BAŞKANLIK SİSTEMİNDEN 2023’E GİDERKEN …!

BAŞKANLIK SİSTEMİNDEN 2023’E GİDERKEN …!

zekerriya

HÜR DÜŞÜNCE                                                                       ZEKERİYYA İLLEEZ

Zekeriyya_illeez@mynet.com                                        Em.Uz.Sosyal Bil.(Tarih)Öğretmeni

                                    BAŞKANLIK SİSTEMİNDEN 2023’E GİDERKEN …!

           Tarihte Türk Milleti 16’sı büyük 57 devlet kurulduğu ifade edilse de bazı sosyal bilimciler ve tarihçilere göre 112-125 devlet olarak da ifade edilir.

          Tarihte Türk devletlerinin yıkılmasına bakıldığında;siyasi,ekonomik,sosyal,kültürel bir çok sebepler sayılır. Sebepler iyi incelendiğinde; en etkili siyasi anlamda taht kavgaları,iç karışıklıklar ve kardeş kardeşe düşman kesilmesi ve amaçlanan bir takım hedeflerdir!

          Türk Milleti Orta Asya da Çin hile ve entrikaları,Anadolu da Bizans oyunları ve hala devam eden (silahlı-Psikolojik savaş) eden Haç+ Siyon ittifakı ile olan sefer ve proje uygulamaları… Mesela BOP gibi.

          Tarihte Türk Milletini ekonomik baskıyla dize getirememişlerdir. Savaşlarla yenememişlerdir.Hep dış güçlerin iradesinde ki aktörleri ile birlikte ele geçirdikleri yöneticileri ve iç karışıklıklarla birlikte kardeş kavgaları,bölünme,parçalanma ve yıkılmanın  sebepleri olmuştur.

          Şu anda dünyada Türkiye Cumhuriyeti Devleti dışında Rusya ve Çin gibi devletlerin sınırları içinde özerk bölgeler dışında;Kazakistan,Özbekistan,Türkmenistan,Kırgısiztan,Tacikistan,Azerbaycan,KKTC(Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti) olmak üzere 7-8 devlet bağımsız olarak dünya devletler ailesi içinde yerini almıştır. Kimi kimliklerini unutmuş,kimi varlıklarını başka ülkelerin vatandaşları olarak yaşamaktadırlar.

           Türk Milleti hürriyet ve istiklale düşkün bir millettir. Hürriyet ve istiklali kendine karakter yapmıştır.

          Türk Milleti hürriyetsiz ve istiklalsiz yaşayamaz.

          Dünyanın en önemli yeri; anahtarı,kilidi ve kapısı olan Anadolunun Türk Milletinin sahipliğinde olması,hep (Siyon+ Haç İttifakı) uluslar arası emperyal güçleri rahatsız etmiştir Çünkü kendi amaçlarına bir handikap olarak görmüşlerdir.

          Türk Milletinin Anadolu hakimiyeti binanın kiracısı değil vatanı olduğu bilinci,Türklüğün Anadolu’da ki hakimiyetini  daha da kökleştirmiştir.

          Anadolu da Türklüğün hakimiyeti demek,maddi ve manevi anlamda Türk kültürünün yaşaması demektir. Yani Türk İslam kültürünün tesisi demektir.

          Türk Milleti ve kurmuş olduğu devletler ne zaman güçlü hale geldi ise;masum ve mazlum toplumlar ve dünya rahat etmiştir.

          Türk Milleti ve kurduğu devletlerin zayıflaması demek,emperyalizmin hakimiyet alanının genişlemesi ve tek merkezli dünya hakimiyetinin gerçekleşmesi demektir.

          Haçlı-Siyon oyun ve seferlerinin devamı olarak Anadoludan Türkler atılmak istenmiştir. 13.08.2018 günü şartlarından daha kötü-olumsuz şartlarda Gazi Mustafa Kemal Atatürk liderliğinde Milli Mücadele kazanılmıştır.

          İstiklal savaşının kazanılması uluslar arası emperyalist plan ve uygulamaları bozmuş,projeleri akamete uğramıştır. Yahudi Baronu Rockhofeller “Atatürk ve İstiklal Savaşı bizim planlarımızı engelledi.En az 100 yıl erteletti.” Demiştir.

          Dünyaya baktığımız zaman fitne ve kargaşanın en çok yaşandığı yerler maalesef İslam Ülkelerinin bulunduğu yerlerdir.

          Şu anda İslam Ülkelerinde İslam yaşanmamakta ama İslam adına yöneticiler refah içinde,halk  köle-sefalet içinde yaşamaktadırlar.

          Yine şu ana kadar İslam’ın en güzel yaşandığı yer Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz-ülkemiz Türkiye olmuştur.

          Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Devletinde ne din devlete nede devlet dine hükmetmemiştir. Din ve değerleri birey tarafından tercih edilir. Bu bireyin din ve vicdan hürriyeti çerçevesinde mümkündür. Din siyasi ve ekonomik amaçlar için kullanılamaz.

          Birey dini kendi hür iradesiyle ve vicdanıyla başbaşa yaşar.

          İnsan Türk,Alman,Fransız,İngiliz,Arap,Rus,Çin olarak doğar.Tercih hakkı ve fırsatı yoktur. Ama doğduktan sonra istediğine inanma,istediği dini seçme hatta inanmama haklarına sahiptir. Allah’ın vermiş olduğu akıl ve düşüncesiyle kendisi karar verme haklarına sahiptir.

          1.Dünya savaşı akabinde dayatılan Sevr yerine,Milli Mücadele ile Lozan Antlaşması yapılmıştır.Lozan Antlaşması Türkiye Cumhuriyeti Devletinin tapusudur. Biz kendimiz Lozan Antlaşmasını bitirmediğimiz sürece;hürriyet ve bağımsızlığımızı ifade eden Lozan Antlaşması devam edecektir!

          Dünyada tek bozulmayan kitap Kur’an’dır. Kur’an daha sonra Allah’a hesap vermek amaçlı bireyin şahsına özgü anayasadır.

          Kur’an’ı bozanamayan malumlar,Müslümanları bozmaya yönelmişlerdir. Bu strateji İngilizlerin stratejisi olarak Hempher,Lavrens’i ile  daha etkin şekilde uygulanmıştır.

           17. Yüzyıldan itibaren Vahhabiliği öne çıkararak,Suudi ailesini de kullanarak günümüze kadar Suudi Arabistan olmak üzere bir çok İslam adını alan ama bağımlı olan bir çok ülke denetim altına alınmıştır.

          Mekke Şerifi Hüseyin Bin Ali “Türklerden kurtulunca kurtulacağız” demiştir. Tabi İngilizlerle birlikte yollarına devam etmişler hala devam etmektedirler! Yani 1. Dünya Savaşı öncesi ve sonrasında da Osmalıyı-Türkü İngiliz ve Fransızlarla birlikte arkadan hançerlemişlerdir. Zaten de Mekkede ki Kabe-i Muazzamanın güvenliğini sağlayan Ecyad Kalesini (Fahretti Paşa’nın aç kalıp çekirge yedikleri ve teslim etmedikleri kale!) yıkmışlar,Kalenin ve Kabenin etrafına gökdelenler yapılmıştır!

          İslam aleminde ki çözülme,Türklerin Rusya ve Çin gibi ülkelerin esaretine düşmerleri sırasında; emperyalizme baş kaldırma Gazi Mustafa Kemal liderliğinde Milli Mücadele ile olmuştur.

          Tabi Siyon-İngiliz politikası olarak dini referansı olanlar önce tanıtılacak,parlatılacak,müritleri olan güçlü bir kişi gibi halka kabul ettirilecektir. Ardından da biat kültürü geliştirilecek.Sorgulama,eleştirme,yorumlama düşünce ve hareketleri kısıtlanarak;hür düşünce,hür fikir,hür irade ipotek altına alınacaktır.

          Türkiye Cumhuriyeti Devletinin temelleri,esasları,anayasada ifade edilen 1.2.3. maddeleri bir binanın temeli,tavanı,tonozları gibidir. Bunlarda olan hasar bütün binaya zarar verir ve binanın ömrü kısalır,çabuk yıkılır.

          Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz %99’u Müslüman bir ülke olarak;demokratik,laik,sosyal bir hukuk devletidir. Bu durum başta İslam ülkeleri olmak üzere dünya ülkelerine örnektir..

          Hürriyetçi Demokratik Parlamenter Sistemden,Başkanlık Sistemine geçtiğimiz bu aşamada yeni devlet kurma düşünülüyorsa (Anadolu Federe İslam-Yeni Osmanlı) geçmişe bakıp,geleceğide iyi düşünmek gerekir.

          2006 Yılında CIA Türkiye Masası Şefi Bernard Paul Henze sunduğu raporda, “Türkiye’ye Başkanlık Sistemi gelmelidir. Şu andaki sistemin (Hürriyetçi Demokratik Parlamenter Sistem) kurumları ve kurallarıyla çok güçlü olduğunu ifade ederek; Meclisi ele geçirsek yargı,yargıyı ele geçirsek ordu,orduyu ele geçirsek meclis karşımıza çıkıyor.Türkiye’yi kontrol etmek için Başkanlık Sistemini getirmeliyiz.” Demiştir.

          Başkanlık Sistemi ardından yeni devlet yapılanması veya kurulmasıyla önceki devletin Lozan başta olmak üzere bütün antlaşmalar ne olacaktır?

          Diyelim ki yeni devlet kuruldu. Lozan Antlaşmasına imza koyan ülkeler biz bu antlaşmayı ve antlaşmaları önceki TBMM’si Hükümeti,Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile yaptık ama siz  şimdi ayrı bir devlet oldunuz.Bu Lozan Antlaşmasını yeniden gözden geçirelim,görüşelim demezler mi? Peki o zaman Lozan’dan önce ne vardı? Sevr hükümleri…! Masaya Sevr hükümleri mi gelecek?

          Oysa Sevr hükümlerini TBMM’si ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti red etmiş,Lozan Antlaşmasını yapmıştır.

          O zaman Başkanlık Sistemi ile birlikte 2023 hedefine ne için,nereye gidiyoruz? Sorusunun cevabını halk merakla öğrenmek isteyecektir.Halk bu konuda açık,şeffaf ve doğru bir şekilde aydınlatılmalıdır.

 

          Allah Türk Milletini,Türkiye Cumhuriyeti Devletimizi,ülkemizi bütün musibetlerden kurtarsın ve korusun.

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 1 YORUM
  1. Zekeriyya İlleez dedi ki:

    2003 Yılında ABD Dışişleri Bakanı olan Condelezza Rice;” Fas’tan Basra Körfezine kadar Türkiye de dahil 22 ülkenin sınırları değişecek.BOP çerçevesinde.” demiştir.. Yani yeni bir rejim ve yeni bir devlet.

BİR YORUM YAZ