A V A N O S L A H D İ – I –

A V A N O S  L A H D İ – I –

Nevşehir Müzesi'nde sergilenen Avanos Lahdi

TURGAY TUNA

1986 Yılının Mayıs ayında işim nedeniyle geldiğim Avanos’ taki ilk günlerimde, kimi eski dostlarımın, ilçenin 5 km. güneydoğusunda, Kızılırmak kıyısında bir yerde “İskender Lahdi” adı verilen bir eserin varlığından söz ettiklerine tanık olmuş, büyük bir merakla da sözü edilen bu “İskender Lahdi” nin peşine düşmüştüm..

Lahidin bulunduğu yere ulaşmak o kadar kolay değildi. Kızılyar veya Kuşcin adı verilen, Saruhan Kervansarayı yolu üzerinde, ulaşımı sapa, meyveliklerin, tarlaların arasından geçip varılan Kızılırmak yatağında nehre aşağı yukarı 100 m. kadar uzaklıkta, bir çukurun içindeydi..

Aslında lahit 1971 yılında, bugün hayatta olmayan, mülk sahibi Yaşar Değirmenci tarafından bulunup, Avanos Jandarma Karakolu’ na haber verilmiş, jandarmanın da Nevşehir Müzesi’ ne haber iletmesiyle, lahit zamanın müze müdür muavini Habib Erçetin başkanlığındaki bilirkişi heyeti önünde açılarak tetkik edilmiş; ancak M.S. III. yüzyıla tarihlenen lahidin içi ya da dışında hiçbir yazının ve objenin bulunmaması bu lahidin kime ait olduğunu bir sır olarak bırakmıştı.. Böyle bir lahitte yatan kişinin yanında muhakkak sikke, kap, takı eşyası gibi bir şeyler olmalıydı.. Ayrıca, lahit teknesi ile kapak arasındaki sıva, birileri tarafından zorlanıp açılmış bir görünüm sergiliyordu…Bu nedenle Yaşar Değirmenci yargılanıp sorgulandı, ama hiç bir şey ispat edilemediğinden suçsuz olduğuna karar verilerek dosya kapatıldı. Bulunan lahit mermerden yapılmış üzerinde girland süslemelerinin yer aldığı bir lahitti. Ve, o güne dek Kapadokya bölgesinde bu tip başka bir başka lahit bulunmamıştı. Lahidin üzerindeki muntazam işçilik, içindeki kişinin de sıradan bir kimse olmadığını gösteriyordu. Ayrıca, lahidin yapılmış olduğu böyle bir mermere ait bir yatak ya da ocak Avanos çevresinin jeolojik yapısında mevcut değildi. Avanos’ a en yakın mermer yatakları Hacıbektaş ve Kırşehir çevresinde bulunuyordu…Ypılan ilk incelemede, kapağı sıvalı lahidin içinde, belki yüzyıllardan beri hava ile temas etmemiş olduğu için kısmen bozulmadan kalmış cesedin bir kadına ait olduğu anlaşıldı. Fazla dökülmemiş olan kızıla kaçan saçları, büyük olasılıkla kına ile boyanmıştı… (devam edecek…)

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ