sarhoşluğu,ne oldum delisi olma! Maddi dünyanın,paranın hükmü yada yoksulluğun getirdiği kin-husümet,…O maddi güce ulaşma hırsı,dengeli davranışlar yerine uç davranışlara yönelme…

          Ya maddi gücün verdiği sarhoşluk,yada maddi güce ulaşamamanın verdiği kin-intikam duygusuyla dengesiz davranışla içinde olma.

          Yalan söyleme,bahaneler üretme,çaresizliğe kendini gömme ve de  çareyi sigarada-nikotinde,esrarın hayal dünyasına daldırma,Bonzai-kokainle mana anlamında yer değiştirme!

          Maddi sorunu yoksa da,manevi boşluğun verdiği girdap,manevi sorumluluk duygularının azalması kendisinin boşlukta olması,manevi boşluğun verdiği irade zayıflığı ve kendine güvensizliğin çoğalması ve bağımlılığın artması…

          Esrarlı yaşayışın insan hayatına vurduğu darbe iyiliği,güzelliği,doğruluğu tahrip eden davranışlar. Çevresine sahte gülücükler. Çaresizliğin ve acizliğin verdiği yalanlar,dengesiz hareketler.

          Yalanlar ve dengesizlikler içinde olanların üzerinden asalakça geçinmeye çalışanlar yani Sülükler!Bu Sülükler kendilerine bağladıkları aciz ve zavallıları maddi kazanç kaynağı olarak görürler.

          Uyuşturucuya alışan,irade gücünü kaybeden acizler,kısa sürede olsa kendilerini avutarak malum maddelere kavuşmak için,paraya kul kapıya çul olmalar.

          Bu bağımlılar sırtından maddi güç elde edenler ve saltanat sürenler…Bunların olumsuzluklarını kırnak için polisiyte ve güvenlik tedbirleri bir yere kadar. Yani yeterli değil.

          İnsanlık bu gidişle nefsinin kölesi,ruhunu ayaklar altına almış,para uyuşturucunun oyuncağı durumuna düşmektedir.

          Her kurumda pedogoji,psikoloji alanında yetişen uzmanlar görev alması,bataklığa düşmüş olan insanları manevi-ruhsal temelinde,dengeli kişiliğe kavuşmasında etkin sorumluluk alıp,uygulamalılar…

          Pedagojik ve psikolojik çalışmalar;kişi ve toplumun ruhsal yapısı(psikoljik durumu) ve davranış şeklinin  olumlu olmasını etkileyecektir.

          Aileler toplumun temel taşlarıdır. Aile yapısı toplumun yapısını belirtit. Aileleler ne kadar eğitimli olurlarsa,bilinçli olurlarsa sorunları kolayca çözer,huzuru ve mutluluğu yakalar.

          Uyuşturucu rantı ile güç elde edenler;mafya,uyuşturucu,kadın ticareti ile işbirliği içinde olurlar. Hatta siyasete bile girmeye çalışırlar.

          Uyuşturucu ticaretine göz yumanlar,ülkelerine en önemli kötülüğü ve ihaneti yapmış olurlar. Uyuşturucuya yol veren ülkelerde,insanlığa en büyük kötülüğü yapmış olurlar.

          Uyuşturucunun rantı teröre,emperyal güçlere hizmet eder. Uyuşturucu yoluyla çocuklar ve gençler zehirlenerek toplum zehirlenir.

          İnsanlar çevrelerine baktıkları zaman çeşitli uyuşturucuların gençlerin cazibesi,ilgi alanlarını oluşturmasını görür. O aile,o toplum huzursuz ve mutsuz olur.

          Uluslara arası uyuşturucu baronları küçük yerlerde oluşturdukları mafya pislikleri vasıtasıyla zehirlenmeleri gerçekleştirirler.

           Uyuşturucu cazibeli bir şekilde sunulurken,kadın ticaretide alternatif olarak kullanılır. Uyuşturucuya karşı çıkan ve mücadele edenler tehdit edilirler. Korkutma ve şantaj yoluylada ele geçirmeye çalışırlar.

          Şayet bir toplumun gençliğinin önemli bir bölümü uyuşturucu müptelası ise; o toplumda üretim az veya yok,tüketim ve asalak yaşama çoktur.

          Kişi ve toplumun uyuşturucu istilası ve rezilliğinden kurtulmanın yolu;ruh ve beden olarak dengeli kişiliğe sahip olunması gerekir.

          Başta eğitim,iç ve dış güvenlik kurumları (Emniyet-Askerlik) olmak üzere diğer bütün kurumlarda psikiyatrist,psikolog,psikolji ve rehberlik bölümleri,danışman görevlileri bulunmalı,bu zehirlenme olayı en aza indirilmeli ve yok edilmelidir.

          Esrar,eroin,kokain,Bonzai gibi kullanılan uyuşturucuları satan ve kullanananlara müeyyideler(yaptırımlar) uygulanırken; esasta psikoljik tedaviler gerçekleştirilmelidir.

          Bu uyuşturucu bataklığından kurtulabilmek için ailelerde eğitime tabi olarak söz ve davranışlarıyla mücadele ve tedaviye olumlu destekleri sağlanmalıdır.

          Hele bir de Türkiye gibi jeopolitik ve stratejik öneme haiz yerde yaşıyorsan,bunun daha önemli olduğu görülür.

          Bir ülkeyi içeriden ele geçirmek mi istiyorsun? Ya beyinleri teslim alacaksın. Yada düşünemeyen,sorgulayamayan,hazırcı ve bağımlı olan,iradesi zayıflayan gençleri üreten değil tüketen hale getireceksin! Zaten emperyalistler ve uşaklarının hedefleride  bu değil midir?