2020’DE RAMAZAN’A GİRERKEN

2020’DE RAMAZAN’A GİRERKEN

zekerriya

HÜR DÜŞÜNCE                                                                             ZEKERİYYA İLLEEZ

                                                    2020’DE RAMAZAN’A GİRERKEN

          İnsanlık tarihi içinde toplumlar,kültür değerleriyle birlikte kimliklerini ifade etmişlerdir.

          Her toplumun örf-adet(gelenekler),görgü,ahlak,din ve hukuk kuralları vardır.Bu davranış kuralları toplumun aynasıdır. Müziğin notalarıdır.

          Sosyal davranış kuralları içinde yaşayan toplumların milli-dini bayramları gibi önemli günleri,ayları vardır. Mesela; milli bayramlar olarak 23 Nisan Milli Hakimiyet ve Çocuk,29 Ekim Cumhuriyet,19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor bayramları vardır. Dini bayramlar; Ramazan ve Kurban bayramları vardır. Önemli aylar (Müslümanlar için) Recep,Şaban,Ramazan. Önemli günler (Müslümanlar için) Kadir Gecesi,Cuma günleridir. Ayrıca 2.Selim’den itibaren Osmanlı da yaşanan ve hala devam eden Regaip,Miraç,Berat kandilleri ile birlikte Mevit kandil günleri vardır.

          Allah kainatı,dünyayı,canlı-cansız bütün varlıkları yaratmıştır.Allah yaratmış olduğu nimetleri insanlığa sunmuştur. İnsanlar yine beden ve ruh olarak yaratılmakla birlikte,Allah’ın vermiş olduğu akıl ve düşüncesiyle yaşamak ve hesap vermek durumundadır.

          İnsanlar hayatlarını yaşarlarken,genelde fikir,olaylar ve kişilerle meşguldürler.

          Bedenen ve zihnen güçlü olan toplumlar daha sağlıklıdır.Sağlıklı toplumlar daha huzurlu ve mutlu olurlar.Az sorun yaşarlar.Olan sorunları da çabuk çözerler.

          Bedenen ve zihnen dengesizleşen kişiler ve toplumlarda sağlık sorunları da ortaya çıkar. Bunlardan biri de psikolojik sorunlardır. Yani ruh dünyasını etkileyen ve sarsan etkenlerdir. Çeşitli olumlu ve olumsuz gelişmelerden gelen; stres,deprasyon,kaygı,tasa,yeis,çaresizlik,korku,dehşet vb.

          Cemil Meriç;” Nefsine hakim ol,ruhunu sultan yap” der.İnsanlar nefsine esir düşerse,dünyalıktır.Nefis onun için saltanat mertebesindedir.Ruh dünyası garip durumdadır. Nefis Şeytan’ın en güçlü silahıdır.İnsanların kültürden irfana giden yolunda en büyük engeldir.Böyle insanlar ve toplumların manevi dünyası ve iradesi zayıflar.En küçük gelişmeden bile daha çok etkilenir.

          Tarihte insanlık;açlık,kıtlık,savaşlar,salgın hastalıklar içinde varlıklarını sürdürmeye çalışmıştır.

          İnsanlar ne zaman olayları sebep-sonuç ilişkisi kurarak değerlendirdiyse,olumlu  ve isabetli kararlara ulaşmışlardır.Teşhisini ve tedavisini kolay gerçekleştirmişlerdir.

          Toplumlar için cehalet her zaman sorun olmuştur.Cehaleti yenmenin ilk ve en temel yolu eğitimdir.Sadece maddi değil manevi anlamda da doyuma kavuşup,yaşamasıdır.

          İnsan Allah’ın vermiş olduğu akıl ve düşüncesiyle gelişmeleri,sebep-sonuç ilişkileri kurarak,karara varır ve tedbirini alır. Mesela; İbn-i Sina’nın deney-gözleminde olduğu gibi.İki kuzuyu ayrı ayrı kafese kapatırlar.Beslenmeleri hep aynıdır.Yalnız kuzunun biri sürekli içinde bir Kurt’un  yaşadığı kafesi görmektedir. Diğeri görmemektedir. Belirli bir zamandan sonra kuzulardan biri kilolu ve neşeli durumda iken; Kurt’u devamlı gören kuzu beslenmesi aynı olduğu halde kaygı,endişe,ölüm korkusundan zayıflamış ve hasta durumuna gelmiştir.

          Stres,kaygı,keder,korku gibi olumsuz psikolojik gelişmeler,insanları ve toplumları bunalıma iter

          Toplum maddi ve manevi anlamda dengesizleşmişse bu toplumda cehalet etkili hale gelir.Yeis ve panik çoğalır. Cahil muktedir olur.Alim aciz kalır.

          2020’de Ramazan’a girişte;Türk-İslam alemi başta olmak üzere bütün dünya ülkelerinde görülen ve yaygınlaşan salgın hastalıklar(Virusler) yöneticileri ve insanları telaşlandırmıştır.Ölümü hatırlayan insan, kendini ve geçmişini sorgulamaya başlamıştır!

          Sadece maddi anlamda gelişmiş toplumlar salgın hastalıklara karşı şaşkın ve çaresiz duruma düşmüşlerdir.

          Diğer taraftan kendisinin maddi ve manevi anlamda imtihanda olduğunu unutan mana anlamında dini yaşamayan ama kullananlar;ölüm korkusuyla eksikliğini,çaresizliğini görürken; bilimin bu işi çözeceği gerçeğine ulaşmaya başlamışlardır.

          Maddi ve mana anlamında dengede,duygu olgunluğuna kavuşmuş insanlarda “derdini veren dermanını da verir” deyişine göre; Allah’ın vermiş olduğu akıl ve düşüncesiyle(Cüz’İ İrade) merak,araştırma,inceleme,sebep-sonuç ilşikisi kurulmasıyla bilimin çaresini bulacağına inancını belirtmiştir. Tedbiri al,takdiri Allah’a bırak düsturu ile dualarıyla tevekkülünü ifade etmiştir.

          Ramazan ayı madde ve mana olarak,helal haram olarak,nefisle mücadelenin en çok yapıldığı aydır.

          İnsanlar ve yöneticiler şaşalı-gösterişli hayatı,sanki bu dünyada hiç gitmeyecekmiş gibi yaşama yerine;aç insanların,zülme uğrayanların,mazlum ve mağdurların(asker-sivil) ah’larını (bedduaları) iyi idrak edip,yaşamalılar.

          İman edenlerin imanını ibadete dönüştürmeleri,ibadet edenlerinde gösterişten uzak ama Allah’a daha yakın olmalarını sağlayacaktır.

          Halisane İslamı yaşayan insanlar,takvada üstün ve etkili duruma gelmeleri ancak Allah’ın vermiş olduğu akıl ve düşüncesiyle,ilimde irfanda güçlenmesiyle mümkündür.

          İnsanlar ömürlerini yaşayacaklardır.Bu ömürlerini bedenen ve zihnen sağlıklı veya sağlıksız olarak yaşayacaktır. İşte insan Allah’ın nimetlerinden hava,su,toprağı sağlıklı bir şekilde kullanması gerekmez mi?

          Güzel ahlakı yaşamayı ifade eden İsalmiyet bütün insanlık için rehberdir.Sırat-ı Müstakimdir..

          Geçmişte ve günümüzde yaşanan bütün gelişmeler,biz insanlar için ibret ve derstir.

          İnsana değer vermeyen,köle olarak gören hükümran güçler,amaçlarına ulaşmak  için ateşli,psikolojik,biyolojik ve kimyasal savaş yollarını-musibetlerini insanlık üzerinde denemektedirler. Bunları görmeyen,duymayan ve bilmiyorum diyerek kayıtsız kalanlar en büyük desteğide vermektedirler.

          Dini ilme karşı gösterenler ve kullananlar,ilmi dine karşı gösteren inkarcılar,bunların ikisine de çıkarına göre tavır koyan (riya) ikiyüzlü münafıklar,insanlığa en büyük zararı vermektedirler.

          Madde ve mana olarak kirletilen dünya Allah’tan uzaklaşmakta,çeşitli musibetlere maruz kalmaktadır.

          Hiç olmazsa Ramazan da nefsine esir,Şeytan’a mahkum olmuş insanlar,ölüm gerçeğini kabul ederek,dini kullanan değil yaşayanlar olarak,hayatlarına devam etmeliler.

          Dünya ve nimetlerini kullananalar biz insanlarız.Sahip olduğumuz nimetlerin değerini bilelim.

          Ramazan da  şartlarımız uyuyorsa,oruç tutalım. Madde ve mana olarak açın tokun,zenginliğin fakirliğin, durumunu yaşayarak iyi anlayalım.

          Ramazan ayında ki dua temelimiz;nefsimize hakim olmak,ruhumuzu sultan yapmak olmalıdır.

          2020’de Ramazan’a girerken;Allah Türk Milleti ve ülkem başta olmak üzere,İslam alemini ve iyi,güzel,doğru yaşayan bütün insanlığı musibetlerden (başta salgın hastalıklar) kurtarsın ve korusun

          2020 Ramazan ayı hayırlara vesile olsun inşallah.

          Allah ilim adamlarımıza kolaylıklar ihsan eylesin.

          “Haytta en hakiki mürşit ilimdir” diyen Atatürk,” İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır” diyen Hacı Bektaş-ı Veli,” İlim Çin’de de olsa alınız” diyen Hz. Muhammed Efendimizin yolunda; İslam’ın nuru,ilmin aydınlığında yaşaması için Ramazan ayı bütün insanlığa hayırlara vesile olsun.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ