2021’DE 19 MAYIS

2021’DE 19 MAYIS

HÜR DÜŞÜNCE                                                                ZEKERİYYA İLLEEZ

                                                            2021’DE 19 MAYIS

          2019 Mart ayından itibaren etkili olan Covid 19 Corona Virüs salgını ile mücadele 2021’de de devam etmektedir. 29.04.2021- 17.05.2021’e kadar tam kapanma gerçekleşmiştir.

          2021 Türkiye’sinde siyaset seviyesi karışık,düşük,ekonomi bozuk ve halk çok zor durumda .Sosyal ve kültürel durumda değişim ve yozlaşma had safhada…

          19 Mayıs 2019 Türkiye’sinde; eğitim,sağlık,güvenlik,tarım ve hayvancılık,sanayide ülkenin en zor dönemlerinden birini yaşamaktadır.

          19 Mayıs 1919 da Osmanlı devleti Mondros Ateşkes antlaşmasını (30 Ekim 1918) yapmıştır. Antlaşma hükümleri çerçevesinde,ülke adım adım işgal edilmektedir.Padişah ve İstanbul Hükümeti, 1. Dünya Savaş’ının galip devletlerinin (İngiltere,Fransa vb.) etkisi altına girmiş,çaresiz ve aciz durumdadır.

          Mondros Ateşkes antlaşmasına karşı çıkan (Ahmet İzzet Paşa’ya bir mektupla tepkisini ifade eden) 13 Kasım 1918’de İstanbul’a gele Mustafa Kemal,Boğazda ki işgal devletlerinin gemilerini görünce,”Geldikleri gibi giderler.” Der.

          Padişah ve çevresine ülkenin durumu ve geleceği konusunda düşüncelerini ifade etmeye çalışır. Kazım Karabekir,Ali Fuat Cebesoy,İsmet İnönü gibi devlet adamlarıyla görüşmeler yapar.

         Tevfik Paşa,Ahmet İzzet Paşa,Ali Rıza Paşa gibi vatansever subay ve devlet adamları etkisiz duruma düşmüştür. İstanbul’dan dışarı çıkmak,işgal devletlerinin (Subay-Komiserlerin) iznine bağlanmıştır. İstanbulda ki vatanseverler ve milliyetçiler,bu durumdan çok rahatsızdırlar.

          Damat Ferit,İngiliz Edward’ın arkadaşı sıfatıyla,sarayada damat olarak girmiş,Vahdettin’i tamamen kontrol altına almış bir durum mevcuttur. İstanbul da umut bitmiş,herkes kendi konumunu kurtarma durumundadır.

          Bütün bunlarla birlikte,Trakya ve boğazlar için Cafer Tayyar Paşa,20 Kolordu Komutanlığına Ali Fuat Paşa,15. Kolordu Komutanlığına Kazım Karabekir atanır. Mustafa Kemal önce Cafer Tayyar Paşa ile aynı göreve atanır ama görevi kabul etmez. Mustafa Kemal beklemededir.

          Anadolu da İşgallere karşı Kuva-i Milliye birlikleri oluşurken;azınlık guruplar,zararlı cemiyet mensupları içeride ya işgal devletleriyle kol kola yada onların desteğiyle iç karışıklık ve isyan içindedirler. Mesela; Karadeniz de Rum-Pontus hareketi ile Müslümanlar-Türkler katledilmektedir. Bu harekete karşı yerel olarak Topal Osman lakabıyla bilinen vatanseverler,Rum çetelerini durdurmaya çalışırlar. Bu durum İngilizlerin dikkatini çeker ve hemen fırsat bilerek o yöreyi işgal etmek isterler.(Mondros Mütarekesi hükmüne göre içeride bir karışıklık çıkarsa,güya asayişi sağlamak için işgal devletlerinin o yeri işgal etme durumu vardır.)

          O sırada Damat Ferit Hükümetinde İç İşleri Bakanı olan Mehmet Ali Bey( Ali Fuat Paşa’nın eniştesi,Fazıl Paşa’nın damadıdır.)dir. O zaman Harbiye Nezaretinde –Genel Kurmay da bulunan vatansever-milliyetçi subaylar(Fevzi Çakmak Paşa,Cevat Çobanlı varlığı ve Mustafa Kemal’in bu göreve uygun görülmesiyle birlikte,(İç İşleri Bakanı Mehmet Ali Bey’in Kayın Babası Fazıl Paşa’nın olumlu cevabı),Damat Ferit’le görüşme sonrası,Padişah Vahdettin’in onayı ile(Asayişi sağlamak ve Ordu Müfettişliği göreviyle) 16 Mayıs 1919 da Bandırma Vapuru ile Samsun’a hareket eder. Bir gün önce 15 Mayıs 1919 da İzmir işgal edilmiştir.

          Ülkenin üzerine karabulutların ve umutsuzluğun çöktüğü bir zamanda Mustafa Kemal 19 Mayıs 1919’da bir ışık olarak doğacak,bir güneş olup ülkeyi aydınlatacak,nihayet ülke hürriyet ve istiklal mücadelesine girecektir.

          Daha önce İstanbul’da Kazım Karabekir,Ali Fuat Cebesoy gibi arkadaşlarıyla,ülkenin kurtarılması için görüşler ortaya koymutur. 1.Yol; Boğazlar ve Ege’den başlayan bir hareket. 2.Yol; Kazım Karabekir’in özellikle ifade ettiği,Mustafa Kemal’inde zaten aynı düşünce ve görüşte  olmaları. (Doğu da en sağlam birliklerin olduğu 15.Kolordu Komutanlığına Kazım Karabekir,20 Kolordu Komutanlığına Ali Fuat Cebesoy atanmıştı.)

          Daha sonra Anadolu’ya geçen  Milli Mücadeleye katılan İnönü (Harbiye Nezaretinde Şube Müdür iken) Kazım Karabekir’in  Anadolu da-Doğuda Milli Mücadele hareketine katılma çağrısına,İnönü; “İstanbul’un umutsuz havasından etkilenmiş olacak ki! Ben burada çiflik alacağım.Ortalık pek iyi değil.Sana da bir çiflik alalım,sen Kazım ağa ben İsmet ağa olalım.” Der. Kazım Karabekir,Atatürk ile (Mustafa Kemal) birlikte aynı düşüncededirler.

          Mustafa Kemal Samsun’dan Havza’ya geçer. Orada;”Karadenizde ki asayişsizliğin kaynağı Rumlardır. İzmir’in işgali kabul edilemez. Ülke genelinde işgallere karşı toplantı ve gösteriler yapılmasını isterken; Ülkeyi bu durumdan Türk Milliyetçilerinin kurtaracağını,Havza Genelgesi-Raporu olarak yayınlar.

          Ardından  Amasya’da” Vatanın bütünlüğü,milletin istiklali tehlikededir. Bu durumu yine milletin azim ve kararı kurtaracktır.” Der. Burada Türk Milletinin iradesine güvenini belirtir.

          İşte 19 Mayıs 1919 bitti,gitti,bizi ancak İngiliz Himayesi,Rus veya Amerikan mandası fikirleri ile karanlık ve çaresizlik içinde olan ülkeye,yeis içinde olan millete; Mustafa Kemal ve arkadaşları bir umut , ışık olarak çıkmıştır.

          İşte 19 Mayıs 1919’u bir umut ve ışık kaynağı olarak gören Türk Milleti,en zor zamanda dirilen,ayağa kalkan yapısı harekete geçmiştir.

           İşte 19 Mayıs 1919’da Hürriyet ve İstiklal aşığı olan Türk Milleti bu karakterini ortaya koymuştur.

          19 Mayıs 1919,Türk Milletinin varlığını yeniden tesis eden,enerji ve gençliktir. O gençlik Türk Milletinin heyecanı,gücü ve coşkusudur. Bu yapı Mustafa Kemal de kendini bulmuştur.

          Daha çocuk yaşta bahçesine zarar veren Kargaları kovalayan Mustafa (Kemal) 19 Mayıs 1919’dan itibaren ülkeyi işgal edenleri,düşmanları yani Kargaları kovalama iradesinin başlangıcıdır..

          19 Mayıs 1919,Balkan,Trablusgarp,1.Dünya Savaşı ardından yorgun, asil ama umudu azalmış,millet-vatan-bayrak-din sevgisi var ama güven ve birliktelik duygusu azalmış millete; yeniden varoluş,güven,umutve ruh  vermiştir.

          19 Mayıs 1919 Anadolu’nun Türklüğün geçilmez bir kalesi olduğu,sahibinde Türk Milleti olduğunun ortaya konduğu gündür.

          19 Mayıs 1919 Hürriyet ve istiklal mücadelesinin meşalesinin yakıldığı, bu meşalenin Milli Mücadelenin yapılmasının ve TC Devletinin kurulmasının işaretidir,göstergesidir.

          19 Mayıs 1919 emperyalizmin ve onların iç ve dış odaklarına rest çekildiği,Türk Milletinin umut-çare kaynağı olduğunun delilidir..

          Bütün bunlarla birlikte;10 Ağustos 1920’de Sevr hükümleriyle birlikte,İslamın-Türklüğün yok edilmeye çalışıldığı bir zamanda 19 Mayıs 1919 da Mustafa Kemal’in yakmış olduğu hürriyet-itiklal mücadele meşalesi; Milli Mücadeleyi yapmış,TC Devletini kurmuştur.

          Ancak yine bununla birlikte 2021 de tam kapanma içinde 08.05.2021 Cumartesi günü,Kadir Gecesini yaşarken”değişim,dönüşüm,normalleşme adına” sistematik şekilde,BOP’si çerçevesinde kurumları tahrip,değerleri yok etme hareketi görülmektedir. Gündemler,senaryolar oluşturularak,2023 hedefi denerekSiyon’un-Büyük İsrail’in şube devleti olma yolunda aktörler görevlerini yapmakta,asker-sivil masum,mazlum,mağdur vatanseverler ezilmekte,halk dehşet ve korku psikolojisi ile yönlendirilmektedir.

          Zaten dünden bugüne de Atatürk’ü maske yapanlar,dini maske yapanlar,bu ülkeye en büyük zararı vermişlerdir.

          Türk ibaresinin kaldırılması,TC ibaresinin kaldırılması,”Ne Mutlu Türk’üm diyene” sözünün kaldırılması,Andımızın okullarda okutulması,Atatürk ve onun yolunda olan devlet adamlarının isimlerinin kaldırılması,Atatürk’ü eleştirmekten ziyade hakarete varan,aşağılayan sözlerin çoğalması, ülkenin nereye götürülmek istendiğinin işaretleridir.

          Türk sözcüğünden ve Türk Milletinden kimler rahatsızdır?Tabii ki Türk olmayan,Türk’e düşman olanlar. Bunlar kimler?Türk’e,Türk Milletine boyun eğdiremeyenler.

          Türkiye’de Rum ben Rum’um diyecek.Yahudi ben Yahudi’yim diyecek.Ermeni ben Ermeni’yim diyecek Bu ülkenin,TC Devletinin sahibi Türk ben Türk’üm demeyecek!

          Peki,Türk ve Türk Milleti denmemesini en çok kimler istemekte?Türkiye’yi Türk Milletinin elinden almak isteyen emperyalist güçler ve onların payandaları… Çünkü; ülkemiz Türkiye jeopolitik ve stratejik bakımından dünyanın hem kilidi,hem anahtarı,hemde kapısıdır. Sahibi de Türk Milletidir.

          İşte 19 Mayıs 1919 –Atatürk;” Etrak-ı bi İdrak” ifadesi ve ezikliğinden,”Ne Mutlu Türk’üm Diyene” sözünün,onurlu insan olmanın haykırıldığı ve ışık olduğu gündür!

          19 Mayıs 1919 Atatürk’ü Anma,Gençlik ve Spor Bayramı  hepimize kutlu olsun. Bu vesileyle 2021 yılında Sevr’i yırtan,Lozan ile ülkenin tapusunu kazanan,Milli Mücadeleyle hürriyet istiklalimizi kazanan,Cumhuriyetimizi kuran; başta Mareşal-Gazi Mustafa Kemal Atatürk,Milli Mücadele arkadaşlarını,fedakar,cefakar,kahraman Türk Milletinin şehit ve gazilerini, minnet ve rahmetle anarken; ruhları şad,mekanları cennet olsun. Şu anda maddi ve manevi varlığımızı,dalgalanan bayrağımız,okunan ezanımızın varlığı  Kız-Kızan,Kadın-Erkek bütün bir milletin,Mustafa Kemal liderliğinde ki Milli Mücadeleye borçludur.

           19 Mayıs 1919 ruhunu iyi anlayalım,emperyalizmin oyuncağı olmayalım. Atatürk,Milli Mücadele,Lozan antlaşması,Cumhuriyetimize ve niteliklerine sahip çıkalım.

          Ceddimizin bıraktığı bu cennet vatanı yavrularımıza,gençlerimize dah iyi,güzel,doğru şekilde bırakalım.

           Allah Türk Milletini,Türkiye Cumhuriyeti Devletini,ülkemizi bütün musibetlerden kurtarsın ve korusun.Amin.

Not;Covid 19 Corona Virüsü etkisini hal devam ettirmektedir. Temizlik,kişisel mesafe,maske takmaya özen gösterelim.Mutlaka aşı olalım.Kurallara uyalım,uymayanları uyaralım.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ