BEN DEĞİL BİZ
İnsanlar doğduğu andan itibaren aile fertleri tarafından en iyi şekilde hayatını idame ettirebilmek için ellerinden gelen çaba ve gayretle çalışırlar. Belirli bir yaşa gelinceye kadar çocuğun kontrolü ailenin elindedir, yaş ilerledikçe daha sonra bu denetimler çocuğu toplumun bir parçası yapmaya başlar. Aile ister ki çok yaramaz olmadan akıllı bir şekilde dinini bilen derslerini iyi yapan büyüklerini sayan küçüklerini seven devletine milletine faydalı biri olarak yetiştirerek evladı ile öğünen biri olmak ister. Doğru fikre ve düşünceye kimse bir şey söylemek istemez.
Okula başlayan çocuklarımızın yetişmesinde çok katkıları olan öğretmenlerimiz ellerinden gelen çabayı iyi niyetleriyle pekiştirme gayreti içinde olurlar. Hiç bir öğretmen öğrencisinin başarısız olmasını istemez belki ekonomik şartlar dolayısı ile çocuklar kendi aralarında ayrışma yapabilirler. İşte o zaman çocuklar kontrolden çıkmaya başlamış demektir dikkat edilmesi gereken en önemli zaman burasıdır. Çünkü aile fertlerde boş zamanlarını iyi olmayan ekonomik şartlara rağmen lüzumsuz tartışmalar yaparak biz bunu aldık giyim kuşam, bunu yapacağız tatil gibi öğünmek anlamına gelen cümleleri çok kurdukları için çocuklarımızda bu konuya canlı şahitlik yaptıklarından dolayı bu düzenin bir parçası olmuşlardır. Okulda öğretmenin çabasını aile fertleri dört cümleyle mahvettiklerinin farkında olmazlar. Konunun özüne gelecek olursak her şeyin başı eğitimden geçmektedir lütfen bu konuya dikkat edelim.
Sizlerde diyeceksiniz ki her yıl eğitim sistemi değişiyor bizlerde ne yapacağımızı bilemiyoruz doğru söylüyorsunuz evet sizlerde çok haklısınız. Bu ekonomik şartlarda asgari ücretin 2325 lira olan emekli maaşının 1500 lira olan bir ülkede yaşadığımızı unutmamamız gerekmektedir. Olmayan parayla borçlanan bir toplum çocuğunu nasıl başarılı olmasını sağlayacağında çok düşünmemiz gerekmektedir.
Eskiden parası olan ev araba alırdı çünkü gelecek kaygısı vardı çocuklarını nasıl huzurlu refah içinde mutlu aynı zamanda kimseye muhtaç olmadan nasıl yetiştiririm düşündeşi hakimdi ve doğrusunda buydu. Aileler komşular birbirlerine yardımlaşarak kederde tasada bir sevinçte mutlulukta bir toplumduk, Paralı veya parasız O şartlarda yetiştirilen çocuklar vatanı milleti için hiç bir çıkar gözetmeden ayrım yapmadan elinden gelen çabayı en iyi şekilde yapmaya çalışırdı. Bu düşünceyle yetişen vatan evlatları devletimizin en üst yönetiminde görev almışlardır örnek verecek olursak Turgut Özal, Necmettin Erbakan, Süleyman Demirel Bülent Ecevit gibi saymakla bitmeyen askeriyede ve emniyette görev yapan nice ana kuzuları vardır.
Bu günümüzü inceleyecek olursak bu kaygı git gide derinleşmekle birlikte çıkar ilişkileri ön plana çıkmakta, işin en acı tarafında kendi öz değerlerimizi unutmaya başladık. Toplum olarak boş kalındığı zaman konuşulan cümlelere bakın her zaman dedikodu ve maddiyattan ibarettir, böyle bir toplumdan iyi bir faydalı evlat iyi bir faydalı aile beklemek bence çok yanlıştır. Bu yanlıştan toplum olarak kurtulmamızın en önemlisi çaresi başta eğitim ve ahlak gelmektedir. Ahlak her zaman önde gelmektedir inancın ne olursa olsun ama ahlaklı olmak çok önemlidir.
Bizi yönetenler için daha önemlidir çünkü gelecek nesil yöneticilerinden örnek almaktadır. Başarılı bir muhtarla birlikte belediye başkanı yönettiği il ve ilçelerde örnek gösterilmektedir. Yaptıkları dürüst çalışmalar gelecek nesil için iyi bir davranış olarak kendi hanelerine geçerli not olarak yazılmaktadır.
Belediye başkanı ve muhtarlar başarılı ve ya başarısız çalışmalarını bir bedel karşılığında yaptıklarını unutmamalarını hatırlatırım. Güzel projeler hazırlayarak mahalle mahalle ilçe bazında yenilikler iş imkanları yaratarak halkın derdini dinleyerek oturdukları koltuğun hakkını vererek başarıya koşmalarını beklemekteyiz. Avanos’ta başarılı muhtarlar kim dindiği zaman iki isim ön plana çıkmaktadır AHMET ADIYAMAN ve OSMAN YETİŞEN neden diye sorduğun zaman muhtarlarımız dertlerimizle bire bir ilgileniyorlar demektedir, diğer muhtarlarımızda iyidir fakat bu iki isim çok öne çıkmaktadır. Avanos için büyük nimet olan Kızılırmak kenarlarının kanunlar çerçevesinde değerlendirilerekten daha çok faydalı hale getirmeye çalışırsak ,BEN değil BİZ anlayışıyla işin ucundan tutulursa başarı ve kalkınma kolay sağlanır bu düşünceler bir Avanos için değil Türkiye geneli için geçerlidir.
Mehmet DİLARİ
ZİYARETÇİ YORUMLARI
BİR YORUM YAZ