İSTİSMARLARIN ZARARLARI (1)

İSTİSMARLARIN ZARARLARI (1)

zekerriya

HÜR DÜŞÜNCE                                                                       ZEKERİYYA İLLEEZ

Zekeriyya_illeez@mynet.com                                        Em.Uz.Sosyal Bil.(Tarih)Öğretmeni

                                                 İSTİSMARLARIN ZARARLARI (1)

          İnsanlık tarihi içinde bir çok devletler kurulmuştur. Bu devletler siyasi ve hukuki özellikleriyle tarihte yerini almıştır.

          İnsanlık tarihi içinde millet niteliğine kavuşmuş toplumlar,kültür ve medeniyetlerini de oluşturmuşlardır.

          Türk Milleti de kültür ve medeniyeti ile tarihte ki yerini almıştır.

          Dünyada ki toplumlar;monarşik,oligarşik,teokratik,demokratik siyasi yapılarıyla devletlerini oluşturmuşlardır. Hukuki anlamda da basit ve birleşik devletleri oluşturmuşlardır.

          Türk Milleti de siyasi anlamda monarşik,oligarşik,teokratik özellikleri ve nitelikleri ihtiva eden devletler ardından, demokratik devletler kurmuşlardır.

          Oğuz Türklerinin Bozok kolunun Kayı boyundan Karakeçili aşiretinden (623 yıl) cihana hükmeden Osmanlı, 13. yüzyılın sonlarında 1299 da kurulmuştur. 15. yüzyılın ikinci yarısından(1453 ten sonra) imparatorluk haline gelmiş,16.yüzyılın 4. Çeğreğine(1579) kadar dünyaya yön vermiştir.

           Osmanlı sınırları genişledikçe sadece merkezden idaresi zorlaşınca eyalet yönetimine geçmiştir. Dikkat edersek devletin sınırları genişledikçe,farklı dil,din,ikültür yapılarına sahip olan yerleri bir uyum içinde,hoşgörü temelinde insanı yaşat ki devlet yaşasın anlayışı ile eyaletler eyaletler oluşturulup devlet yönetilmiştir.

          Osmanlı devleti iç ve dış etkenler yüzünden duraklama,gerileme,dağılma dönemlerini yaşamıştır. 19.yüzyılın başlarında (2.Mahmut-1808) demokrasi( Rumeli Ayanı ile Sened-i İttifak) hareketleri başlamış,Tanzimat,Islahat, ve ardından 1876 Meşrutiyetin ilanı ile Meşruti Monarşiye geçilmiştir. (2.Abdulhamit Dönemi) 19 yüzyılda Türkçülük,İslamcılık,halkın kendi kendisini yönetmesi gibi siyasi akımlar ortaya çıkmış ve yaygınlaşmıştır.

          Osmanlı devletinin 1.Dünya Savaşına girmesi ile önce 30 Ekim 1918 Mondros Ateşkes Antlaşması yapılmış,ardından İstanbul Hükümetinin kabul ettiği ancak TBMM’nin kabul etmediği 10 Ağustos 1920 Sevr Antlaşması ortaya çıkmıştır.

          Mustafa Kemal liderliğinde yapılan Milli Mücadele sonunda 24 Temmuz 1923’te Lozan Antlaşması yapılmıştır. 13 Ekim 1923’te Ankara Başkent olmuş,16 gün sonra da 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet ilan edilmiştir.

          Siyasi,hukuki,toplumsal,ekonomik alanda inkılaplar yapılmıştır. Milli-Üniter yapıda bir devlet ortaya çıkmıştır.

          Milli Mücadele sırasında dış ve iç bağlantıları olan bir takım zararlı cemiyetler ortaya çıkmış,Osmanlı devletinin yıkılmasını fırsat bilerek,Milli Mücadeleye karşı tavır sergilemişlerdir. Bunların hepsi Osmanlı da;dil,din,ibadet,ticarette ve her alanda Müslüman Türklerden daha iyi şartlarda yaşamışlardır. Bunlar tıpkı bir kene,sülük ve zararlı mikroplar,vücudun safrası gibi Osmanlı devletinde etkili olmuşlardır. Bunlar hep devletin zayıflaması,parçalanması  için iç ve dış bağlantılarıyla işbirliği içinde olmuşlardır. Özellikle Osmanlının dağılma döneminde Tanzimat,Islahat,Meşrutiyetin ilanı ile mecliste boy göstermişlerdir.

          Bu zararlı,istirmarcı guruplar taviz verildikçe,hep istismarlarla daha çok devleti çökerten duruma gelmişlerdir. Devletin zayıf anlarında boy göstermişlerdir.

          1.Dünya Savaşı ardından Mondros Ateşkes Antlaşmasıyla adım adım işgal edilen Anadolu topraklarının Müslüman Türklerin elinde olmasına emperyalist güçler tahammülsüzlük içindeydiler. Fırsat bu fırsat Sevr hükümlerini Osmanlı( İstanbul Hü

kümetine) hükümetine kabul ettirmişlerdir. Bu emperyalist güçler bir şeyi hesap edememeişlerdir. Türk Milleti ve onun bir ferdi olmakla övünen Mustafa Kemal ve Kuva-ı Milli Ruhunu…!

          Peki bu istismarcılar,fırsatçılar kimlerdi? Çoğu İngilizlerin maddi ve manevi katkıları olan bir çok zararlı cemiyetlerdi. Bunlar İngiliz Muhipler, Kürt Teali,Teali İslam,Mavri Mira,Rum Pontus,Ermeni Hınçak-Taşnak,İsrailit-i Alyans cemiyetleri. Bunlar manda,himaye,sömürgeyi telkin ederken,savaşmanın gereksiz olduğunu ifade ederken,kendi amaçları doğrultusunda hızla faaliyete geçtiler. Her konuyu isitismar ettiler. Ağa babaları ile birlikte yeni,çağdaş bir ülke olan Türkiye’yi,kurulan T.C. Devletini kabullenemediler. Hep Anadolu da münferit hataları,eksiklikleri bahane ederek,istismara yöneldiler.İleriye dönük halk arasına  kin,huzumet tohumları ektiler. Savaşla yıkamadıkları ve yok edemedikleri Türk Milletini içeriden birbirine düşürmek,mevcut güç odaklarını kışkırtarak,din realitesini istismar ederek,dini önderleri ele geçirip kullandılar.

          Bütün bu zararlı hareketler  zaman zaman ülkenin durumuna göre ortaya çıkarlar. Oluşan siyasi,ticari,dini güç odaklarını kendi amaçları doğrultusunda muktedir hale getirirler. Bu zararlı hareketler neşriyet,yazılı ve görsel basın marifetleriyle halkı kendi istedikleri kıvama getirmek için beyin yıkamaya girişirler.

          Bütün bu zararlı istirmarcı hareketlerin görevlendirdikleri siyasi,ticari,dini aktörler rollerini (Bukalemun) iyi oynarlarsa,amaçlarına ulaşmada daha hızlı yol katederler.

          Milli Mücadele ardından yapılan yeniliklerle birlikte,malum çağdaşlaşma yolunda olan T.C. Devletinin kuruluş esasları,Cumhuriyetin niteliklerine karşı olanlar,Cumhuriyetin nimetlerini fırsat bilerek kendi maddi ve manevi gücünü daha da etkin hale getirmek isteyen feodal yaplanmalarla Cumhuriyet yanlısı görünerek,hatta önceden beri kendilerine rakip gördükleri aileleri Cumhuriyet karşıtı gibi gösterek,Cumhuriyeti kuran kadroların etrafına çöreklenmeye çalışmışlardır. Atatürk bu konuda isitisnadır. Çünkü;Atatürk bu tavırda olanlara yüz vermemiş,yaklaştırmamıştır.

          Ancak Cumhuriyeti sadece kendilerinmiş gibi sahiplenerek,halka tepeden bakan,halkı küçük gören bu gurup zaman zaman siyasette de etkin olmaya başlamıştır.

          Cumhuriyetimizin bansi Atatürk’ün vefatı ardından bu gurup daha da etkili olmuştur. Osmanlıda ki Voyvoda durumu gibi Cumhuriyet nimetlerinin verdiği imkanlarla,kendilerine karşı olanları Cumhuriyet karşıtı gibi göstermeye,devlet kurumlarına yerleşmeye çalışmışlardır.

          Devlet halk için  vardır anlayışı yerine,devlette etkili olan bu gurubun sayesinde köylü,çiftçi,halk devlet dairelerine gittiklerinde;böbürlü,kendini beğenmiş yüzlerle karşılaşmışlardır.

 

Devam edecek…

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 4 YORUM
  1. Zekeriyya İlleez dedi ki:

    İstismarlarla yaşayanlar belki istedikleri bazı şeylere kavuşurlar. Ama bir çok değerleri de yok ederler. Bunların sayısı çoğaldığı zaman o toplumda ve ülkede huzur kalmaz!

  2. murat yerlikaya dedi ki:

    hocam elinize saglık

  3. murat yerlikaya dedi ki:

    kalemize saglık hocam

    1. Zekeriyya İlleez dedi ki:

      İlginize teşekkürler…

BİR YORUM YAZ