GERÇEK MİLLİ İRADE

HÜR DÜŞÜNCE                                                                       ZEKERİYYA İLLEEZ

Zekeriyya_illeez@mynet.com                                        Em.Uz.Sosyal Bil.(Tarih)Öğretmeni

                                                     GERÇEK MİLLİ İRADE

          İnsanlık tarihi içinde davranışlarımızı sınırlandıran ve yönlendiren kurallar olduğu gibi toplumların gelişmesi ve değişmesi devletleri oluşturmuştur.

          Devlet, kurumları ve kurallarıyla birlikte siyasi ve hukuki otoriteyi oluşturur. Siyasi ve hukuki otoriteyi kaybeden devletler,kendisinide kaybeder.

          Milletler ve devletler,dünya var olduğu sürece varlıklarını devam ettireceklerdir. Kültür,medeniyet rekabet ve mücadeleside devam edecektir.,

          İnsanı merkez alan,insanın yetişmesini öne alan toplumlar;insan ve çevresine değer vermede başarılı olurken,medeniyet mücadelesinde de hep iddialı olmuşlardır.

          İnsanlık tarihinin en gelişmiş toplumlar millet niteliğine kavuşmuş demokratik toplumlardır.

          Dünyada ki demokratik olgunluğa kavuşmuş,kurum ve kurallarıyla gerçek milli irade,demokratik rejimlerde görülür. Genelde bu toplumların devlet şekli cumhuriyet,rejimi demokrasidir.

          Siyasi tarihe bakıldığında en az kötü yani en iyi,insan şiarına yakışan yönetim demokrasidir.

          Doğrudan,yarıdoğrudan,temsili demokrasilerde;en gelişmiş olan “Hürriyetçi Parlamenter Sistemdir.”

          Adı,devlet şekli cumhuriyet olan bir çok ülkelerde milli irade göstermelik olur.

          Cehalet zincirini kıramamış,demokratik olgunluğa kavuşamamış toplumlarda milli irade liyakatıyla gerçekleşmez. 1946 seçimleri(Açık oy,gizli tasnif) 16 Nisan 2017 Referandum sonuçlarının YSK tarafından saptırılması iddiaları hadisleri bunlara örnektir.

          Demokrasilerde,temsili sistemde halk adına görev yapan,halkın iradesinin tecelli ettiği,meclisin etkinliği ve denetimi,devlet yönetimi ve hizmet açısından çok önemlidir.

          Hür düşündece,hür fikir,hür iradesini serbestçe yerine getiremeyen toplumlarda seçimler göstermeliktir. Çünkü;gerçek milli irade ortaya çıkmaz!

          Feodal yapılanmaların getirdiği sosyal güç,siyasi rant,ekonomik rant guruplarının etkisiyle halk tercihini yapıyorsa,oluşan meclis bir kişi ve gurubun meclisi olur. Mecliste çoğunluk hükmeder ancak çoğulculuk biter.

          Temel hak ve hürriyetlerin sınırlandığı uygulamalarda(Savaş,seferberlik,sıkıyönetim,olağanüstü haller) isitsmarlar çok olur.Hukuk değerleri,evrensel hukuk değerleri ortadan kalkar. Olay ve şartlar kendi amacı doğrultusunda kullanmaya çalışanlar,meclisi pekmez leğeni gibi lazım olduğunda kullanır. Kanun hükmünde ki kararnamelerle meclis dışlanır,yürütme ağırlıklı tek adam ve gurup hakimiyetine dayalı uygulama gerçekleşir.

          Mecliste çoğunluk olunca bile halkın iradesinin mekanda halk adına görev yapanların etkinliği kalmaz,sistem milli irade doğrultusunda değil de gurup ve kişi hakimiyetindeki uygulamalarla devlet yönetilir.

          Milli iradeye saygı duyulmaması,meclisin dışlanması,tek adam ve gurup hakimiyeti otokrat yapıya götürür. Bunun sonu diktatörlük olur. Bu arada demokrasi amaç değil,kendi amacına ulaşmak için araç olur.

          Cehaletin karanlığından aydınlığa çıkan,demokratik olgunluğa ulaşan toplumlar tercihini daha gerçekçi yapar. Milli irade daha gerçekçi bir şekilde yansır.

          Gerçek milli irade,halkın kendindedir. Bu “Hakimiyet Kayıtsız Şartsız Milletindir “ilkesini ifade eder.

          Gerçek milli irade 1946 şafağında “Yeter artık söz milletindir.” Düsturuyla gerçekleşmiştir.

          Milli irade liyakatıyla gerçekleşirse onun tecelligahı TBMM’si üzerinde tek adam ve gurup hakimiyeti tesis edilmez ise;İşte “Hakimiyet-i Milliye” o zaman gerçekleşir.