BİAT MI, LİYAKAT MI?

BİAT MI, LİYAKAT MI?

zekerriya

HÜR DÜŞÜNCE                                                                             ZEKERİYYA İLLEE  illeezzekeriyya@gmail.com                                          Em.Uz.Sosyal Bil.(Tarih)Öğretmeni

                                                            BİAT MI, LİYAKAT MI?

          İnsanlık tarihi içinde insanlar bir arada yaşamak zorunda kalmıştır.

          Birlikte yaşayan insanlar; aile,klan(sülale-aşiret),kent (Derebeylik-feodalite),kırallık,imparatorluk ve millet dediğimiz toplumlarıu oluşturmuşlardır.

           İnsan,vücudun hücresi, maddenin atomu gibi toplumu ve değer yargılarını oluşturmuş yada kendine sunulan değer (din,inanış) yargılarıyla birlikte yaşamıştır.

           Günümüze kadar gelen ve oluşan kurallar,insanların davranışlarını sınırlandırır ve yönlendirir. Bu kurallar örf- adet,görgü,ahlak,din hukuk kuralları olarak belirtebiliriz.

          Saygı veya sevgi her toplumda az veya çok vardır. Sevgiden beslenmeyen saygı sadece gösteriş olur.

          Toplumumuzda görürüz ki daha küçük yaşta iken;korkutma temelli yada tamamen başı boş bırakılan çocuklar aşırı titiz,korkak,alıngan yada hiç hiçbir şeyi umursamayan-önemsemeyen,boşvermişlik ve sorumsuzluk içinde yaşayan problemli insan tipi ortaya çıkar.

          Bu problemli insan tipleri toplumda çoğalması,problemlerin çoğalmasıdır. Tabi bu olumsuzluk eğitimin sorunu ve sonucudur.

          İnsanlar sosyal davranış kurallarını oluştururken;devletlerini ve idari sistemlerini de oluşturmuşlardır.

          Toplumun yapısı,devlet ve idari sistemin oluşmasında etkilidir. Önceden beri söylenen’ insanlar layık olduğu düzenle yönetilirler’.

          Kişi ve toplum olarak layık olmak,liyakatlı olmak önemlidir.

          İçtenlikle ama abartmadan saygı duymak,insanı yüceltir. Saygı sadakat duygusunu güçlendirir. Öyle bir hale gelir ki; vefanında ötesinde biata dönüşür. Kişi olarak bu biat şekliyle-davranışla;biat ettiği her şeyi doğru kabul ederek ona inanır,o ne derse yapar!

          Saygısı,sadakatı,vefası,biata dönüşen insan,aklını ve düşüncesini kullanamaz! Aklını ve düşüncesini sanki başkasına ipotek etmiş gibidir. Tıpkı koyun-çoban misali.

          Biat kültürünün toplumda etkili hale gelmesi,o toplumun hazırcılığa,üretmeden tüketmeye,çıkara dayanan bir sisteme götürür.

          Biat kültürünün etkili olduğu toplumda,kişiler boş bardak gibi hep başkasından,biat ettiğinden bekler. Boş bardağa ne doldurursan o dolar!

          Toplumların önder ve köle olmasında  eğitimin yapısı ve sonucu önemlidir. Yoksa çakal-cahil hüküm sürer,alim aciz kalır.

          Eğitimde esas olan;milli,insani,ahlaki değerlere sahip,vatan,millet,bayrak sevgisiyle dolu,dengeli kişilikte olan,ilgi-istidat ve kabiliyetine göre isabet tercih yapan ve liyakatlı şekilde yetişmesidir.

          Diyelim ki;bir yere çalışması için kişi alınacaktır. Liyakat yerine siyaset ön plana çıkarsa;senin adamın benim adamım ayrımcılığı olur.

          Cemaat önderlerinden biri bir toplantı vesilesiyle Demirel’le yanyana otururlar. Cemaat önderi; “ Beyefendi! İyi hizmet adamlarımız var. Devlette önemli göevlere atayalım teklifine,Demirel “ Hoca Efendi dışarıda sosyal faaliyetlerinize devam ediniz.Devlete  girilmesine müsaade etmem Liyakat esastır. Liyakatı olan herkes göreve atanır” diye cevap verir.

           O malum cemaat önderi “ Demirel sevabını değil günahını bile vermez” der.

           Dini temelde baktığımızda;Ehli Beyte,Sahabelere (Ashab-ı Kiram’a), alimlere,evliyalara,salihlere,abdallara,zahidlere saygı duymak başka,bunları kullanarak güç elde etme,hakim olmak başkadır.

           Biat kültürü gibi her şeyde aşırılık zarar getirir.Dengeli kişilik ve liyakat esastır ve önemlidir.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ