BU UYGULAMALAR GENÇ KALMAYI KOLAYLAŞTIRIYOR

BU UYGULAMALAR GENÇ KALMAYI KOLAYLAŞTIRIYOR

genc

Günlük hayat içerisinde artan stres, çevre ve hava kirliliği, herkesin doğal zırhı olan cildini giderek daha da yoruyor, yıpratıyor ve kırıştırıyor. Ancak geçen zamanı durdurmak mümkün olmasa da ciltteki izlerin azaltılabildiği yöntemler bulunuyor. Önceki yıllarda ciltte gençleşmeyi sağlamak için cerrahi operasyon gerektiren müdahalelerle elde edilen sonuçlar, artık çok daha konforlu ve basit işlemlerle gerçekleştirilebiliyor. Tıp bilimi ile kozmetiğin işbirliği, cilt kırışıklıkları, lekeler, yanık izleri ve bunun gibi birçok sorunun daha acısız ve kısa sürede giderilmesini sağlıyor. Acıbadem Kayseri Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Ayşe Gökçe Tümtürk, cilt sorunlarını gidererek genç bir görünüm elde edilmesini sağlayan dermokozmetik uygulamalarla ilgili önemli bilgiler verdi.

Yaşlanma belirtilerini sonlandırıyor

Cildin doğal sürecinde zaman geçtikçe kolajen dokusu azalıyor. Yaşlanmaya başlayan cildin su tutma kapasitesinde de azalma meydana geliyor. Bu da kırışıklık, leke ve sarkmalara yol açıyor. Bunun gibi cilt sorunlarına botoks, peeling, mezoterapi, lazer veya dermabrazyonun çözüm olduğunu söyleyen Dr. Tümtürk, dermokozmetik uygulamalar ile ilgili genel bilgiler verdi: “Cildin doğal yapısının uyarıldığı bu uygulamalar, özellikle kırışıklık ve sarkmalara karşı tercih ediliyor. Bundan 15 yıl önce cilt yenilemek için yüz germe ameliyatları yapılırken, artık aynı etki dermokozmetik uygulamalarla sağlanabiliyor. Yapılan işlemlerde, farkı belirleyen tek etken cildin yapısı ve özellikleri oluyor. Bunun yanı sıra dermokozmetik uygulamalar, yaşlanma belirtilerinin görüldüğü ilk yıllardan itibaren yapılabildiği için kişinin kendini daha genç ve dinç hissetmesini sağlıyor.” 20’li yaşlardan itibaren dermokozmetik uygulamaları tercih edenlerin sayısının arttığını söyleyen Dr. Tümtürk, kullanımı oldukça yaygın 5 dermokozmetik uygulamada yapılan işlemleri anlattı:

1. Botoks kırışıklıkları gideriyor

Clostridium botulinum toksiniisimli bir bakteriden elde edilen botulinum toksin adlı etken maddenin kullanıldığı botoks uygulaması, özellikle alın, kaş arası, göz ve dudak çevresi ile boyun bölgesi kırışıklıklarında kullanılıyor. Uygulama sonrasında bölgedeki kırışıklıklarda ciddi ölçülerde azalma görülüyor.

2. Mezoterapi ile selülitlerle savaşıyor

Mezoterapi ise daha çok lokal yağlanmalarda, saç dökülmelerinde, selülit tedavisinde ve cilt gençleştirmede kullanılıyor. Az miktardaki etken maddenin derinin orta tabakasına, problemli bölgelerine doğrudan enjekte edildiği bu yöntem, doğrudan yapılan bir uygulama olduğu için ilacın etkinliği fazla, yan etkileri az oluyor.

3. Kimyasal peeling yeni hücre yapımını uyarıyor

Bir diğer dermokozmetik uygulaması olan kimyasal peeling işleminde kimyasal maddelerle cildin lekeli, hasarlı üst kısmının soyulduğunu söyleyen Dr. Tümtürk, “Kullanılan kimyasal maddenin etkisine göre yüzeysel, orta ve derin peelingler yapılabiliyor. Peeling sayesinde yeni hücre yapımı uyarılıyor. Lekelerde kullanılan etken maddenin gücüne ve seans sayısına göre renk açılması meydana geliyor. Seans sayısı ve aralıkları yapılan peelingin türüne ve kişinin şikayetlerine göre 1-3 haftalık aralıklarla ortalama 3-8 seans olabiliyor” diyor.

4. Kırışıklıklar dolduruluyor

Dolgu uygulamasında ise kırışıklık olan bölgenin altına enjekte edilen dolgu maddesinin etkisiyle çukurlar ve çizgiler doluyor, kolajen üretimi ve cildin su tutma kapasitesi artıyor. Kalıcılık süresi 6-9 ay arasında değişiyor.

5. Kök hücre tedavisi ile cilt yenileniyor

Daha çok kök hücre tedavisi olarak bilinen PRP uygulamasında kırışıklık, cilt yenileme, yara izleri ve sivilce izleri tedavi ediliyor. Bu uygulamada kişinin kendi kanı alınarak 8 dakika 3 bin devirde özel tüplerde santrifüj ediliyor. Kırmızı kan hücrelerinden ayrışan plazma, dolgu veya mezoterapi yöntemi ile cilde uygulanıyor.

 

Kanserojen potansiyel taşımıyor

Lazerin kanserojen etkiye sahip olduğu şeklindeki inanışlarının bilimsel temelinin olmadığına değinen Dr. Tümtürk “Dermatolojik lazerler, epilasyon ve kozmetik amaçlı kullanılanları dahil biyostimülasyon yapan düşük kuvvette lazerlerdir. Cildin alt tabakasına ve iç organlara etki edecek güce sahip değiller. Kullanılan ışık dalga boyları ise mutagen ve kanserojen potansiyel taşımaz. Bu alanda kullanılan cihazların ise FDA onaylıdır” dedi.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ