DEMOKRATİK OLGUNLUK

DEMOKRATİK OLGUNLUK

zekerriya

HÜR DÜŞÜNCE                                                                             ZEKERİYYA İLLEEZ

Zekeriyya_illeez@mynet.com                                           Em.Uz.Sosyal Bil.(Tarih)Öğretmeni

                                                       DEMOKRATİK OLGUNLUK

          Demokrasi;halkın kendi kendini yönetmesidir. Olgunluk;hamlıktan çıkmış,söz ve davranışlarıyla çelişkili olmayan,geniş hoşgörüye sahip,bilgi düzeyi belirli seviyeye ulaşmış niteliktir.

          Tıpkı sanatta çıraklık,kalfalık,ustalık gibi insanların hayat çizgisinde ki gelişmeler,belirli seviyede olmalarını sağlar.

          Okuyan toplumlar bilgi toplumu haline gelir. Okumayan toplumlar bilgisiz olduğu gibi cehalet girdabında olur.

          Okuyan,eğitim düzeyi yüksek olan toplumlar cehalet karanlığıı yırtan aydınlığa koşan toplumlardır. Bu toplumların alimleri de güçlü olur.Saygın olur.

          Okumayan,eğitim seviyesi düşük toplumlar bilgisiz ama cehalete mahkum toplumlardır.

          Eğitim sadece bilgi edinme değildir. Bilgi edinmeyle birlikte,bildiklerini davranış haline getirmedir.

          Okuyan,eğitimli toplumlar;düşünen,düşündüğünü ifade eden,muhakeme ve mukayese yapabilen,ne-niye,niçin gibi sorularla sorgulayan,bilgi-söz ve davranışlarla toplumu aydınlatan,güzel örnek olan bireylerdir.

          Birey;temel hak ve hüriyetlerini bilen ve yaşayan,demokratik olgunluğa kavuşmuş kişidir.

          Eğer bir toplumda cahiller çok ise ve onlar topluma hükmediyorsa;alimler aciz kalıyor demektir.

          Demokrasiyle idare edilen ülkelerde nicelik olarak (sayı); yani 100 kişiden %51’ini almak çoğunluğu almaktır. Ancak analiz yapıldığında toplumun %70-80’i cahil bir durumda ise;seçim gerçekte demokrasinin anlamı ile uygun mudur? Çünkü; toplumun büyük bölümü cahil ise boş bardak gibidir. Ne doldurursan o dolar Yada beyinleri kolayca teslim alınarak yönlendirilebilirler!

          Cahil toplumların karar verme kabiliyetleri;telkin ve yönlendirmeyle olur. Yani psikolojik savaşın tahribatı cahil insanları daha çok etkiler. Böylece cahil toplumun bu durumu,onları kendi amaçları için kullanmak isteyenlere elverişli kılar.

          Cahil toplumlar daha ziyade kendini kurnaz sanan ama sürekli başkaları tarafından kullanılan yapıdadır. Bu konuda okumuş ama  demokratik olgunluğa kavuşmamış bilgili geçinen ukalalar daha da tehlikeli ve etkilidir.

          Toplumu aydınlar-kandiller,demokratik olgunluğa kavuşmuş olanlar nitelik olarak güçlü ama nicelik (sayı) olarak seçme ve seçilmede çoğunluğu sağlayamıyorsa; orada cahil ve cahillerin seçtiği yöneticiler hükümdar olur. Aliminin sözü geçmez,garip kalır.

          Beyinlerinin ipotek edildiği-yönlendirildiği,uzaktan kumandalı tv –robot gibi idare edildiği bir toplum sömürge toplumudur. Çünkü; böyle toplumlar” Hür düşünce,hür fikir,hür irade “ içinde,kendi karar verip yaşayamaz. Öyle ki ağababalarına sadakat,biat kültürü olarak gelişir.

          Böyle toplumları oluşturan kişiler;kısadan,çalışmadan,yorulmadan,kurnazca ve asalakça işlerini yapar ve yaşarlar. Onlarda daima ilk şart,çıkara dayalı ilişkilerdir. Bunlar biat ettiği kişi ve kişilerin kararına göre hareket ederler. Demokratik olgunluğa kavuşmamış toplumlarda seçimler göstermelik esas amacına uygun gerçekleşmez!

          Demokratik olgunluğa kavuşmuş kişi ve toplumlarla demokrasi prensipleri (Milli Hakimiyet+Hürriyet+Eşitlik) liyakatıyla yaşanır.

          Demokratik olgunluğa sahip toplumlarda demokrasi kullanılmaz,yaşanır.!

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ