ÇIKARCI SALTANATI

HÜR DÜŞÜNCE                                                                       ZEKERİYYA İLLEEZ

Zekeriyya_illeez@mynet.com                                        Em.Uz.Sosyal Bil.(Tarih)Öğretmeni

                                              ÇIKARCI SALTANATI

          İnsan doğduğunda beyaz bir sayfadır.Onun güzel olması,çirkin olması,anlamlı ve anlamsız olması,sahip olduğu kimliğe bağlıdır.

          İnsanların kişilikleri;yaşadığı aile,çevresi dünyanın şartlarından etkilenmesiyle oluşur. Bu kişiliğinde karar verme,yaşama durumu;Allah’ın vermiş olduğu akıl ve düşüncesiyledir.

          Toplumda bazı insanlar zor şeylerle mücadele içinde yaşarlar.Bazı insanlarda asalaktır.Her şeyi başkalarının sırtından yaşar.

          İyi,güzel,doğru karakterde ;Sırat-ı Müstakimde yaşayanlar,yalan,talan,riya içinde çıkarı için küçülmez.

          İyi,güzel,doğru sözlerle toplumda yer edinenelerin kalbi yalan,riya,sahtekarlık içinde olanlar Sırat-ı Müstakimde değil,şeytanın yolundadır. Çünkü;bunlar münafıklardır ve şeytanın yolundadır.

          Çıkarcılar,münafıklar her döneme ayak uydururlar. Bukalemun gibidirler. Çünkü bu kişiler için esas olan çıkarcılık saltanatıdır. Çünkü bunlar haktan yana değil güçlüden yanadırlar.Bu tipler toplumda hep önde görünmeye çalışırlar.

          Çıkarları için en yakınlarına bile kazık atarlar,kandırırlar.Bunlar toplumda uyanık geçinen,dünyada yalanla,riya ile her renge girerler.

          Bunlar bir zamanlar birlikte olduğu arkadaşlarını çıkarı için satar. Müslüman görünür.İslam’ı sadece namaz kılmak,oruç tutmak,hacca gitmek,zekat vermek gibi İslam’ın şartlarını yerine getirmek olarak iktifa ederler. Bu tipler camiye namaza gider,karnında kırk fitnelik,fesatlıkla secde eder.Dil farklıdır,kalp farklıdır.

          Çıkarı için helal-haram demez.Hele kul hakkı hiç demez! Onun için çıkarcılık ve kolaycılıkla elde edilen saltanat önemlidir. Böyle insanlar dünyalık insanlardır.

          Bunlar dini yaşamaz,kullanırlar.Dini kullanan siyasiler şıhlarının peşinden koşarlar. Esnaf ve ticari rant,siyasiler ise koltuk,tarikat-cemaatler ise topluma yön verme,hükmetme peşindedirler.

          Bu tipler etrafını aldattıklarını zannederler. Oysa kulu kandırırlar ama Allah’ı asla!

          Bir toplumda çıkarcılık çoğalmış ise; o toplumda rüşvet,yalan,riya,sahtekarlık çoğalmış demektir. Böyle toplumlarda kişi temel hak ve özgürlüklerini tam yaşayamaz.Hak değil,çıkar ve güç daha etkili olur.

          Toplumda ki çalışanlardan liyakat değil kendine sadık olanlar tercih edilir. İlişkilerde hak,hukuk,adalet yerine;bencil duygular,karşılıklı çıkar önemlidir. Liyakat yerine siyaset tercih edilir.

          Alın teri,el emeği,beyin emeği,göz nuru helalde buluşur. Kolaycılık,yalan,sahtekarlık içinde olanlar haramda olsa kendisinin olmasını ister.

          Tabi böyle toplumlarda yalan,talan,çıkar muktedir olduğu için dürüstlük garip kalır.

          Etrafımıza baktığımız zaman çıkarcı saltanı sürenler,dünyanın hep böyle devam edeceğini zannederler. Oysa sonunda büyük hesap vardır.

          Çıkarcı yarışının başladığı toplumların kimyası bozulur. Her şey amaç için kullanılır. Amaca ulaşmak için her şey mübah sayılır.Yalan,rüşvet,kandırma revaçta olur.Dürüstlük garip,mazlum ve mağdurlar eğlence malzemesi olur.

          Bir ülke düşünün baştan aşağı çıkarcılar saltanatı olmuş,o ülkede adalet,liyakat,huzur olur mu? İnsanların birbirine güveni olur mu? Emanete sahip çıkılır mı?

          Çıkacılar saltanatının bilmem ama duaları kabul olur mu?

          Bu dünya belki çıkarcıların cenneti olur ancak ahir dünyada cenneti bulabilirler mi?