ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ (CUMHURBAŞKANLIĞI) BAŞKANLIK SİSTEMİ(8)

Kemal ÇELİK

Kemal ÇELİK

zekerriya

HÜR DÜŞÜNCE                                                                       ZEKERİYYA İLLEEZ

Zekeriyya_illeez@mynet.com                                        Em.Uz.Sosyal Bil.(Tarih)Öğretmeni

                                  ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ (CUMHURBAŞKANLIĞI)

                                                       BAŞKANLIK SİSTEMİ(8)

          Devlette ki etkinliğini,toplum üzerindeki otoritesini kaybetmiş mihraklar-güçler;mevcut Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz,Cumhuriyetimizin niteliklerinden rahatsız olanlar,hep Cumhuriyet düşmalığı işlemişler,hep kin ve intikam içinde olmuşlardır.

          Bunlar tıpkı vücutta yerleşen ve bekleyen,vücudun zayıf anında ortaya çıkan,vücuda zararlı mikroplarla dostturlar. Çünkü,ikisininde amacı vücuda zarar vermek,hastalandırmak,ele geçirmektir. Vücut zayıf düştüğü zaman etkileri daha fazlalaşır. Vücut dışından mikroplarla etkilenen vücut hastalanır.Direnç gösterse de teslim olabilir. Tabi bu durumda vücutta ki faydalı mikroplar,vücudu kurtarmak için eyleme girecek başarılı veya başarısız olacaktır.

          Önceden beri söylenir, “hırsız-kahpe içeride ise kapı kilit tutmaz.” Türk devletlerinin yıkılmasında ki en önemli sebeplerden biri develt yönetiminde ki kilşilerin gaflet,dalalet,ihanet içinde,siyasi müstevlileriyle işbirliği içinde olmalarıdır. Bunlar Kur’an da belirtilen münafıkların ta kendileridir. Bunlar muttakilerin yanında muttaki gibi,münkirlerin yanında münkir gibi görünürler.

          İşte ehil olmayan,adalet sadece kendi için düşünen,korkak,zelil yöneticiler kendi zayıflıklarını,muktedirsizliklerini,hataları,pisliklerini örtmek için kuralların ve kurumların kendinde toplanmasını isterler. Devlette kurum ve kurallar,hukuki ve siyasi otoritenin olmasını istemez ve fravunlaşıp,her şeyin kendinde toplanmasını ister.

          Şayet sağlık düzeni bozumuşsa,ölüm korkusunun verdiği sendromla,kendisinin ve çevresinin pisliklerini örtmek,bastırmak için,uç-radikal söz ve davranışlarla milleti ve devleti zora ve endişeye sokar. Benden başkası tufan anlayışı ortaya çıkar. Bu durum bilenler için Donkişot’un yel değirmenine kılıç sallamasıyla kahraman gibi görünmesi olmakla birlikte,bilmeyenler için gerçek kahraman gibi görünürler!

          Emperyalist güçler tarafından tespit edilen kişi veya kişiler aktör olarak görevlendirilir. Her türlü maddi ve amnevi destek verilir. Emperyalist güçler  tercih ettikleri kişi ve gurupları amaçlarına ulaşana kadar kullanırlar.

          Emperyalist devletler aktörleri vasıtasıyla içi zehir dolu cıncık şekeri yedirirler.Böylelikle toplum amaçları için istenilen kıvama kavuşur.

         Toplum öyle bir kıvama gelir ki malum güçler ve aktörleri yoğurdun rengi aslında siyah ama bize beyaz görünüyor desler,bu sözü destekleyici fetva çıkarmaya çalışırlar. İşte o kıvamda ki toplumda,bunu Allah’ın hikmeti gibi kabul ederler.

          O toplumu hastalandırıp,kaosa düşürüp,ondan sonra reçeteyi sunar. Ülkelere BOP çerçevesinde yönetim tarzları ve anayasalar önerirler. İşte kendilerine köle toplum,uşşak yönetici,sömürülen,her şeyi emperyalizme çalışan bir yapı oluştururlar. Mevcut yer altı kaynakları (petrol,doğalgaz,Toryum,Bor madenler gibi) kendi dünyalarına çalışır.

          Demokrasiyle idare edilen ülkeler,özellikle Hürriyetçi Parlamenter Sistemle idare edilen ülkelerde şeffaflık olduğu için her şey daha açık,barraktır. Ama tek adam otoritesinde (demokrasiyi araç olarak kullanan totaliter anlayışlarda) totaliter anlayış ve uygulama olduğu için,emperyal güçler daha kolayca etkileyip,o ülke ve devleti uzaktan kumanda veya doğrudan müdahale ederek ele geçirirler.

          Hürriyetin olmadığı yerde;hür düşünce,hür fikir,hür basın,hür üniversite vb.olmaz.Rezalet,sefalet,cehalet,esaret olur.

          Hürriyetçi demokratik sistemlerde hile olmadığı sürece,halkın iradesi daha bilinçli ve doğru olarak belirlenir.

          Tek adamlığa dayalı başkanlık sistemi otokrat yapıya,totaliter anlayışa,,sonuçta diktatörlüğe götürür.

          Hürriyetçi demokratik parlamenter sistemle idare edilen ülkeler hep kalkınmış,devletleri güçlü,milletleri mutludur.

          Hürriyetçi demokratik parlamenter sistem yerine,Başkanlık(federal-konfederasyon vb) sistemine evet veya hayır demek,vatandaşın hür iradesiyle olmalıdır.               Allah her şeyin hayırlısını versin.

 

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 2 YORUM
  1. Zekeriyya İlleez dedi ki:

    Adamın biri zengin olmak için Allah’a sürekli dua eder. Nihayeti zengin olur. Ama mutlu değildir. Allah’a dua ettim,zengin oldum ama mutlu değilim diye şikayette bulunurken;zatın biri sorar,sen Allah’a sadece zengin olmak için mi,dua ettin? der. Zengin olan adam evet der. Sen Allah’tan HAYIRLISINI istememişsin ki,zengin olmuşsun ama HAYIRLISINI istemediğin için mutsuzsun der. ALLAH HER ŞEYİN HAYIRLISINI VERSİN.

  2. Zekeriyya İlleez dedi ki:

    HAYIRLI GÜNLER
    “KARANLIĞI AYDINLIKLA DEF EDELİM.NEFRETİ SEVGİ İLE YOK EDELİM.” Zİ.

BİR YORUM YAZ