BU OYUN BAŞKA!

HÜR DÜŞÜNCE                                                                       ZEKERİYYA İLLEEZ

Zekeriyya_illeez@mynet.com                                        Em.Uz.Sosyal Bil.(Tarih)Öğretmeni

                                                       BU OYUN BAŞKA!

          Şimdiye kadar kurulmuş olan devletlerin ve milletlerin aralarında hep kültür ve medeniyet mücadelesi olmuştur.

          Bu mücadele kimi ülkeler esir millet ve devletler durumuna gelmiş,özellikle kültür bozulmasıyla sömürge haline gelmişlerdir.

          Cihan Hakimiyeti Mefkuresinde başarılı olan millet ve devletler kimine huzur,kimine de göz yaşı,adaletsizlik getirmişlerdir.

          Uluslar arası güçlerin önemli isimlerinden Yahudi (CFR’nin önemli ismi) baronu David Rockofeller “Bizler 100-200-300 yıllık programlar,projeler yapar uygularız. Ancak bizim program ve projelerimizi Atatürk ve milli mücadele hareketi bozmuştur.” Sözü çok şeyi ifade etmektedir.

          Bunlar dünya hakimiyeti için her türlü oyun,düzen içinde olurlar. Dünyada ki olayların kökünde  bunlar vardır.

          Dünya kültür ve medeniyetinin gelişmesi ile bilim ve teknolojide gelişmiştir. Önceleri 1000-500-300-200-100-50 yılda bilim ve teknolojide gelişme ve değişme kadederken;şimdilerde 2-3 yılda bir gelişme ve değişme olmaktadır.

          Kimi yer altı kaynakları ve hammaddeler daha değerli hale gelmekte,kimi kaynakalrın yerine hammadde arayışına girilmektedir. Bu maddeler nerede ise o ülke cazibe merkezi olmaktadır.

          Dünyada petrol ve doğal gaz önemini korumakla birlikte BOR-TORYUM madenleri şimdi ve ilerde daha önemli hale gelmektedir,gelecektir.

          Jeopolitik ve stratejik bakımndan çok önemli olan ülkemizde Marmara Bölgemiz (Trakya ve Anadolu Yakası) de çok önemli zenginlikleri barındırmaktadır. 1.Trakya da zengin petrol ve doğal gaz olduğu, 2.Dünyanının önemli boğazlardan Çanakkale ve İstanbul boğazlarının burada olduğu, 3.Marmara’nın Anadolu yakasında Bor ve Toryum madenlerinin bulunduğu;özellikle dünya Bor rezervinin %73’ünün  burada bulunduğu gerçeği,uluslar arası emperyal güçlerin iştahını daha da kabartmaktadır. Bu durum o ülke halkını çok zora sokmaktadır.

          Uluslar arası malum güçler ele geçirdikleri kişilere görevler vermekte,onlarda aktörlüklerini yapmaktadırlar.

          BOP (Büyük Ortadoğu Projesi) çerçevesinde bir tarafta siyasi ve hukuki anlamda dini literatüre dayalı,birleşik devletler kurulması sağlanırken öbür taraftan sömürgeci emperyallerde güçlerin ve hakimiyetlerin besin kaynakları Petrol,Doğalgaz,Bor(Petrolün yerini tutacak) ve Toryum madenlerini ele geçirmeye çalışmaktadırlar.

          Emperyalist güçler ele geçirmek istedikleri ülkelerde anarşi ve terör hareketlerini hızlandırarak bir taraftan yönetmeleri ve halkı bu olaylarla oyalayarak,ülkeyi kıskaca alıp,istedikleri her şeyi almaya çalışmaktadırlar.

          Böyle yerlerde ki yöneticiler öyle bir duruma gelecektir ki,kendi ikbal ve iktidarları için müstevlileri siyasi emelleriyle tevhid edebilirler.

          İşte bu ahval şerait içinde yöneticiler gaflet,dalalete düşebilir. Malum bu emperyal güçler, ülkenin bütün ana damarlarını kontrol altına almak isterler.

          Tabi bu ülkede gaflet ve dalalete düşenler rollerini oynarken,ben gidersem ülke biter temasını işlerler.

          Emperyal güçler kendi amaçlarına engel olarak gördükleri vatanseverleri mazlum,mağdur olsada etkisiz hale getirmeye çalışır. Tabi bunu o ülkedeki aktörlerine yaptırır.

          Emperyal güçler ekonomik kaynakları,özelleştirmeyi esas amacından saptırarak ucuzca ve kolayca ele geçirmeye çalışırlar.Mesela;ülkemize bakarsak,şu anda ülkemizin Trakya yakasında petrol ve doğalgaz olduğu ifade edilmektedir. Trakya’nın petrol ve doğalgaz sahalarının 49 yıllığına verileceğide belirtilmektedir. Bunun anlamı,buranın bir süre ülkemiz olmasından çıkmasıdır. Tıpkı,Kıbrıs’ı İngiltere’ye emanet verilipte,Kıbrıs’ın elden çıkma durumuna gelmesi gibi…

          21 Ağustos 2017 itibariyle baktığımızda 12 Eylül 1980 darbesi ardından Türkeş ve Erbakan’ın bir müddet kaldığı adalarda şu anda  Yunan bayrağı dalgalandığı belirtilmekte…

          Gelecekte petrolün yerini alacağı söylenen BOR madeninin tıpkı Trakya da olduğu gibi özelleştirme adı altında uluslara arası baronların eline geçme ihtimali vardır.

          Bor ve Toryum madenlerinin işletmesinin ve Trakya’nın elden çıkması,uluslar arası güçlerin eline geçmesi,ülkenin siyasi ve diplomasi oyunlarına çıkarlarına kurban edilmesidir.

          Lozan görüşmeleri ardından İngiltere temsizlcisi Lord Courzon(Lort Kurzon) İsmet Paşa’ya şu anda bizden aldığınız her şeyi tekrar bize vcreceksiniz sözü aklıma geliyor!

          2010 da Tunus’ta başlayan “Arap Baharı” olaylar şu anda BOP çerçevesinde çevremizde devam etmektedir.

          Milli Mücadele sonrası Atatürk’ün kurmuş olduğu TC Devletinin dış politikasının temel ilkesi “Barıştır” Yani “Yurtta Sulh,Cihanda Sulh “ ilkesidir.

          TC Devleti Atatürk-İnönü-Bayar,Menderes,Demirel,Özal dönemlerinde önceden yapılan 5 yıllık ve hedeflenen ilk on ülke arasına girme medeniyet yarışında yer alma ideali,stratejisi hedeflenmiştir.

          2000’li yılların başlarına kadar,dünyada ki orduların ilk beşi içinde alan TSK,iç ve dış tehditlere karşı caydırıcı,maddi ve manevi yapısı ile Türk Milletinin göz bebeği idi. Şimdilerde 8. Veya 13.sırada olduğu belirtilmekte!

          TC Devletimiz,Türk Milletinin birlik ve beraberlik içinde olması;yöneticilerinin ve ordunun olağanüstü durumlarda  sözleri çevresinde ve dünyada etkili ama olumlu idi. Mesela;Atatürk’ün,Balkan Antantına katılmak istemeyen Yugoslavya-Yugoslavya Kıralına telgrafı-tepkisi. Başka bir misal; Demirel’in terör konusunda Suriye ev Hafız esad’a Meclis açılış konuşmasında ki sözleri ve tepkisi. Her iki olayda da sonuç olumludur.

          TC Devleti ve devlet adamlarının gücü,liyakatı,itibarını ifade etmektedir.

          Tuzak ve mayınlarla döşenmiş dünyada;milletler,devletler ve devlet adamları daha dikkatli olmak zorundadır. Hele bir de Türkiye de yaşıyorsa!

          İnsanlığa zehirli cıncık şekerini yedirmeye çalışan,ülkeleri ahtapot gibi kuşatan emperyalizm;hürriyet ve istiklale timsal olmuş Türk Milletinin yiğit,kahraman,vatansever evlatlarının mücadelesiyle amacına ulaşamayacaktır.

          Çünkü ülkemiz Türkiye;dünyanın hem kapısı,hem kilidi,hemde anahtarıdır. Ülkemiz bir başka gücün kontrolüne girmesi demek dünyanın o güce teslim olması demektir.

         Allah Türk Milleti,TC Devletimiz,ülkemizi bütün musibetlerden kurtarsın,korusun ve yüceltsin.

         Allah Sırat-ı Müstakimde olanlarla beraberdir.

         Allah’a emanet olunuz.