DEVLET ADAMLIĞI…

DEVLET ADAMLIĞI…

zekerriya

HÜR DÜŞÜNCE                                                                       ZEKERİYYA İLLEEZ

Zekeriyya_illeez@mynet.com                                        Em.Uz.Sosyal Bil.(Tarih)Öğretmeni

                                                 DEVLET ADAMLIĞI…

          İnsanlık tarihinde bir çok devlet yöneticilerinin kişisel özellikleri,devlet yönetiminde ki durumları onlara çeşitli ünvanlar vermiştir.

          Kurulan devletleri yönetenlerden hemen aklımıza gelen zalim Nemrut,Ömer’in adaleti,Sıddık Ebubekir,İlim Şehri Ali,Kanuni,Fatih,Atatürk,Çoban Sülü-Baba,Karaoğlan,Mücahit,Başbuğ gibi…

          İnsanlar bir sebeple yönetici olabiliyor,devlet yönetebiliyor. Devlet yönettikleri içinde bunlara devlet adamı diyoruz.

          Türk tarihine baktığımız zaman millet ve o milletin bağrından çıkan ordusu,kurduğu devletler,meydana getirmiş olduğu kültür ve medeniyetleri,birikimi,tecrübesi önemli bir hazinedir.

          Bu hazineyi iyi tanımak,anlamak,ders almak,faydalanmak her Türk evladının milli bir görevi olmalıdır.

          Kendini tanımayanlar,başkaları ile mukayese yapamadıkları gibi onların varlığını ve hakimiyetini kabul ederler.

          Türk tarihinde devlet yönetme geleneği vardır. Devletin teşkilat yapısı,kuralları,her millete örnek olan askeri-ordusu, oluşturduğu kültür ve medeniyetleriyle Türk Milleti dünya tarihinde en çok devlet kuran niteliği ile de onurlu yerini almıştır.

          Türk devlet geleneği ve kurallarına uymayan devlet yöneticileri hep başka devlet yöneticilerinin etkisi altında kalmışlardır. Geçmişte bu durum; Orta Asya Türk devletlerinin parçalanıp yıkılmasında Çin ve hile entrikaları, Anadolu’da da Bizans’ın hile ve entrikaları  sebep olmuştur.

          Tarihte devlet yöneticileri şartları içinde kimisi kötü,kimisi de iyi sözlerle anılırlar. Kimisi de hiç anılmaz. Kimisi de gelecek nesillere önder olur. Mesela;Atatürk gibi.

          İnsanlar hasbelkader siyasetçi olabilir,en yüksek mertebeye de ulaşabilir. Fakat lider olmak,devlet adamı olmak ayrı bir iştir.

          Devlet adamı olmak bir takım özellikleri de beraberinde getirir. Ermeni tarihçisi Matieus şöyle der; Anadoluyu gezdim.Türkleri gördüm.Türkler tuvalete bile ipek mendille gidiyorlar. Temizliğe çok önem veriyorlar. Türkler devletlerine çok bağlıdırlar,sadakalidirler. Türkler sultanlarını çok severler. Öyle ki halkı ağlarsa sultanda ağlar.halkı mutlu olursa sultanda mutlu olurlar. Türkler sultana çok güvenirler. Türklerde halk ile sultan arasında güçlü bir basğ vardır. Türkler hoşgörülü,misafirperverdirler,der.

           07.08.2017 tarihinde yakın geçmişimize bakarsak; Demirel,Ecevit,Erbakan,Türkeş bunlar parti genel başkanı omuşlar,Başbakan,Bakan olmuşlardır. Bu siyasilerimiz söz ve davranışlarıyla hem lider hemde devlet adamlığı özellikleri taşırlar. Her biri kendi alanlarında ekoldür. Bunların hepsi de farklı düşünce ve fikirlere sahip olsalarda anti emperyalisttirler.

          Devlet adamı,devlet ricalinde ki eksiklik,ehil ellerin ve yönetimlerin azlığını,hataların çokluğunu ifade eder.

          Devlet adamı sıfatında olmayan ve de ehil ellerde olmayan yönetimler,genelde uzaktan kumandalı televizyon gibi olur. Yani devlet yöneticileri başka beyin ve yöneticilerin kumandasına girer.

          Devlet adamlığı sıfatı az olan yöneticiler,emperyalist güçlerin programı maddi ve manevi desteklerine mazhar olurlar.Yazılı ve görsel medya emrine sunulur. Her türlü imkanlarla beslenen siyasetçi ama devlet adamı sıfatı olmayan yöneticiler ağababalarının dediklerini yaparlar.

          Yine emperyal güçlerin desteğiyle kendisine sürekli sadakat içinde olan rant (siyasi,ticari-ekonomik,din-sosyal) guruplarını oluştururlar. Bunlar her an ve şartta beslendiği gibi,sürekli beslendiği yere hizmet ederler. Hizmet ettikleri de efendilerine hizmet ederler.

          Devlet adamlığı sıfatı olmasa da aktör haline gelen yöneticiler, karşı oldukları değerleri amaçlarına ulaşmak için kullanırlar.(Bayrak,din,demokrasi,kimlik gibi değerleri istismar ederler.)

          Devlet adamı sıfatı olmasada,siyasi argümanları iyi kullanırlar.Kendisi,besediği ve beslendiği güçlerin devamı için her türlü kuralsız hareketi gerçekleştirirler.

          Emperyal güçlerin desteğini alan bu güçler  danışıklı dövüş hesabı,hamaset sözlerle halkın milli ve manevi duygularını istismar ederler..Mesela;zina yasası gibi konularda..

          Bu yöneticiler halka sürekli beyin yıkama şekliyle anlatılır ki,halkın güvenmesi sağlanır.. Öyle gündemler oluşturulur ki halk şüphelenmeye ve uyanmaya başladığı zaman daha büyük sansasyonel gündemler oluştururlar. Bir çok mazlum,masum ama mağdur alanları üretirler. Bunları bütün suçlu kendilerini de sütten çıkmış kaşık gibi gösterirler.

          Psikolojik savaşta her türlü yalanı,talanı,sahtekarlığı,ikiyüzlülüğü,Bukalemun karakteri ortaya koyan bu aktörler;halkın hoşuna giden,kandırabileceği söylemleriyle oyun içinde oyuna devam ederler.

          Türk devlet geleneğinde ki halkın her şartta devletine zarar gelmesin hasleti, istismar edilir. Halkın iyi niyetli duyguları kendi amaçları için kullanılır. Hatta zaman zaman kendi oluşturduğu rant gurubuna ve halka dehşet ve korku saçarak,halka kendisi ve gurubu giderse,ülkeninde gideceğini beyan ederler.

          Oysa devlet adamı halka hizmeti hakka hizmet,ibadet gibi görür. Eğer gerçekten iman ve itikadı var ise,HİZMETİ Allah rızası için yaparlar.

          Devlet adamlığı ve liderlik vasfı olmayan yöneticiler; şayet beni destekleyenler desteklerini çekerlerse korkusu ile vehim ve vesveseye düşerler. Rollerini de içeriye ve dışarıya oynamayı da ihmal etmezler.

          İttifak ettiği güçlerinde desteğini alarak,yeni bir yönetim biçimi getirmek isterse; özellikle kendi amacına engel olan kurum,kuruluş ve kişileri tasfiye ederek,bütün güçleri kendisinde toplayacaktır.Kurumlar,uygulanan bir takım senaryolar ardından işlemez duruma getirilerek,halka da bu kuruluşlar ve kurumlar değişmelidir, diyeceklerdir.

          Şayet amacına engel olan güçler dirençli olursa,zulüm ile abad olmaya çalışacaklardır. Oysa ahirde halk da kendisi de perişan olacaktır.

          2. Abdulhamit’e Hünkarım Ferit Paşa’yı sarayda önemli bir göreve getirelim. İngiltere Kıralı Edward ile arası iyi,Osmanlıya faydası olur. Diye söylenince; 2. Abdulhamit cevaben;Onu saraya değil eşiğine bile sokmayınız! Eğer o saraya girerse;devlet parçalanır,yıkılır der.

          Gerçektende Ferit paşa saraya girer.Damat Ferit Paşa olur. İngiltere’nin adamı olarak Vahdettin’i de etkiler. Anadoluda Mustafa Kemal liderliğinde ki Milli Mücadele hareketine karşı Kuva-ı İnzibatiye’yi kurar. Mustafa Kemal’i hain ilan ettirir.(Dürrizade Abdullah Efendiye fetva verdirir)

          Günümüzde 2. Abdulhamit’i örnek alan ve onun gibi olmaya çalışanlar öncelikle 2. Abdulhamit gibi olmaya çalışırlar.Ancak 2. Abdulhamit’in karşı olduğu ve isabetli öngörüde bulunduğu Damat Ferit,Anandoluda ki Milli Mücadele ve Mustafa kemal’e karşıdır. Yani Osmanlının son döneminin en önemli devlet adamlarından 2. Abdulhamit  ile  Milli Mücadelenin lideri,Cumhuriyetin banisi,Türk Milletinin önderi Gazi Musataf kemal Atatürk yanyana gelebilmektedir. Yani 2. Abdulhamit’te,Atatürk de Damat Ferit’e karşıdırlar!

          Geçmiş, derslerle dolu bir dünyadır.

          Siyasetçi olmak başka,devlet adamı-lider olmak başkadır.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ